Buna gerek yoktu translate Spanish
350 parallel translation
Buna gerek yoktu.
No era necesario.
Buna gerek yoktu.
No tuvo que hacerlo.
- Buna gerek yoktu.
No hacía falta.
- Buna gerek yoktu.
- No lo necesitaba.
Buna gerek yoktu.
No deberías.
- Buna gerek yoktu.
- No tenías derecho a eso.
Kapıyı kilitlediğim için de özür dilerim. Buna gerek yoktu.
Y pido también disculpas por haber cerrado la puerta.
Buna gerek yoktu ki.
- Yo diría que ya lo tenía.
- Buna gerek yoktu.
- No tienes que hacerlo.
Ama buna gerek yoktu.
No tenían que hacerlo.
Buna gerek yoktu.
No hacía falta.
Buna gerek yoktu!
¡ No tienes por qué hacer eso!
Bayan Brown, buna gerek yoktu.
No tenía por qué hacer esto.
Buna gerek yoktu.
No hay necesidad.
Buna gerek yoktu.
No se suponía que debía hacerlo.
- Buna gerek yoktu.
- No tenías que hacerlo.
O zamanlar buna gerek yoktu.
Bueno, entonces no era un señor.
Parayı aldıysan buna gerek yoktu. Meşguldüm.
¡ Si hubieras recogido el dinero, no tendrías que esconderte!
Bence buna gerek yoktu.
. Son civiles.
Buna gerek yoktu.
Eso fue innecesario.
O adi bir sarhoş, buna gerek yoktu.
Es un pobre borracho.
Gerçekten buna gerek yoktu beyler. Gerçekten. Bana... çiçek falan getirseniz olurdu.
En serio, podríais haber traído... flores o algo así.
Ben teklif ettim ama, buna gerek yoktu.
Esperaba que, aunque inicialmente yo hice la oferta...
- Buna gerek yoktu. - Biliyorum.
- No tenías que hacerlo.
Buna hiç gerek yoktu.
Bien, no había ninguna necesidad.
- Buna hiç gerek yoktu.
- Parece tan innecesario.
- Buna hiç gerek yoktu.
No me hubiera molestado.
Meksikalıyı aldattı, fakat hiç de gerek yoktu buna.
Le tendió una trampa al mejicano, pero no era necesario.
Buna hiç gerek yoktu.
Como si fuera a molestarle.
Buna gerçekten gerek yoktu.
No deberíais haberos molestado.
Hiç gerek yoktu, buna hiç gerek yoktu!
¡ No había necesidad de hacer esto!
Hiç gerek yoktu buna
Oh, no tenías por qué.
İki hafta önce, özgürlüğe gerek yoktu.. ama şimdi buna çok ihtiyacın olmalı.
Dos semanas atrás usted no necesitaba Ia libertad, pero ahora Ie es muy necesaria.
Gerek yoktu buna.
No era necesario.
Buna hiç gerek yoktu
¿ Por qué hacerlo?
Buna hiç gerek yoktu, ahbap.
Eso no es necesario, señor.
- Buna hiç gerek yoktu işte!
- Oh, sólo me faltaba eso. - ¡ Hasta nunca, policía!
Buna hiç gerek yoktu.
Oh, No era necesario!
- Buna hiç gerek yoktu.
- No tenías que hacerlo.
Buna gerek yoktu.
No hace falta.
Fred, buna hiç gerek yoktu.
Oh, Pedro, no debiste.
Buna hiç gerek yoktu!
¡ No había necesidad de eso!
Paddy, buna hiç gerek yoktu.
Paddy, no tenías que golpearlo.
Buna hiç gerek yoktu.
No tenía que hacerlo, Sra Remington.
Ama buna hiç gerek yoktu.
Es grandioso... No deberías haber hecho esto.
- Buna gerek yoktu.
Con el debido respeto, Su Señoría.
Buna gerek yoktu.
Virginie, No era necesario.
Buna kesinlikle gerek yoktu.
No había necesidad de hacer eso.
Bay DeLaughter, buna gerçekten de hiç gerek yoktu.
No es necesario, realmente.
Senin ismini söylemedi ama buna gerek de yoktu.
No lo mencionó a usted, pero estaba implícito.
- Buna hiç gerek yoktu. - Hayır, gerek vardı.
- No tenías que hacer esto.
buna gerek yok 406
buna gerek kalmayacak 34
buna gerek olmayacak 24
gerek yoktu 39
yoktur 42
yoktu 131
buna bayıldım 84
buna sevindim 125
buna inanamıyorum 1067
buna bak 71
buna gerek kalmayacak 34
buna gerek olmayacak 24
gerek yoktu 39
yoktur 42
yoktu 131
buna bayıldım 84
buna sevindim 125
buna inanamıyorum 1067
buna bak 71
buna ihtiyacım var 46
buna ne dersin 495
buna değer 39
buna dayanamam 103
buna ne demeli 38
buna bayılıyorum 48
buna ihtiyacın yok 25
buna ihtiyacım yok 72
buna göre 57
buna inanmıyorum 513
buna ne dersin 495
buna değer 39
buna dayanamam 103
buna ne demeli 38
buna bayılıyorum 48
buna ihtiyacın yok 25
buna ihtiyacım yok 72
buna göre 57
buna inanmıyorum 513