Def translate Spanish
1,299 parallel translation
- Def ol!
- ¡ A la mierda!
Def olun buradan!
¡ Salgan de aquí!
Mos Def, Talib Kweli, Common.
Mos Def, Talib Kweli, Common.
Evet millet, Mos Def için büyük bir alkış istiyorum.
Eh, amigos de Brooklyn, aplaudan a Mos Def.
Size bir örnek vereyim ;
Les daré un ejemplo. Mos Def es un tipo gracioso.
Mos Def'i de seyrettim.
He visto a Mos Def.
Bazıları bana Mos Def diyor, bazıları da başka şeyler.
Algunos me llaman Mos Def. Algunos me llaman de otra forma.
Def ol git, sübüş.
¡ Piérdete, cabrón!
Def ol, s.ktir git.
Asi que déjame y vete.
Def Leppard.
Def Leppard.
Daha düşük kademedeki en kötü suçlular şirketten sessizce def edildi.
Los infractores de los niveles más bajos ya fueron despedidos.
Bu iblisin gücünü def et, Tanrım!
¡ Repele, Señor, el poder de este príncipe maligno!
Def ol git! Beni rahat bırak!
¡ Jódete, viejo!
Koruma Def Leppard'la tanışabileceğimi söyledi. - Def Leppard mı?
El guardia me dijo que podía conocer a Def Leppard.
O hâlde Tanrı Lee'yi korusun, ve Wu'yu def etsin.
Entonces Dios bendiga a Lee y al carajo con la cabeza de Wu.
Def ol bu araziden!
Fuera de esta propiedad.
Ya Johnny ve benim önümde, ağzındaki baklayı çıkarırsın... ya da def olup gidersin.
Ahora, podrías decirnos tu asunto a mí y a Johnny o puedes rajar de aquí.
Al şu anda seninle konuşamaz ve seni anlayamaz... bu yüzden def ol ve Çinliler Sokağı'na geri dön!
Al no puede hablar ahora contigo y no puedo entenderte, así que regresa al callejón de chinos sucios.
Def et onu buradan!
Sáquenlo de aquí.
Onu ne zaman yanından def edeceksin?
¿ Cuándo le vas a cerrar el grifo de una vez?
- Borç sistemi.
El sistema "Def"
Ter, bir dansçının lanetidir.
"La transpiración es la maldición de los hombres." Mos Def.
Çavuş, bu bir "Def olun gidin!" çağrısı.
Alguien será desalojado,'mano. Lo se.
Def olun gidin buradan.
Lárguense.
Beni buradan def edemeyecekler.
No me van a echar.
Hayatın boyunca aletinin keyfine göre hareket edeceksin kiminle neyi iyi yapıyorsan sorun yok sonra başından def edeceksin.
Pasarás el resto de tu vida dejándote guiar por el pene y metiéndote con cualquier cosa o persona que te haga sentir bien. Y al carajo con todos los demás.
Def ol, V.
Ya vete, V.
- Def ol.
- ¡ Vete al carajo!
- Def ol!
- ¡ Lárgate!
Tamam, takside beklersin, değil mi, hiphopçu?
Okay, Solo espera en el taxi, lo harás, Def Jam?
Ve siz, yukarıdakiler. Hemen buradan def olun!
¡ Fuera de aquí, escoria!
Usama Bin Yönetici, önce şu güvercinleri def etmemi istiyor.
"Osama Bin Supervisor" quiere que elimine a estas palomas.
Yanındaki hip-hop sanatçısı, şair ve kayınbiraderim Mos Def.
Y a su lado está el artista de hip-hop poeta y cuñado, Mos Def.
Mösyö Def'in karşısındaki de Breeze.
Y frente a Monsieur Def está Breeze.
Def et onları.
Piérdelos.
- Def? - Defter bu.
Este es El Libro.
- Mirella. - Efendim. Bütün eşyalarını bir çuvala doldur ve dışarıya koy çünkü ben gidiyorum ama sen de bu evde kalmayacaksın, def ol!
Mirella, pon en una bolsa lo que encuentres en el cuarto del señor... y pon todo afuera, porque partiré... pero aquí no te quedas.
- Def olun! Hemen!
- ¡ No, ordinarias!
- Kapı orada, def ol!
¡ La puerta está ahí! ¡ Vete!
- Def ol! Def ol!
- ¡ Fuera!
Rusları buradan def etmeliyiz.
¡ Les tenemos que patear el culo a esos ruskis!
Def ol.
Fuera.
Def ol, pislik herif.
Vete de aquí idiota.
Def ol buradan.
Fuera.
Def ol, hergele şu suratına tokadı yemeden önce, def ol!
Fuera de aquí imbécil... antes que te dé una bofetada.
İşte adamınız, M Def.
Aquí está su amigo, M Def. Sí, está de vuelta.
- Francine, hangi yıldayız?
- ¿ Def Leppard?
Def ol gözümün önünden!
Sal de mi camino.
Def ol git buradan.
Raje de aquí.
Def ol!
Vete. ¡ Lárgate!
Kardeşini def et.
Deja a tu hermano.
defiant 91
defol 1830
defol git 413
defolun 492
defol git burdan 20
defol git buradan 234
defol evimden 23
defolun buradan 157
defol buradan 447
defol dedim 24
defol 1830
defol git 413
defolun 492
defol git burdan 20
defol git buradan 234
defol evimden 23
defolun buradan 157
defol buradan 447
defol dedim 24