English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ E ] / Elimi bırak

Elimi bırak translate Spanish

187 parallel translation
Avenant, elimi bırak.
Avenant, suelta mi mano.
Elimi bırak.
SuéItame Ia mano.
Elimi bırak, dostum.
Suelta mi brazo, hombre.
Şimdi, şimdi elimi bırak ve kendini o tarafa at.
Ahora, suelta mi mano y rodéala tú sola.
Yakaladım- - Elimi bırak!
Elegi- - ¡ Sueltame!
Eğer elimi bırakırsan, sana kahve verebilirim.
Si me sueltas, serviré el café.
Bırakın beni, elimi bırakın!
¡ No quiero que me sujeten las manos!
Elimi bırak.
Suéltame la mano.
Bırak lan, bırak! - Elimi bırak.
Déjame sólo...
- Elimi bırak!
- ¡ Suéltame el brazo!
Elimi bırak!
¡ Suéltame la mano!
- Ahh. Elimi bırak.
- ¡ Suélteme el brazo!
Elimi bırak!
¡ Suélteme la mano!
Elimi bırakır mısın?
Me está estrujando la mano un poquito.
Yürürken bir an elimi bırakıp caddeye doğru koşmuştun.
y cuando íbamos caminando, te soltaste de mi mano y corriste hacia la calle.
Elimi bırakır mısın?
Suéltame la mano.
- Ne? Siz ne yaptığınızı... Elimi bırakın!
- El destino nos dejo solos.
Rahul elimi bırak!
¡ Rahul, suelta mi mano!
Elimi bırak.
Suélteme ya.
General Fan, elimi bırak.
General Fan, suélteme la mano.
- Lütfen elimi bırak!
- ¡ Déjame!
Bırak gidiyim. elimi bırak.
Déjame. Suéltame la mano.
Elimi bırakın.
Suélteme la mano.
Elimi bırak dedim!
Suelta mi mano!
Elimi bırak gitmeme izin ver!
Suelta mi mano.
- Elimi bırak.
- Suéltame la mano.
Elimi bırak.. elimi bırak!
- ¡ Suelta mi mano!
karımı görmeme engel olduğun için polise şikayet edeceğim seni polis geldi bile elimi bırak!
Le diré a la policía que no me dejas ver a mi mujer. ¡ Mira! ¡ Hasta la policía ha venido!
Ve elimi bırak lütfen.
Y Naina, suelta mi mano.
Elimi bırak! - İşte bu güzelmiş!
- Esta si es hermosa!
Elimi bırakın!
Quíteme la mano de encima
Elimi bırakırsam düşerim.
¡ Moriré si me suelto!
- Elimi bırak.
- suelta mi brazo.
Elimi bırak.
Devuélveme la mano.
Bırakın elimi.
Suelta mi mano.
Bırakın elimi.
¡ Suélteme la mano!
Bırak elimi! Bırak yoksa öldürürüm seni!
¡ Suéltala o te mataré!
Bırak elimi!
¡ Suelte mi mano!
Elimi çekiştirmeyi bırak.
Quiero que agarres mi mano.
- Bırak elimi!
- ¡ Suéltame la mano!
Olanlardan sonra Errol, elimi kolumu sallayarak suçu üzerinde bırakıp gitmemi istemedi. Anladın mı?
Errol no podía dejar que yo supiera lo que él había hecho sin que yo no lo hubiera hecho también.
Ross, bırak elimi!
Suéltame la mano!
- Bırak elimi, seni geri zekâlı! Defol git şu tarafa!
¡ Suéltame el brazo, retardado!
- Elimi bırak.
- Quiero que estés a salvo.
- Bırak elimi. "
- Suelta mi mano
Ama parmaklarımı ayrık tutmak beni yormadı. Ben de serbest bırakıp elimi ters çevirdim.
... pero no cansaba mantenerlos separados, así que los relajé y giré la mano.
Bırak elimi.
Déjalo ir!
Bırak elimi! Gidiyorum!
Suelta mi mano!
Bak ne diyeceğim şu elimi serbest bırak ve bana doğru yanaş, ben de 3 deliğini birden sikeyim.
Te diré algo suéltame la mano y acércate, y te cogeré en los tres agujeros.
Elimi bırak.
¡ Suéltame la mano!
Bırak elimi oynayayım.
Déjame jugar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]