Emin olamıyorum translate Spanish
326 parallel translation
Tekrar tekrar düşünüyorum ama emin olamıyorum.
Lo pensé una y otra vez y no lo sé.
Ne olduğunu öğrenene kadar tam olarak emin olamıyorum.
No podré estar totalmente seguro hasta averiguar qué le sucedió.
- Hiç emin olamıyorum.
- Nunca estoy segura.
Fakat emin olamıyorum.
Pero puedo verlo.
Tam iki şeyin ortasındayım, ara sıra emin olamıyorum. Hastalanıp, bakıldığımı biliyorum.
Estoy atrapada en medio, y a veces no estoy segura.
Hedefe yakın olmalıyız ama emin olamıyorum.
Probablemente cerca del objetivo, pero no estoy seguro.
Başka bir ufak detay daha var ama bu konuda tam emin olamıyorum.
Hay otro pequeño detalle... pero no estoy seguro de eso.
Bazen senden bile emin olamıyorum.
A veces no estoy seguro ni de ti.
Yani, emin olamıyorum.
Quiero decir, no estoy seguro.
Emin olamıyorum. - O fotograf üç sene önce çekilmiş.
No estoy segura.
Emin olamıyorum.
No te lo puedo asegurar.
Emin olamıyorum çünkü diğerinin suratını hiç görmedim. Ne istemiştiniz?
La verdad es que al otro nunca le vi la cara.
Emin olamıyorum.
Es él seguro.
Emin olamıyorum.
Ya no estoy seguro de nada.
Buralara mı koydum emin olamıyorum.
Me pregunto donde Las puse
Emin olamıyorum.
No sabría decir.
Bundan çok emin olamıyorum.
No me siento muy segura de mí misma.
- Emin olamıyorum.
- Ni idea. - ¿ Cuál es la fuente?
Bazen... O'nu hissettiğimi düşünüyorum, ama emin olamıyorum.
A veces creo que lo siento, pero nunca estoy seguro.
Bilmiyorum, emin olamıyorum.
No lo sé, no estoy seguro.
Emin olamıyorum. Şu anda mürettebatın duyguları çok güçlü, Onları dışarıda tutmak çok güç.
Las emociones de la tripulación son muy fuertes, es difícil separarlas.
Emin olamıyorum.
, ya ni siquiera estoy seguro.
Ama emin olamıyorum.
Pero no estoy seguro.
Hangi güvenlik önlemlerini engellediğinden emin olamıyorum.
No estoy seguro de que sistema de seguridad intenta evitar.
"Doğrusunu istersen artık emin olamıyorum."
Para decirte la verdad, ya no me siento segura.
Ya dışarıda, ya da içeride. Emin olamıyorum.
O salió o entró, no estoy seguro.
Emin olamıyorum.
No estoy segura.
Kafam karışık. Burada olduğumdan emin olamıyorum. Yani buradayım ama yine de tuhaf geliyor.
Estoy desorientada no se bien dónde estoy, bueno, si sé pero se siente raro estar aquí.
ben sadece emin olamıyorum, yani bunun sonunda bizden beklentisi çoğalacak mı?
Apenas se si realmente el espera que al final de esto vaya a conseguir algo extra. - No se si el espera mas dinero o algo así. - De que estas hablando?
Bazen ne zamandır bu savaşta bulunduğumdan emin olamıyorum.
A veces no estoy seguro de cuanto tiempo he estado en esta guerra.
Sanırım bu ismi'suikasttan sonra'verdiler. Buradaki zamanlamadan pek de emin olamıyorum ama her neyse. Orada tıpkı'o gün'olduğu gibi görünen bir mizansen var.
Creo que le pusieron ese nombre después del asesinato, no estoy muy seguro de la cronología, pero... en fin, tienen la ventana puesta para que luzca exactamente como lucía ese día.
Bazen emin olamıyorum.
A veces no estoy seguro.
Bak, ben emin olamıyorum, yani... görüşüp görüşmemek konusunda.
No estoy segura de que no deberíamos volver a vernos.
- O yüzden emin olamıyorum bir türlü. - Annen kesin gibi konuştu ama.
Tu madre dijo que era definitivo.
Kaptan, emin olamıyorum ama, sanırım yabancı tarafından biraz önce kontrol edildim.
Capitán, no estoy seguro, creo que el alienígena se ha apoderado de mí.
Emin olamıyorum.
No estoy seguro.
Ama bunun gerçekten olduğundan emin olamıyorum.
Pero no puedo estar absolutamente seguro de que ocurrió.
- Artık hiçbir şeyden emin olamıyorum.
- Ya no puedo estar seguro de nada.
Kızımızı aldığından beri Tanrı'nın ne istediği konusunda hiç emin olamıyorum.
No creo mucho en Dios desde que se llevó a nuestra hija.
Emin olamıyorum.
No puedo estar segura.
Bazen bundan emin olamıyorum.
A veces no estoy tan seguro.
Emin olamıyorum, ama, ımm... Bu da bi duşakabin ya da bi tutuklama emri.
No estoy seguro pero o es una ducha o una citación hábeas corpus.
Her zaman emin olamıyorum.
No siempre estoy seguro.
Gerçeği söylemek gerekirse, Lauren bazı günler bunun çok iyi bir şey olduğunu düşünüyorum bazı günlerse o kadar emin olamıyorum.
De verdad a veces creo que debe ser así y a veces, no estoy seguro.
Planı anladığından bile emin olamıyorum?
¿ Cómo puedo yo saber si tu entendiste el plan?
Çünkü tam emin olamıyorum.
Me pareció que no cuando me la probé.
Ama emin olamıyorum.
No puedo asegurarlo.
Ben emin olamıyorum.
Yo no puedo estar segura. Vamos.
Bilmiyorum, emin olamıyorum.
No lo sé.
- Kızakla ilgili bazı şeylere emin olamıyorum.
No me gusta llevarme el trineo.
Emin olamıyorum.
No lo sé.
emin değilim 1019
emin misin 2639
emin ol 169
emin olmak istiyorum 28
emin olmak istedim 23
emin olun 89
emin olmak için 34
emin olabilirsin 152
emin misiniz 577
emin olabilirsiniz 33
emin misin 2639
emin ol 169
emin olmak istiyorum 28
emin olmak istedim 23
emin olun 89
emin olmak için 34
emin olabilirsin 152
emin misiniz 577
emin olabilirsiniz 33