Emin olmak için translate Spanish
3,507 parallel translation
Nikita'yı yoldan çıkmış bir suikastçi ilan ederler ve bir daha böyle bir zarara sebep olamayacağına emin olmak için burayı yerle bir ederler.
Dirán que Nikita sólo fue una rebelde y destruirán el lugar para que no provoquemos ningún daño así.
Burada, firmaya kredi verenin, yani benim, ödeme alarak, sağlam temeller üzerine kurulu iyi bir firma yapmaya geldiğimden emin olmak için bulunuyorsunuz.
Usted está aquí para asegurarse que al acreedor del bufete, yo, se le pague, y para poner al bufete en una base más sólida.
İyi olduğundan emin olmak için onu görmem gerekiyordu.
Necesitaba verla, asegurarme que estaba bien.
Buranın doğru düzgün işlediğinden emin olmak için Harold oteli satın aldı.
Y para asegurarse que este lugar vaya bien, Harold compró el hotel.
Ama emin olmak için ultrason istedi.
Pero quiere que te hagamos una ecografía solo para estar seguros.
ve birbirimizi anladığımızdan emin olmak için, sana birşey bıraktım.
Y para asegurarme de que nos entendemos, te he dejado algo.
Tanrım... Rüyada olmadığımdan emin olmak için kendime çimdik atasım geldi.
Dios mío, siento que quiero pellizcarme a ver si no estoy soñando.
Pekala. O zaman her gece 8 ya da 16 kere bacaklarınız titreyip ağlayana kadar mastürbasyon yapmak sıradan o zaman. Ailenizin sizi duymadığından emin olmak için kapıyı 8 kere kontrol etmek de.
Entonces supongo que es clásico a tener que masturbarse ocho o 16 veces por noche hasta que sus piernas tiemblan y que está llorando, y que está tratando de asegurarse de que sus padres no te escuchan, por lo que comprueba sus puertas ocho veces, luego se mueve el cepillo de dientes 64 veces,
İşi batırmadıklarından emin olmak için ameliyat boyunca izlemem gerekti.
Si, bueno, tendré que verlos. Asegúrate de que no la pifian.
Canını yakmadığından emin olmak için geldim.
Volví para asegurarme que no le hicieras daño.
- Evet ama, emin olmak için...
Sí, pero, digo, sólo para estar seguros, deberíamos- -
Ben Lockhart / Gardner'danım,... ve buraya mutlu olup olmadığınızdan emin olmak için geldim.
Soy de Lockhart Gardner, y estoy aquí para asegurarme de que está contento.
o olması gerektiğinden bile daha az gergin gece yarısından sonra seni kontrole geleceğim, senin iyi ve ilaçlarını aldığından emin olmak için.
Él no está cerca de estar nervioso tanto como debería. Vendré más tarde esta noche para ver cómo estás, y asegurarme de que estás tomando tu medicina.
Emin olmak için bir 10 dakika daha verelim.
Démosle otros diez minutos, solo para estar seguros.
Yalnızca makinenin çalıştığından emin olmak için soruyorum ismin Andy mi?
Sólo para asegurarnos que la máquina funciona, ¿ tu nombre es Andy?
Bugün belediye meclisinden gelecekler. O yüzden her şeyin düzenli olduğuna emin olmak için koşuşturuyorum.
Hoy viene la gente del ayuntamiento, así que estoy dando vueltas para asegurarme de que todo está en orden.
Her şeyin yolunda olduğundan emin olmak için kapı kapı geziyoruz.
Estamos yendo puerta a puerta para asegurarnos que todo está bien.
İyi olduğundan emin olmak için hemen buraya geldim.
Vine directamente aquí para asegurarme de que estuvieras bien.
Ben sadece her şeyin yolunda olduğundan emin olmak için kontrol ediyorum.
Solo llamo para... asegurarme que esté todo bien.
Emin olmak için kanı iki kez test ettik.
Analizamos la sangre dos veces para asegurarnos.
Steve-crest. Tamam, Jerry ve Donna, eğlencenin düzgün bir şekilde ilerlediğinden emin olmak için size ihtiyacım var.
Bien, y Jerry y Donna, necesito que se aseguren que la gala salga perfecta.
Evet, ama ben ölmüş olduğundan emin olmak için vurdum.
Sí, pero yo solo disparé para asegurarme de que estaba muerto.
Bilmiyorum ama emin olmak için Nigel'in mezarına gittim.
- No lo sé... Pero fui a la tumba de Nigel sólo para asegurarme.
Sidorov'la kaçtığını varsayıyoruz ama belki de Michelle'in Kirkin'i öldürdüğünden emin olmak için kaldı.
Asumimos que se había ido del país con Sidorov, pero quizá se quedó para asegurarse de que Michelle matase a Kirkin.
Siz imzalamadan önce bütün detayların doğru olduğundan emin olmak için devam edelim.
Vamos a repasar algunos detalles, para asegurarnos de que todo esté correcto antes de que firme.
Emin olmak için hepimize sahte kimlikler yarattım.
He creado alias para todos nosotros.
Sadece emin olmak için soruyorum bunu çözmek için benim yardımımı mı istiyosunuz?
Solo para estar seguro,
- Evet. Akşam 6.00'da burada olacağından emin olmak için aramıştım.
Ya sabes, solo quiero asegurarme de que puedes estar aquí a las 6 : 00 esta noche.
Kartın üstündeki bizim numaramız, gelip, sadece emin olmak için bir kontrol etmek isteriz.
Este es nuestro número, aquí en la tarjeta y nos gustaría bajar, echar un vistazo solo para estar seguros.
İyi olduğunuzdan emin olmak için geldiğini söyledi.
Dijo que quería asegurarse de que estaba bien.
Hem emin olmak için Doktor Clarkson'a görünsen iyi olur.
Y deberías ir a ver al Dr. Clarkson. Sólo para asegurarse.
Ya LaRoche mahkum edileceginden emin olmak için kanit falan yerlestirdiyse?
¿ Y si LaRoche colocó pruebas - para asegurar su condena? - ¿ Como qué?
Emin olmak için kontrol etmemiz gerek.
Probablemente debería mirar para estar seguros.
Ya LaRoche mahkum edileceğinden emin olmak için kanıt falan yerleştirdiyse? - Ne gibi?
¿ Y si LaRoche plantó evidencia para asegurar su condena?
Emin olmak için kontrol etmemiz gerek.
Debería revisarlo para asegurarnos.
Emin olmak için bundan daha fazlasına gerek yok zaten.
Bueno, supongo que no se puede tener más garantías.
Evet, biz de sözünü tuttuğundan emin olmak için buradayız.
Sí. Estamos aquí para asegurarnos de que cumplirás el trato.
Eğer halıma zarar gelecek olursa şâyet, eğitimini devlet okullarında aldığından emin olmak için elimden geleni ardıma koymam. Dinleyin.
Y si lo arruinas, Personalmente me encargaré de que termines en el sistema educativo público.
- Birkaç ay önce siz ya da bir çalışanınız Bay Rourke'un cep telefonunun çalışmadığına emin olmak için, Bay Rourke'a çarpıp, telefonuna kahve döktü.
Hace algunos meses, usted o uno de sus empleados chocó con Rourke y se aseguró de que su teléfono conociera su fin mediante un vaso de café.
Adam tanınmayacağından emin olmak için çok zahmete girmiş.
El chico se tomó muchas precauciones para asegurarse de que no pudieran identificarle.
En iyisi, sadece emin olmak için Garnett ve Newell'ı evine göndereyim.
Sabes, creo que enviaré a Garnett y Newell a su casa, solo para estar seguro.
İyice emin olmak için, analiz ediliyor.
Analizando esto, estaremos seguros.
Onların yaptığından emin olmak için biraz daha yakından bakabilir misin?
¿ Puedes acercarte un poco para asegurarte que fueron ellos?
Emin olmak için mi?
¿ Asegurarme de que fueron ellos?
Sana karşı hislerim olmadığından emin olmak için.
¿ Así que no sientes nada por mí? No, sí que lo hago.
Başarılı olduğumdan diğerleri kadar sık vermem. Nişanlım, Kate, birkaç gün için buraya geliyor, Ben sadece emin olmak istedim.
No tan a menudo como otros cirujanos, debido a mi tasa de éxito, pero mi prometida, Kate, va a venir un par de días, y solo quería asegurarme de que, lo llevarías bien.
- Deli olmak için söylemiyorum, belki de akıllı olanım, tam emin değilim ama bu bizim balayımız.
- No es por ser la loca, o la cuerda. No estoy muy segura pero es nuestra luna de miel.
Huck tehlikede olmadığından emin olmak için birkaç gün seni izleyecek.
Huck te seguirá el próximo par de días, asegurándose que no estés en peligro.
Beşik için evimde yeterince yer olduğundan emin olmak istemiş.
Quería asegurarse de que tenía suficiente espacio para la cuna.
Hızlı hareket etmemiz gerek ama bunu senin için olabildiğince kolaylaştırmak için elimizden geleni yaptığımıza emin olmak istiyoruz.
Tenemos que movernos rápido, pero queremos asegurarnos de que hacemos todo lo que podemos para que esto sea lo más fácil posible para ti.
"Çok emin" olmak benim için iyidir.
A mí con bastante seguridad me vale.
emin olmak istiyorum 28
emin olmak istedim 23
için 166
içinde 110
içine 18
içiniz rahat olsun 22
için rahat olsun 32
içinde ne var 103
içinde ne vardı 18
içine gir 16
emin olmak istedim 23
için 166
içinde 110
içine 18
içiniz rahat olsun 22
için rahat olsun 32
içinde ne var 103
içinde ne vardı 18
içine gir 16
emin değilim 1019
emin misin 2639
emin ol 169
emin olun 89
emin olabilirsin 152
emin misiniz 577
emin olabilirsiniz 33
emin değil misin 22
emin değildim 32
emin olamıyorum 18
emin misin 2639
emin ol 169
emin olun 89
emin olabilirsin 152
emin misiniz 577
emin olabilirsiniz 33
emin değil misin 22
emin değildim 32
emin olamıyorum 18