Evlilik mi translate Spanish
1,400 parallel translation
Mutlu evlilik mi?
¿ Felizmente casado?
- Sonraya bırak papaz. Nikah var. - Evlilik mi?
- Cura, una boda!
Evlilik mi teklif edeceksin?
¿ Vas a pedirle que os caséis?
Mutlu bir evlilik mi istiyorsun?
¿ Quieres un matrimonio feliz? Tómale la mano.
Majesteleri, görücü usulü bir evlilik mi?
Su Majestad, ¿ es un casamiento concertado?
Nedir bu, evlilik mi yoksa aşk mı yoksa ne?
¿ Es un matrimonio concertado o es por amor?
Vücudum resmen evlilik fikrini reddediyor. Bakın.
Mi cuerpo rechaza literalmente la idea de la boda. ¡ Miren!
- Alışıldık şeyler. Arkadaşımın evlilik dışı bebeği için vaftiz elbisesi seçmesine yardım ettim.
Ayudé a elegir un vestido de bautismo para el bebé ilegítimo de mi amiga.
Tanrım, yeni karımın eskisinden biraz farklı olduğunu biliyorum. Ama evlilik yeminimi tutmam gerektiğini biliyorum.
Señor, sé que mi nueva esposa es un poco más picante de lo que estás acostumbrado pero sé que querrías que cumpliera con mis votos sagrados.
Yani evlilik dışı hiçbir ilişkim olmadı.
Y para mí, eso significa nada de sexo fuera de mi matrimonio.
Ama cemaatimdeki pek çok çifte danışmanlık verdim... evlilik öncesi ve sonrasında ve evlilik sırasında.
Pero he aconsejado a muchas parejas en mi congregación... antes, durante y después del matrimonio.
Evlilik dışı ilişkiler hakkında babam istese oturup kitap yazabilir.
En los anales de aventuras extramaritales, mi padre debe tener su propio capítulo.
- Evlilik yeniden gündemde mi?
¿ Finalmente se casarán?
Bu bir tür evlilik öncesi testi mi?
¿ Esto es una prueba prenupcial?
En sevdiğim üç numaralı olan : "Evlilik teşekkür notlarını yaz"
Mi favorita es la numero 3
Evlilik teklifi fikrimi mi çaldı?
¿ Me robó mi idea para declarársele?
Yasak. Evlilik yasak.
Mi matrimonio estuvo condenado al fracaso.
keşke 18 yıllık evlilik hayatımda karım genellikle evden çıkarken "kıçım nasıl görünüyor?" sorusunu her sorduğunda kenara bir 10 çent koysaydım.
Ojalâ tuviera 1 0c. por cada vez que mi esposa ha dicho al salir : "¿ Cômo se ve mi trasero?"
Eve gitmem gerekiyor. Çünkü bugün evlilik yıldönümümüz.
Debo llegar a casa porque es mi aniversario hoy.
Evlilik yıI dönümümüz.
Buenol, Ud, puede ver, es mi 20av reunion.
benimle evlilik yıldönümünde bile tartışıyorsun bana değiştiği mi söylüyorsun tartışmayı çok sevdiğimi mi sanıyorsun evliliğimizin birinci yıldönümündeyiz, ama sen benim evlendiğim adam değilsin yanlış adamla evlenmişin beni yalnız bırak sadece
Tú estás peleando conmigo en nuestro primer aniversario... y dices que yo he cambiado. ¿ Crees que me gusta pelear en nuestro primer aniversario? ¡ Pero ya no eres el hombre con quien me casé!
Here's to the Saami people ve evlilik hediyesi.
aquí está mi regalo para los lipones y los de la boda.
Sevişiyoruz, sersem. Yani senin için seks evlilik mi demek?
¿ O sea que para t ¡ coger s ¡ gn ¡ f ¡ ca matr ¡ mon ¡ o?
Evlilik sözü verdin ve kızımla oyun oynadın?
¿ Prometiste casarte y ahora juegas con el honor de mi hija?
Sen benim evlilik kurtardı.
Has salvado mi matrimonio.
Evlilik danışmanlığı, değil mi?
Terapia matrimonial, ¿ eh?
Sevgisiz bir evlilik yapmakla eve dönmek arasında kalmıştın. Eve dönmek biraz daha iyi değil mi?
Entre un matrimonio sin amor y volver a casa ¿ no es mejor ir a casa?
- Aman Tanrım, evlilik sürahisi mi?
- Oh, Dios. La jarra de matrimonio?
Dave'e evlilik sürahisini mi gönderiyor? Ne demek bu?
Le ha enviado a Dave La jarra de matrimonio?
- Yani? - Evlilik sürahimi mi satıyorsun?
- Vas a vender mi jarra de matrimonio?
- Evlilik sürahimi.
- Mi jarra de matrimonio.
Ben altı yaşındayken bunun özel evlilik sürahi olduğunu söyledin. Evleneceğim çocuk için yüksek bir rafta saklayacaktın.
- Me lo dijiste a los 6 años que era mi jarra de matrimonio que la guardabas para el chico que se casaría conmigo
Evlilik hediyem.
Es mi regalo de boda.
Evlilik muhabbeti mi?
¿ Hablando de bodas?
Evlilik soyadımı unuttum.
Olvidé mi apellido de casada.
Demek istediğim... nişanlanmak aptalca ve komik, yoksa, bahsettiğimiz evlilik tarihi sizi hazır olmadığınız aptal bir çift mi yapacak?
Es decir pero ahora que hablamos de una boda de verdad se convierten en una pareja de niños idiotas que no está preparada.
Karımla bügünkü evlilik danışmanlığı... randevumuzu iptal ediyoruz...
Mi mujer y yo tenemos que cancelar la terapia de pareja de esta tarde. Sí, bueno, ha surgido algo.
- Lütfen. Sana iki yıl önce evlilik boş iş demedim mi?
Oh por favor. llevo 2 años diciendote que ese matrimonio ha acabado.
- Sen mi bize evlilik öğüdü veriyorsun?
¿ Tú nos das consejos sobre el matrimonio?
Karımla bugünkü evlilik danışmanlığı randevumuzu iptal ediyoruz...
Mi mujer y yo tenemos que cancelar la terapia de pareja de esta tarde.
Bu benim evlilik sertifikam.
Éste es mi certificado de matrimonio.
Yoksa sevmediğin biriyle mi evlilik planları yapıyorsun?
piensas casarte con alguien a quien odias?
Ama benim için bu daima iyi bir evlilik gibiydi.
Para mi siempre ha sido como un buen matrimonio.
Bu evlilik töreni mi?
¿ ése es el registro de bodas?
Johnny ne dedi bilmem ama annem evlilik konusunda çok iyi değildir.
No se que te dijo Johnny pero... mi madre no es la mejor para escoger mi matrimonio
Kesin kararını verdin mi? Yanındaki kadınla evlilik bağıyla bağlanmaya hazır mısın?
¿ han venido a contraer matrimonio en plena libertad, sin ninguna restricción... y plenamente conscientes del significado de su decisión,
Hanımefendi, evlilik cüzdanımı bugün almalıyım.
Señora, he venido a por mi permiso de matrimonio. Lo necesito hoy.
Evlilik benim tek seçeneğim.
No hay "o". Un matrimonio arreglado es mi única opción.
Evlilik teklifini kabul etmekte geç mi kaldım?
¿ Es muy tarde para pedirte que aceptes mi mano en matrimonio?
Bu teşkilata 30 yılımı verip, iki evlilik feda ettim.
He dado 30 años de mi vida y dos matrimonios a esta agencia. He recogido mierda en 4 continentes.
Sözde 10. evlilik yıldönümümde açacaktım ama... 1961 Cheval-Blanc açtığın gün, gerçekten özel bir gündür.
Iba a ser para mi décimo aniversario de boda, pero... El día que abres un Cheval Blanc del 61, es una ocasión especial.