Faz translate Spanish
1,205 parallel translation
Ona, uygun bir faz kilidi olmadan bunun en az 30 dakika alabileceğini söyledim.
Le dije que sin un cierre de fase tardaría 30 minutos.
Moleküler faz döndürücüsüne benzeyen bir şey var burada.
Aquí hay algo que parece un inversor de fase molecular.
Birkaç yıl önce, Klingonlular faz döndürücüsüyle gizlenme aygıtını birleştirmeye çalışmıştı.
Hace años, los klingons trataron de combinar un inversor de fase y un sistema de camuflaje.
Geri dönecek olurlarsa, faz jeneratörünü bulacaklardır.
Acabarán descubriendo el generador.
Faz cihazının yeni alanlar üretmesi için hiçbir neden yok.
No hay motivo para que el aparato de interfaz produzca más campos.
Bence... kendi faz cihazımızı geliştirmeliyiz.
Bueno... Deberíamos crear un sistema de interfaz.
Faz seçicilerde hala sorun var gibi.
Sigue habiendo dificultades con los selectores de fase.
Hayır efendim. Kardeşimin pozitronik beyni... L-tipinde faz ayrıştırıcı bir yükselticiye sahip.
El cerebro positrónico de mi hermano tenía un amplificador distintivo de fase tipo L.
Orada her ne, ya da kim varsa, onlarla saniyeden bile... az bir oranda faz dışıyız.
Bien, sea lo que sea, estamos desfasados con ellos al menos una fracción de segundo.
Ama %.004'lük bir farkı yakalamak için çok hassas bir faz yükselticisine ihtiyacımız var.
Pero para lograrlo, necesitaríamos un discriminador de fase sensible.
Sesim faz ayarlamasıyla orantılı olarak gecikmeli gelecek.
Mi voz se transmitirá con un retraso correlativo al ajuste de fase.
Bir alt uzay alanı yaratabiliriz, ama.004'lük bir farka ulaşmak için çok hassas bir faz ayrıştırıcısına ihtiyacımız var.
Podemos crear un campo subespacial, pero la variación de 0,004 exigiría un discriminador muy sensible.
Ama içindeki fazı ayarlamak, asıl zor olan işte onu başarmak.
Pero ajustar la fase dentro del campo es lo más difícil.
Dış görev ekibi uzaylıların dünyasına... faz geçişi yapabilecek bir cihazla beraber gezegene ışınlandı.
Un equipo ha ido a la superficie con un aparato que les permitirá trasladarse al mundo alienígena.
Faz ayrımını kontrol etmemi sağlayacak. Tüm bunların işe yarayacağını düşünürsek elbette.
Así podré controlar la discriminación de fase, suponiendo que esto funcione.
Torpidolarımızın faz farklılıklarından endişe ediyor... ve onları ateşlemenin feci sonuçlar doğurmasından korkuyor.
Diría que le preocupa el diferencial de fase de nuestros torpedos, ya que al dispararlos produciríamos efectos catastróficos.
Fotonları faz değiştiricilerle değiştirebiliriz.
Si les ponemos discriminadores de fase, tendremos la variación.
Faz arabelleklerini kullanırsak şu anki sistemle çalışırken bütünleştirilebilen bir mekanizma geliştirebiliriz.
Con los amortiguadores de fase, podemos crear un mecanismo para incorporarlo en el sistema mientras aún funciona.
Faz Bir tamamlandı.
Ya hablamos del virus.
Faz İki için benim önerim şudur :
Propongo lo siguiente.
Faz İki önerilerinin reddedildiğini duydum.
Oí que rechazaron tu propuesta.
Sistemin, faz uzayındaki davranışı yüzünden mi?
¿ Debido al experimento en el espacio de fase?
Hepinizin damarlarında aynı kan dolaşıyor. Yeryüzündeki en büyük ırkın kanı.
Corre la misma sangre por sus venas... la sangre de la raza más grande en la faz de la tierra.
Hemen 2. faz'a geçelim.
Pues pasemos a la fase dos.
Savaşlar ve felaketler, yeryüzünü değiştirdi.
Las guerras y las catástrofes han alterado la faz de la tierra, y a pesar de todo, este rey esperaba,
Bu gemiyle geldiniz ve son bir kaç haftanızı içlerinden birisi üçlü faz klonlaması hakkında araştırma yaptığı için Cardasyalılar tarafından tutuklanan bir bilim adamı olan Bajoryalı muhaliflerle birlikte hapiste harcadınız.
Llegó a esta nave y pasó los últimos años en prisión, junto a disidentes bajoranos uno de los cuales era un científico que los cardassianos arrestaron por realizar investigaciones sobre la clonación trifásica.
O zaman sorun muhtemelen ikincil faz modülatöründe.
Entonces, debe ser un modulador de fase secundario.
Faz modülatörlerimizde problem var. Sorunu gidermeye çalışıyoruz.
Tenemos problemas con nuestros moduladores de fase.
Seks hayatı, hayal gücü yoktu ama faz bobini çeviricilerinden anlardı.
Sin vida sexual ni imaginación, pero sabía de bobinas inversoras.
Faz uyarıcıları sıralandı.
Los inductores están alineados.
Faz devresini bulabilir misiniz?
A ver si puede localizar los circuitos de fase.
- Tahrif dalgası. - Kesinlikle Kaptan. Eğer yansıtıcı kalkanımızın fazını tahrif dalgasının EM değişimine eşlersek bir sonraki çarptığında, bizi beraberinde sürükleyecektir.
- Precisamente. la próxima nos arrastrará.
Yansıtıcı kalkan faz eşleştirmesi, şimdi.
Igualando la fase de los escudos deflectores ahora.
Tahrif dalgasıyla faz eşlemesini koruyamadık efendim.
No hemos igualado la fase.
Düzenleyici ile geri faz kilidini çalıştırın.
Ejecute una realimentación de bloqueo por ese regulador.
Yeni faz dönüştürücüye gerekli değil mi?
¿ Está seguro de que no necesitará un nuevo inversor de fase?
Bu bir çeşit faz kesiği kalıntısı.
También hay una marca de interfase residual.
Bana bir faz kesiği tarayıcısı getir.
Traiga un escáner interfásico.
Ama Faz kesiği tarayıcısını kullandığımda Bunu buldum.
Pero cuando usé el escáner interfásico, encontré esto.
Kapsama ışını parazit alanıyla tamamen aynı faz türevine sahip olmalı.
El rayo de contención tenía el mismo diferencial que el campo.
Faz paraziti azalıyor.
La distorsión de fase baja.
Faz değişimini telafi etmenin bir yolunu bulabilirsek edebilir.
A menos que podamos compensar la variación de fase.
Mümkün ama öyle bir alanı ölçülü tutmak için çok hassas bir faz ayırıcı gerekir.
Puede, pero necesitamos un discriminador de fase sensible.
Faz telafi döngüsünde enerji yüklenmesi var.
- El grado de saturación es elevado.
Sen bir şey buldun mu?
Desapareció de la faz de la tierra.
Hırslı kibri ve küstahlığı yüzünden. Bu yüzden Tanrı onu Cennet'in bahçelerinden kovdu.
Por su ambicioso orgullo e insolencia,. por los que Dios lo expulsó de la faz del Paraíso.
Daha fazla size benzemeye çalışıyorum, daha faz...
Estoy intentando ser más como ustedes. - Ser más...
O lanet serserileri bu gezegenden sileceğim yapacağım son şey bu olsa da!
iEliminaré a esa mierda de la faz de la tierra aunque sea Io último que haga, carajo!
Sonra dünya turuna çıkacağım.
Luego voy a recorrer la faz de la tierra.
Kaptan, warp çekirdeğinde sorun var veya faz indükleyicilerinde veya başka bir lanet yerde.
Tenemos un problema con el núcleo factorial o los inductores de fase. O algo por el estilo.
Faz kontrast mikroskop için istediğim ödeneği durdurmuş.
El ha retirado mis fondos para un microscopio de contrastede fase.