Gitmemelisin translate Spanish
323 parallel translation
Queenie, gitmemelisin.
Queenie, no puedes ir.
- Gitmemelisin.
- No vayas.
- Gitmemelisin.
- No debes ir.
Oraya gitmemelisin tatlım.
No, gracias. - Entonces no deberías ir.
Sen de gitmemelisin.
Tu tampoco.
Eğer onunla Bağdat'a gitmek istemiyorsan gitmemelisin. Hayır.
Si no quieres ir con él, no irás.
Çayıra asla fırlayıp gitmemelisin.
Nunca debes salir corriendo al prado.
Jan, gitmemelisin..
Jan, debes...
Sevgili çocuğum, gitmemelisin.
Todo se arreglará.
Bir daha asla oraya gitmemelisin.
No debes volver allí, nunca.
Evet söyledi ama bu şekilde gitmemelisin.
Sí, me lo ha dicho. ¿ Pero por qué salir a escondidas?
- Sevgilim gitmemelisin.
- Oh, cariño, no debes ir.
Ötekileri de bu işin içinde, tek başına gitmemelisin.
Pero esto es cosa de todos. Espera a los demás.
Pidge, seninle konuşurken çekip gitmemelisin.
Pidge, no deberías irte cuando te estoy hablando.
Bence o kadınla gitmemelisin.
No creo que deba ir con la señora Canaday.
Gitmemelisin. Kal ve Paris'e anlatacak bir şeyler verelim sana!
No se vayan, quédense y les daré algo que contar en París.
Ona gitmemelisin, sevgili oğlum.
No debes verla, hijo querido.
Onlarla gitmemelisin.
No te vayas con ellos.
"buradan gitmemelisin"
- "Si se van pronto."
Bu hâlde gitmemelisin.
No debes salir con ese aspecto.
- O tarafa gitmemelisin.
- No debería ir allá.
Gitmemelisin!
¡ No debes irte!
Yakınına bile gitmemelisin.
No debes ni acercarte.
Gitme. Gitmemelisin.
No debes hacerlo.
Yine de... gitmemelisin.
Pero... No vayas. Seguramente será una trampa.
Gitmemelisin!
¡ No debe ir!
Hayır oraya gitmemelisin.
No vuelvas.
Bence gitmemelisin Angus.
- Creo que no deberías ir, Augus.
- Gitmemelisin.
- Sí debo.
Oraya gidemezsin. Gitmemelisin.
¡ De ningún modo debe ir allí!
Bilmiyorum.Burada yeniyim. ama oraya gitmemelisin,
Lo ignoro, soy nueva, pero no se debe.
Ne olursa olsun, o buluşmaya gitmemelisin.
De cualquier modo, si es o no Jean no debes ir a esa cita.
- Gitmemelisin.
- Tú no debes ir.
- Oraya gitmemelisin.
No deberías ir ahí.
Fung Kardeş, yanılmıyorsam Kaleye davet edilmişsin oraya gitmemelisin.
Mejor harías en no ir a esta reunión... en la Casa del Tigre
Efendi Ogami, gitmemelisin.
¡ Señor Ogami, no debe salir ahí fuera!
Chris, gitmemelisin.
No vayas, Chris.
Roma'ya gitmemelisin, duydun mu?
No debes ir a Roma, ¿ me oyes?
Ve sende gitmemelisin.
Y tampoco debe usted.
John'un üzerine fazla gitmemelisin.
No seas muy duro con John.
O adamların peşinden gitmemelisin.
No deberías ir tras esos tipos.
Gitmemelisin.
No tienes por qué irte.
Gitmemelisin, beni terk etmemelisin.
No debes irte, no debes dejarme.
– Gitmemelisin.
– No debes irte.
Tabii eğer yarın yapacağın işin..... en doğru şey olduğunu düşünüyorsan hiç gitmemelisin.
A menos que estés absolutamente segura... que prefieres casarte con Leopold mañana.
Orasın senin yerin. Amayalara gitmemelisin.
Es tu casa. ¡ Quédate aquí!
- Dennis, gitmemelisin.
- Yo no iría.
Belki ona gitmemelisin.
Quizá no debieras ir.
Frank, Bay Forrester'ın üzerine böyle gitmemelisin.
Frank, no hay necesidad de acosar al Sr. Forrester.
Gitmemelisin.
No te debes ir.
Evine gitmemelisin.
No vuelvas a casa.
gitmemi mi istiyorsun 48
gitmek 43
gitme 1049
gitmelisin 203
gitmedim 39
gitmem lazım 361
gitmek istiyorum 180
gitmem gerek 808
gitmeyeceğim 167
gitmek istemiyorum 210
gitmek 43
gitme 1049
gitmelisin 203
gitmedim 39
gitmem lazım 361
gitmek istiyorum 180
gitmem gerek 808
gitmeyeceğim 167
gitmek istemiyorum 210
gitmem gerekiyor 305
gitmedi 39
gitmen gerekiyor 24
gitmem 53
gitmeni istemiyorum 71
gitmeliyim 1495
gitmek istiyorsun 19
gitmek mi 131
gitme zamanı geldi 35
gitmeden önce 102
gitmedi 39
gitmen gerekiyor 24
gitmem 53
gitmeni istemiyorum 71
gitmeliyim 1495
gitmek istiyorsun 19
gitmek mi 131
gitme zamanı geldi 35
gitmeden önce 102