Güzel yer translate Spanish
3,218 parallel translation
Güzel yer, bir ton fırsat var ama sen bunları değerlendirmek istemedin çünkü benim hayatımı çalmak daha kolay, değil mi?
Buen lugar, muchas oportunidades, pero parece que no las aprovechaste porque, ¿ Qué? ¿ es mas fácil robar mi vida?
Güzel yer.
Bonito sitio. Sí.
Evet, denizin ortasında, saklanmak için güzel yer.
Sí, en medio de la nada, buen lugar para esconderse.
Güzel yer, ha?
Bonita casa, ¿ no?
Güzel yer, evet.
Es estupendo, sí.
Burası şimdiye dek gördüğüm, evet, en güzel yer.
Este es el lugar más hermoso que he visto en mi vida.
Yıkılmış hayallerinizi canlardırabileceğiniz en güzel yer iskeledir.
El mejor lugar para poder romper los sueños es abajo del muelle.
Eskiden salonların en güzel yer olduğuna inanırdım.
Yo creía que el mejor salón era como la más elegante berlina.
Güzel yer.
Bonita casa.
Biftekler sayesinde dünyayı daha güzel bir yer yapıyordum.
Haciendo del mundo un lugar mejor para los filetes.
Bakıyorum da kendine güzel bir yer ayarlamışsın.
Veo que te has instalado muy bien.
Şey, ölüm için güzel bir yer gibi görünüyor.
Bueno, este parece un lugar tan bueno como cualquiera para morir.
Bu gezegen onsun çok daha güzel bir yer.
Este planeta... está mucho mejor sin ella.
Orası en az Coor biralarının kutusu kadar güzel bir yer.
Este lugar es tan hermoso como el lado de una lata de cerveza coor.
Ne güzel bir yer.
Qué sitio más bonito.
Güzel bir yer. Malikane kadar olmasa da güzel.
Es bonito, no en plan mansión, pero es bonito.
Haklarında araştırma yapabileceğim ufak yerel bir kabileleri var ayrıca bir çocuğu yetiştirmek için oldukça güzel bir yer.
Hay una pequeña y conocida tribu ahi que yo podría estudiar, y es un hermoso país para criar a un niño.
Oldukça güzel bir yer.
Maryland es un lugar estupendo.
Burası sığınmak için güzel bir yer
Este es un buen lugar para ponerse en cuclillas.
İyi haberlerim var, sanırım şehir merkezinde güzel bir daire buldum, annene daha yakın bir yer. Ve ayrıca gitar dersi vereceğim.
Tengo algunas buenas noticias, creo que he encontrado un apartamento bastante grande en el centro, no muy lejos de tu madre, y me dieron una entrevista para un trabajo de profesor de guitarra.
Güzel, küçük bir yer.
Es un pequeño y buen lugar.
Caddenin aşağısında çok güzel bir yer var.
Hay un lugarcito genial bajando la calle.
Ne kadar güzel bir yer.
Un lugar tan hermoso.
Anladım, çok da güzel bir yer ama bence bana zengin kalır burası.
Sí, eso... eso es lindo, pero creo que es un poquito costoso para mí. Gracias.
- Güzel. Güzel. Dr. Asano, bu yerde Straithan'ın geri kalanlarını bulabilmek için yer tarama radarını kullanmayı düşünüyoruz.
Dra. Asano, estamos planeando en usar un radar que penetra el suelo para ubicar los restos de Straithan.
Güzel ve gözden uzak. Ceset incelemek için mükemmel bir yer.
Un lugar perfecto para destripar cuerpos.
Küçük kötü grubumuz için güzel bir yer.
Un lindo lugarcito para que se reúna el malvado consejo del mal.
- Burası çok güzel bir yer.
Este lugar es hermoso.
Yani herkes bunu bilir, ama oyun hakkındaki en güzel şey, bütün çocuklar yer alabiliyor.
Eso todos lo saben, pero lo bueno de la obra es que todos los chicos entran.
Kurbanlar gelişi güzel seçilmiş olabilir ama yer öyle değil.
Las víctimas pueden ser aleatorias, la ubicación no.
Pekala, eğer paspas sopasını kullanmayacaksan,... onu tıkabileceğin güzel bir yer biliyorum.
Entonces, si no vas a usar el palo, tengo una buena idea de por donde podrías metértelo.
Aksi taktirde, güzel bir dayak yer.
Si no lo está, estará muy herido.
Şans eseri üs için güzel bir yer bulduk.
Accidentalmente hemos encontrado un buen lugar para la base.
Çok güzel bir yer!
¿ Ya has estado en el ejército cierto?
Evim, evim güzel bir yer Koca ağız vajinalar kendini tuhaf hisseder
Hogar, hogar en el campo Donde las vaginas boconas se sienten raras
La Cienega Bulvarı'nda güzel bir yer.
Un lugar en La Ciénega.
Güzel bir yer, değil mi?
Es un lugar bonito, ¿ no?
Götür beni Cennet Şehri'ne Otların yeşil olduğu ve de kızların güzel olduğu yer
LA ERA DEL ROCK
Ben güzel bir yer biliyorum.
Conozco un sitio muy agradable.
Mezarlıklarla çevrilmiş bu güzel şehir sence nasıl bir yer Pietro?
¿ Qué piensas de esta hermosa ciudad rodeada de cementerios, eh, Pietro?
Şurada bildiğim güzel bir yer.
Hagámoslo.
İsmi ne olursa olsun, güzel bir yer.
Como se llame, es un lugar hermoso.
Yani, gidebileceğimiz çok yer var. Evet, bu güzel.
Quiero decir, hay muchas cosas a donde podemos ir.
Oh, bir... bu küçük yer çok güzel görünüyor.
Ese lugarcito parece lindo.
Şurası güzel bi yer hadi üzerimizii değişelim 70 lerde orası güzel bi yerdi
Oye. ¿ No solían vender yogur allí? Las cosas siempre cambian por aquí.
Dert etme, güzelce gömeriz. Para sorununu halledip sana güzel bir yer buluruz orada mutlu olursun.
No te preocupes, le daremos un lindo funeral te liberaremos de tus problemas de dinero y te encontraremos un lindo lugar.
Güzel bir yer.
Bonito lugar.
Güzel bir yer, değil mi? Vay canına.
Es un espacio increíble, ¿ no?
- Mezarda güzel bir yer ayarlayabilirim.
Le tengo ya una tumba en un buen lugar.
Güzel bir yer Ve hoşuma gidiyor bu eğlence
La mente tiene su propio lugar y puede convertir la alegría en tortura, o la tortura en alegría.
Veya saklanacak güzel bir yer bulamaz.
O encontrar un escondite suficientemente bueno.
yerine 100
yerim 21
yerinde 27
yeri 18
yerde 65
yere 84
yerine koy 21
yere yat 289
yerine otur 41
yerinde kal 43
yerim 21
yerinde 27
yeri 18
yerde 65
yere 84
yerine koy 21
yere yat 289
yerine otur 41
yerinde kal 43
yerler 24
yerine geç 53
yere koy 26
yerde kal 46
yerini biliyor musun 24
yerinde olsam 100
yerinde olsaydım 43
yerini biliyorum 24
yerini al 23
yerini biliyorsun 16
yerine geç 53
yere koy 26
yerde kal 46
yerini biliyor musun 24
yerinde olsam 100
yerinde olsaydım 43
yerini biliyorum 24
yerini al 23
yerini biliyorsun 16