Haber veririm translate Spanish
1,953 parallel translation
Evet, öyleler. Bir şey duyar duymaz sana haber veririm.
Sí, te informaré tan pronto tenga noticias.
Bir şey olursa haber veririm.
Te avisaré si sucede algo nuevo por aquí.
Böceğimin yerini söylemezseniz babanı arar, evinde alem yapıldığını haber veririm.
A menos que me digas dónde esta el insecto llamaré a tu padre y le contaré sobre la depravada fiesta que va a ocurrir en su casa.
Bulunca haber veririm.
Te lo haré saber cuando lo sepa.
- Sana haber veririm.
- Te llamaré.
Onu bulduğumda sana haber veririm.
Te haré saber cuando la encuentre.
- Teşekkürler. - Tamam, size haber veririm.
- Les avisaré.
Size haber veririm.
Después te responderé eso
O noktaya ulaştığımda sana haber veririm.
Te lo haré saber cuando llegue el momento.
Tamam, sana haber veririm.
Ok, se lo haré saber.
Ben sana haber veririm.
Te hare saber.
Ben sana Tillu geldiğinde haber veririm,
Querida, te digo que pronto llega Tillu..
Biri konuşursa size haber veririm.
Yo le haré saber... si alguien dijo algo.
Haber veririm.
Se lo haré saber.
- Bir dahakine giderken sana da haber veririm.
- Te aviso para la próxima vez.
Size haber veririm ama.
Pero... te mantendré informado.
Durumu halleder halletmez haber veririm.
Gracias, Lionel.
Sana haber veririm. Kapıyı açın.
Te lo haré saber.
Olmaz Beverly. İki hafta önceden haber veririm demiştin.
Beverly, prometiste avisarnos con dos semanas de anticipación.
Haber veririm.
Te avisaré.
- Bakıp sana haber veririm.
La voy a chequear y yo te aviso.
Tamam, çıkarken haber veririm.
Bueno, llamaremos cuando estemos preparados.
Bana sorabilirsiniz bende Paavo'ya. Sonra size haber veririm.
Puede hacérmelas, y yo se las haré a Paavo y le diré a usted.
Medyaya da ben haber veririm.
Y también llevaré a los medios de comunicación.
- Size haber veririm.
- Les avisaré.
Bahçıvana haber veririm.
Se lo diré al jardinero.
Programımı haber veririm.
Le avisaré sobre el horario.
Haber veririm.
Te mantendré al tanto.
Tamam haber veririm.
De acuerdo. Mantente en contacto.
- Onunla konuşmamı sağla, sana haber veririm.
- ¿ Lo bastante como para asesinar?
Face'den haber veririm.
Te mantendré informada.
Haber veririm.
Te mantendré informado.
Bir şey öğrenir, öğrenmez, size haber veririm.
Tan pronto como sepa algo, te lo haré saber.
Teşekkür ederim, Cary. Haber veririm.
- Gracias, Cary.
Bulursak sana haber veririm.
Te avisaré si lo encontramos.
Tamam. Ne zaman döneceğimi sana haber veririm.
De acuerdo, te llamaré en cuanto sepa a qué hora llegaré a casa.
Kayda değer bir şey çıkarsa haber veririm.
Te haré saber si algo de esto vale la pena.
Kayda değer bir şey çıkarsa haber veririm.
Te diré si algo de esto merece la pena.
Değişen bir şey olursa sana haber veririm.
Si algo cambia, te lo haré saber.
Görürsek haber veririm.
Te haré saber si lo vemos.
- Bir şey bulursak haber veririm.
- Te informaré si hallo algo.
Eğer önemli bir şey öğrenirsem, haber veririm sana.
Si averiguo algo de importancia, ten claro que te lo contaré.
Arayıp geç kalacağınızı haber veririm.
Les llamé y les advertí que llegarías tarde.
Basına haber veririm.
Les avisaré a los medios.
Onu arayıp geleceğini haber veririm.
Lo llamaré para que sepa que vas a ir.
Öğrendiklerimizi haber veririm.
Te haré saber de lo que nos enteremos.
Ters bir şey olursa haber veririm.
Si hay problemas, estaré en contacto.
Hanna kendine gelince size haber veririm.
Os llamaré cuando Hanna pueda tener visitas.
Tamam ben çalışanlara haber veririm ama hiç hoşlarına gitmeyecek.
pero no les va a gustar.
Haber veririm.
Te lo dejaré saber.
Seni tekrar haber stüdyosuna veririm.
Te pondré de nuevo en la sala de redacción.
veririm 64
haber 33
haberin olsun 61
haber ver 32
haberiniz olsun 32
haberin yok mu 27
haber yok 20
haberler 37
haberci 23
haberler iyi 80
haber 33
haberin olsun 61
haber ver 32
haberiniz olsun 32
haberin yok mu 27
haber yok 20
haberler 37
haberci 23
haberler iyi 80