Haber var mı translate Spanish
4,478 parallel translation
Senin salyangozlarının seks partisinden bir haber var mı?
¿ Se sabe algo de qué provocó la orgía de tu puré de babosas?
Vincent'den haber var mı?
¿ Has oído hablar de Vincent ya?
- Comney ile ilgili Arama Bülteni'nden haber var mı?
- ¿ Qué hay de la orden de búsqueda de Comey?
- DiNozzo'dan haber var mı?
¿ Se sabe algo de DiNozzo?
- Evet. - Mobilyalardan haber var mı?
- ¿ Algún rastro de nuestro mobiliario?
Palm'dan haber var mı?
¿ Han sabido algo de Palm?
- Herhangi bir haber var mı?
- ¿ Alguna noticia?
Locke'dan haber var mı?
¿ Has oído algo sobre Locke?
Bükreş'ten haber var mı?
¿ Se sabe algo de Bucarest?
Doktordan haber var mı?
¿ Alguna noticia del doctor?
Hıçkıdık'tan haber var mı?
¿ Hay rastro de Hipo?
- Bir haber var mı?
¿ Algo? No.
Strasburg'dan herhangi bir haber var mı?
¿ Hay algun correo de Strasbourg?
- Denize nazır projeden haber var mı? - Hayır.
¿ Sabes algo del proyecto portuario?
- Manastırdan hiç haber var mı?
- ¿ Hay noticias del monasterio?
Granger'dan haber var mı?
¿ Tienes noticias de Granger?
- Granger'dan haber var mı?
- ¿ Has sabido algo de Granger?
Dış İlişkiler Komitesi'nden bir haber var mı?
¿ Tienes noticias de la Comisión de Asuntos Exteriores?
Tanner, Amy'den haber var mı?
Tanner, ¿ hay alguna pista sobre Amy?
Haber var mı Ajan...
¿ Has oído hablar de la agencia?
- Haber var mı?
¿ Sabes algo?
Evle ilgili bir haber var mı?
¿ Hay noticias sobre la casa?
Finn Gerrity ile Collin Corley'den haber var mı?
¿ Se sabe algo de Gerrity y Corley?
- Miles'tan bir haber var mı? - Yok.
- ¿ Localizaste a Miles?
Taslaktan haber var mı?
Cualquier noticia sobre el esquema?
Haber var mı?
¿ Hay alguna noticia?
Haber var mı Floyd?
Se oye nada, Floyd?
Haber var mı?
Si, alguna noticia?
Monica'dan haber var mı?
¿ Tienes notícias de Monica?
Haber var mı?
¿ Alguna noticia?
- Parfeden haber var mı?
- ¿ Alguna señal de ese parfait?
Edinburgh'daki dostlarından haber var mı?
¿ Hay noticias de nuestros amigos de Edimburgo?
Evet bunun farkındayım ama bir kişinin daha tanıklık yapmasına ihtiyacım var böylece bunu haber yapabilirim.
Sí, me doy cuenta de eso, pero sólo necesito otro testigo, y sé que puedo sacarlo al aire.
Bu kadar erzakla savaş sırasındayken neler yapabilirdik, haberin var mı?
¿ Usted sabe lo que podría haber hecho con estos suministros durante la guerra?
Sanırım bir yanlışınız var.
Pero debe haber algún tipo de confusión.
Debbie senin için yapabileceğim bir şey var mı? Sana yardım edebileceğimiz bir şey var mı?
Debbie ¿ podía haber hecho algo?
Aasim'dan haber var mı?
¿ Algo de Aasim?
Asla ondan ayrılmamalıydım. Melek gibi bir yüzü var.
Nunca debería haber roto con ella.
Buralarda bir temizlik odası var mı?
Debe haber un clóset de escobas por aquí.
Senden ne haber? Anlatacağın bir şeyler var mı?
En fin... ¿ Qué me dices de ti?
Önemseyen birisin. Senin gibilerine çok ihtiyacımız var.
Deberían haber más tipos como tú.
- Haber var mı?
¿ Alguna noticia?
Kim Jong II öldüğünden beri oralara göz kulak olsun diye yolladığımız bir ajanımız var ama 10 gündür ondan bir haber alamadık.
Teníamos un agente apostado allí, vigilando desde la muerte de Kim Jong ll, pero no hemos tenido noticias de él en 10 días.
Kim olabileceği hakkında bir fikrin var mı?
¿ Tiene alguna idea de quién podría haber sido?
- Nereden çıktığıyla ilgili bir fikrin var mı?
¿ Alguna idea de de dónde podría haber venido?
Son birkaç hafta nerede kaldığı hakkında bir fikrin var mı?
¿ Tienes alguna idea de dónde podría haber estado en las últimas semanas?
Son birkaç hafta nerede kaldığı hakkında bir fikrin var mı?
¿ Tienes idea de dónde puede haber estado las últimas semanas?
Ama bundan daha iyi bir yol var mıydı ölümü için? En sevdiği sahilde torunlarını onun sevdiği oyunları oynarken izlemek oynarlarken...
Pero, ¿ qué mejor manera de morir pudo haber tenido... que en su playa favorita... viendo a los nietos que amaba el juego... jugar...
Nasıl biri olduğuna dair fikir edinebilmemiz için bize verebileceğin kıza ait eşyalar var mı?
¿ Tiene algo de sus posesiones, cualquier cosa que nos dé alguna idea de cómo podría haber sido él?
Epey zaman önceydi ama kızın Dewall'ı tanımış olabilme ihtimali var.
Fue hace mucho tiempo, pero parece que ella pudo haber conocido a Dewall.
Hiç haber var mı?
¿ Alguna noticia?