Haberim yoktu translate Spanish
1,968 parallel translation
Bebekten haberim yoktu ama tanıdığım ve sevdiğim Gloria gitmişti.
No tenía idea del niño, pero la Gloria que había conocido y amado se había ido.
O ana kadar haberim yoktu.
No lo sabía, en realidad.
Sonra sınıfa döndüm. Ağlıyordum. Hiç haberim yoktu.
Y cuando volví a clase... lloraba, y no sabía...
Birilerini tersleyebildiğinden hiç haberim yoktu.
Nunca lo he visto explotar con nadie.
Şu ana kadar, varlığından bile haberim yoktu.
Literalmente, no sabía que existía hasta ahora.
Şu ana kadar, varlığından bile haberim yoktu.
Literalmente no sabía que existía. Hasta este momento.
Çünkü buraya geleceğinden haberim yoktu!
¡ Porque no sabía que iba a estar aquí!
Bundan hiç haberim yoktu.
No tenia ni idea.
Kadının deli olduğundan haberim yoktu.
No tenía ni idea de que ella estaba loca.
Ve birine çarptığımdan da haberim yoktu.
Y no sabía que había atropellado a alguien.
" Operasyondan hiç haberim yoktu Sayın Bakan.
"No tengo conocimiento previo de la operación señor secretario"
Haberim yoktu. Ealing'teki arşivdeydim.
Yo estaba en los archivos en Ealing.
Haftada bir menünü tatmaya geliyordum ama David'in senin yanında çalıştığından haberim yoktu.
Una vez por semana como aquí y no tenía idea de que David trabajaba para ti.
Hadi ya, senden hiç haberim yoktu.
Sí, pues nunca había oído de ti.
Dixon, evet dediğimde, bulaştığın beladan haberim yoktu.
Dixon, cuando dije que sí, no tenía ni idea del problema en el que te habías metido.
Onun gideceğinden haberim yoktu.
- No tenía idea de que iba a marcharse.
Jackson, öldüğünden haberim yoktu!
Jackson, ¡ no sabía que habías muerto!
Bundan haberim yoktu.
- No lo sabía.
İşi resmiyete döktüğünden haberim yoktu.
No sabía que lo habías legalizado.
Hiç haberim yoktu.
No sabía eso.
Yine de geleceğinden haberim yoktu.
No sabía que de todos modos ibas a venir.
Kütüphanenin merdivenlerinde yaptığımız son tartışmada benim çocuğumu taşıdığından hiç haberim yoktu.
Y cuando discutimos por última vez en las escaleras de la biblioteca, yo no sabía que ella estaba embarazada.
Benim bundan haberim yoktu.
Bueno, no, no sabía nada de esto.
Hayır, haberim yoktu.
No, en absoluto.
Yemin ederim, işin içinde uyuşturucu olduğundan haberim yoktu.
Mira, te juro por Dios, Yo no sabía acerca de las drogas, ¿ de acuerdo?
Öfke nöbetlerinden haberim yoktu.
Wow, Nunca entendí las rabietas.
Evet, ama böyle aptalca davranacağından haberim yoktu. Seni bankada, masanın altında bırakırdım.
Sí, pero si hubiera sabido que ibas a actuar de esta forma, te hubiera dejado debajo de ese escritorio en el banco.
Bundan haberim yoktu.
- No lo sabía. - Lo siento.
Çıktığından bile haberim yoktu.
No sabía que se había ido.
Böyle yapacaklarından haberim yoktu.
No sabía lo que estaban planeando.
Hayır, geleceğinden haberim yoktu, hepsi bu.
No, sólo... No sabía que venías, es eso.
Haberim yoktu. Lee adamın biri olduğunu söyledi.
Yo no lo sabía, Lee me dijo que era un hombre
Benim hiç haberim yoktu ondan.
¿ Qué? Nunca he oído hablar de eso.
Ona olanlardan hiç haberim yoktu. Zavallı adam!
No tengo ningún idea de lo que le pasó. ¡ Pobre maldito!
Buranın var olduğundan bile haberim yoktu.
Ni siquiera sabía que este lugar existía.
Bu tehlikeli girişiminden hiç haberim yoktu.
No tenía idea que te aventuraras fuera de esta manera.
Bundan haberim yoktu.
No me avisaron esto.
Barın yandığından haberim yoktu.
Vale, no es como si supiese que el bar estaba ardiendo.
Benim de, Elton John ya da George Michael'dan haberim yoktu.
Yo no sabía de Elton John ni George Michael.
Kitaplığımda dinozor döneminden kalma bu kadar fazla şey olduğundan haberim yoktu.
No tengo idea de cuántos de estos dinosaurios tengo en mi estantería.
Haberim yoktu.
No lo sabía.
Dedektif Reece ile konuştuğumuz zaman bu bağlantıdan benim de haberim yoktu.
Al momento de mi conversación con el Detective Reece no sabía de la conexión.
Biliyor musun, yemek yapabildiğinden haberim yoktu.
No sabía que supieses cocinar.
Bundan haberim yoktu.
Yo no sé.
Çocuğum olduğundan haberim bile yoktu ama benim.
Yo no sabía que tenía un hijo. ¿ En qué se parece?
Olduğundan bile haberim yoktu ama bu yüzden almadılar.
Ni siquiera sabia que esta ahi, pero ellos...
Bundan haberim yoktu.
No estaba al tanto.
Bu toplantıdan haberim yoktu.
No sabía nada de esta reunión.
Halbuki benim hiç bir şeyden haberim bile yoktu.
#... que me incluías a mi... # # pero yo... # #... no tenía idea de lo que pasaba... #
Haberim bile yoktu.
Yo ni siquiera sabía.
Lisede kral ve kraliçenin olduğundan haberim bile yoktu.
Ni siquiera sabía que tenían reyes y reinas en el Instituto.
yoktur 42
yoktu 131
haber 33
haberin olsun 61
haber ver 32
haber veririm 28
haberiniz olsun 32
haberin yok mu 27
haber yok 20
haberler 37
yoktu 131
haber 33
haberin olsun 61
haber ver 32
haber veririm 28
haberiniz olsun 32
haberin yok mu 27
haber yok 20
haberler 37