English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ H ] / Hapis mi

Hapis mi translate Spanish

413 parallel translation
Hapis mi?
¿ Prisión?
Beni hapis mi edeceksiniz
¿ Quiere encerrarme?
Hapis mi?
¿ A la carcel?
Hapis mi?
¿ En prisión?
Hapis mi tutacaklar?
- ¿ La encerrarán?
Ömür boyu hapis mi?
¿ Cadena perpetua?
Hapis mi?
¿ Cárcel?
Seni hapis mi ettim Singhji?
¿ Te he apresado, Singhji?
- Hapis mi?
- ¿ Cárcel?
- Kendi odasında hapis mi? Ne yaptı ki?
- ¿ Después de lo que ha hecho?
Ömür boyu hapis mi istiyor?
¿ Cómo cambió su vida?
500 dolar ceza ve 6 ay hapis mi?
¿ Una multa de quinientos dólares y seis meses de cárcel?
Parma'yı gaz odasına göndermenin karşılığında müebbet hapis mi?
¿ Cadena perpetua a cambio de mandar a Parma a la cámara de gas?
Hapis mi?
¿ A la cárcel?
Oğlunu kurtardın diye 20 yıl hapis mi borçlu?
¿ Te debe 20 años por salvar a su hijo?
Charles Robbins başını salla, müebbet hapis mi istiyorsun yoksa, kafanı salla, Ceza Kampını mı?
Charles Robbins, golpeé con el pie para aceptar la cadena perpetua o mueva la cabeza para elegir Punishment Park.
- Hapis mi?
- ¿ Dónde?
- Hapis mi?
- ¿ De cárcel?
Hapis mi?
¿ En la cárcel?
- Hapis mi ettin?
- ¿ Encarcelaste?
- Hapis mi?
- ¿ Encerrarlo?
- Hapis mi?
- ¿ Castigada?
Doğru kelime deyince, adaletsizlikle ilgili bir kaç şey söylemek isterim masum bir adamı üç ay hapis tutmak öylesine pis, soğuk bir yerde aç ve susuz bırakarak. Pişmanlığım şudur ki tahtta oturan aşağılık dostumu indirmeye çalışmamak.
Y hablando de palabras, quisiera decir unas sobre la injusticia... de tener a un hombre inocente encerrado durante tres meses... con tanta mugre, calor y desnutricion que mi principal pesar es que no trate... de derrocar al maldito que esta sentado en el trono.
Beş yıl hapis yatmak istemiyorsunuz, değil mi?
Supongo que no quiere cumplir la condena.
Silah temin etmekten 17 yıl hapis cezası aldın. Sen mi şiddetten bahsediyorsun?
A ti... te condenaron a 17 años de cárcel, por traer armas y munición al barrio.
- Hapis mi?
¿ Cárcel?
Bu kadar süre suçsuz yere hapis yattım, şimdi belgesiz serbest kalmam bu kadar mı zor?
Cumplí mi condena, era inocente, y no me quieren soltar. - Qué fuerte.
- Karımı duydunuz mu? ... 80.000 lira ceza kestiler Üç ay da hapis... - Yoo?
- ¿ Saben lo de mi esposa?
Vatana ihanetten ömür boyu hapis cezası verirler mi?
¿ Cadena perpetua?
Ya da şanslıysam, müebbet hapis yatardım.
O en prisión por el resto de mi vida, con suerte.
Eğer çenemi kapalı tutar ve sizin yerinize hapis yatarsam beni zengin bir adam yapacağınıza söz vermiştiniz.
Prometió hacerme un hombre rico si mantenía mi boca cerrada y cumplía su sentencia por usted.
Oğlum salı günü dönene kadar bu korkunç kafeste hapis kalacağımı sandım.
Tenía miedo de quedarme atrapada en esta miserable jaula hasta que mi hijo regresara el martes.
Babam, bir dostunu bu odada 3 yıl boyunca hapis etmiş.
Mi padre encarceló a un amigo suyo en esta habitación durante tres años.
Bana kalırsa, hayatımın en güzel yıllarını bu korkunç evde hapis geçirdim.
He malgastado los mejores años de mi vida aquí en esta horrible casa.
O zaman kadar, seni hapis tutuyorum.
Hasta ese entonces, usted es mi prisionero.
İfade vermeyi reddederim. Hapis süresinin kısaltılacağı sözü verilse bile mi?
¿ Ni siquiera para acortar su sentencia por aportar pruebas?
Asmasalar bile uzun süre hapis yatabilirim.
No tengo empleados que cuiden mi hacienda.
Valinin dostusunuz iki oğlumu hapis'e atmanız size yetmedi mi?
Es amigo del gobernador. Pero es peor que cualquier hombre que haya enviado a Tucson.
Ömür boyu hapis cezası... üçüncü sayfa haberi olur muhtemelen.
De otro modo mi encarcelamiento seria una noticia de segundo orden.
Bu iğrenç, böcek dolu realite bana ilham verdi. HAPİS İLK DENEYİMİM
"Mi Primera vez en Prisión" "Esta asquerosa realidad llena de cucarachas, es inspiradora..."
Babam, Mösyö Rimbaud, on senedir Bastille'de hapis.
Mi padre, monsieur Timbaud, lleva diez años pudriéndose en la Bastilla.
Bakışlar adam öldürebilseydi o savcı 30 yıl hapis cezası alırdı.
- Dije mi típico "silencio en la sala". - Oh. Si las miradas matasen, a aquel fiscal podría condenarlo por treinta años.
Kahkalarım beni hapis tutuyor.
Mi risa me encierra.
Sonra ömür boyu hapis yatarım.
Pasaría el resto de mi vida en prisión.
Bu durumda bana verilen yetkiye göre, sizi mahkemeye karşı gelmekten 30 gün veya bu mahkeme tatmin olana kadar... hapis cezasına mahkum ediyorum.
Entonces, mi única opción es declararlo en desacato al tribunal... y ordenarle al custodio que lo detenga durante 30 días... o hasta que satisfaga a este tribunal.
Hapis, mahkemede okunan özel mektuplarım karakola götürülüp McBryde'nin ellediği karımın fotoğrafı...
Prisién. Mi correspondencia privada leida en el tribunal. La fotografia de mi esposa toqueteada por McBryde.
Seninle Çalışabilmemiz İçin Biraz Kesenin Ağzını Açmamız Gerekiyor Değil mi? ... Endişelenmenize Gerek Yok, Biraz Denetim ve Hapis Hakkında Konuşmamızı
Es para poder deducir gastos... sin que te preocupe acabar en la cárcel por una auditoría.
Sen kız bulacaksın diye, benim hapis yatacak halim yok değil mi?
¡ Ja! No pensarás que voy a estar preso para que tú coquetees.
Ruhum bunun içinde yüzüyor, zamana saçılmış, şekilsizlik dünyasında hapis olmuş.
Mi alma nada en ella, a través del tiempo, atrapada en un mundo sin forma.
Ben ailemin orantısız bir güçle karşılaşmasını istemiyorum. Benim hapis olmam, bana bakman anlamına gelmez.
No quiero que mi familia haga un escándalo con esto.
Cezaevinde gardiyan olduğunu unutmayın. Yardımcınız da kuşkularımı doğruladı, albay. Amerikan polisine bir telefonla Leydi Westholme'un evlenmeden önce bir suçlu olduğunu ve aynı cezaevinde hapis yattığını öğrendi.
Piensen que ella era celadora en una prisión... y su ayudante, Coronel, ha confirmado mi sospecha... en una llamada telefónica a la policía americana... de que Lady Westholme, antes de su matrimonio, era una criminal... que pagó sentencia en esa misma prisión.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]