Hava nasıl translate Spanish
402 parallel translation
- Yarın hava nasıl olacak?
- ¿ Qué tiempo tendremos mañana?
Bugün hava nasıl?
¿ Qué tal tiempo hace?
Sana göre bozuk hava nasıl olur?
¿ Cómo es un día duro?
Hava nasıl olacak acaba?
¿ Qué tal día hará hoy?
- Hava nasıl?
- ¿ Y el tiempo?
- Fazlasıyla, efendimiz. Hava nasıl boğucu, anlatamam gerçekten.
En extremo, señor, no sabría decir hasta qué punto.
Peki, hava nasıl bugün?
Correcto. Hace calor, ¿ no?
Hava nasıl?
¿ Y el tiempo?
- Hava nasıl?
- ¿ Algo más sobre el tiempo?
Sonra da hava nasıl olursa olsun yüzüyordunuz.
Entonces se iba a nadar, todos los días, con cualquier tiempo.
Hava nasıl artık biliyorsun.
Ya lo sabes.
Hava nasıl?
¿ Cómo está el clima?
Tokyo'da hava nasıl?
¿ Que tal en Tokyo?
Bakın hava nasıl kararmaya başladı.
Está poniéndose muy negro.
Yarın sabah, hava nasıl olursa olsun yola çıkacağız.
Por la mañana, llueva o truene, vamos a avanzar.
- Hava nasıl, Bayan Meacham?
- ¿ Qué tiempo hace, Srta. Meacham?
Hava nasıl merak ettim.
Me pregunto cómo estará afuera.
Hava nasıl olacak?
- Señora Flint. - ¿ Qué tal el tiempo?
- Dışarda hava nasıl?
- ¿ Cómo está el clima?
Hava nasıl olacak?
A 50 km. Tenemos auto.
Dışarıda hava nasıl?
¿ Qué tiempo hace ahí fuera?
- Hava nasıl? - Boktan!
- ¿ Cómo está el tiempo?
Paris'te hava nasıl?
Como está el tiempo en Paris?
Dışarıda hava nasıl?
¿ Qué clase de día es?
- Dışarıda hava nasıl? - Nasıl yani.
- ¿ Cómo está el tiempo fuera?
Hava nasıl?
- ¿ Perdón? ¿ Cómo está el tiempo?
Hava nasıl bugün?
¿ Qué tiempo hace?
Hava nasıl?
¿ Cómo está el tiempo?
# Tarihçinin insanlığın mezar taşını # # Nasıl yazdığını öğrenmek istiyorum # # Bayan, hava bulutlu #
Me gustaría saber cómo el historiador escribe las lápidas de la humanidad.
Kennedy tanıdığı güçlü insanların onu nasıl hemen... buradan çıkaracağından bahsederek hava atmaya başladı.
Dijo que tenía amigos influyentes... que lo sacarían de aquí en un santiamén.
- Hava nasıl olacak?
- Hace buen tiempo.
Düne de öyle diyorlardı. Acaba öteki gün nasıl olacak hava?
También el de ayer. ¿ Me pregunto cómo será el de pasado mañana?
İşlerin nasıl arttığını anlatacağım, Doris. Paranın şehrin üzerinde hava gibi, sana verdiğim çiçeklerden yapılan parfümler gibi yayıldığını hissediyordum.
Apareció cuando estalló en mis manos la prosperidad y pude apreciar... el olor del dinero como el perfume de las flores que te regalé.
Nasıl oluyor da gece, hava gündüzden daha sıcak oluyor?
¿ Por qué hace más calor de noche?
-... hava bundan sonraki günlerde nasıl olacak? - Berbat, önümüzdeki günlerde...
Entonces, ¿ cómo estará el tiempo en los próximos días?
- Kutuda, hava durumunu saptayan özel bir şamandıra var, dedim. - Personele nasıl bir hikâye anlattınız?
¿ Qué tapadera tiene para la tripulación?
- Nasıl hava?
- ¿ De qué humor?
Son hava raporu nasıl?
¿ cuál es el pronóstico?
Hava saldırı füzelerimizi nasıl ateşlediğimizi söyledik... bununla da uçaklarımızı vuracaklar.
Les dijimos cómo hacer estallar nuestros misiles aire-aire... y con ello, nuestros aviones.
Nasıl çalışıyorlar... Ciğierime çekiyorum ve hava veriyorlar, farkettim. Ve ince Mars atmosferini kullanıyorum.
Yo se que inhalo y exhalo... la pobre atmósfera marciana.
Hudson üzerinde pespembedir dünya nasıl olursa olsun dışardaki hava
La vida es rosa en el Hudson Haga el tiempo que haga
- Nasıl bir şey? - Kişisel hava hizmeti.
¿ Ah, la clase de servicio?
Kuzeyli hiç hava almadan nasıl yaşayacak?
¿ Por qué no entrega al yanqui?
Hava almadan, deri nasıl iyi olabilirmiş?
¿ Cómo se va a airear la piel?
Bunu nasıl yaparsınız? Burada hava yok.
¿ Cómo me hicieron algo así?
Affedersiniz, hava alanına nasıl gidebilirim?
Voy a casa... Oiga joven ¿ cómo llegar al aeropuerto?
Ama hava alanına nasıl gideceksin?
Me retiro.
Hava kuvvetlerine katılıyoruz efendim. Nasıl bir şey?
- Iremos a pelear. ¿ Cómo es?
Yerli böcekleri öldürmeden nasıl hava saldırısı yapacağını açıklayabilirsen olur.
Posiblemente, si puede explicarme cómo lanza químicos sin matar a los insectos autóctonos.
Hava koşulları nasıl?
¿ Cómo está el tiempo por ahí?
Nasıl hava atacaksın?
- ¿ Qué exhibirás?
nasılsın 5362
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasılsınız 3074
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasıl yani 1497
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasılsınız 3074
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasıl yani 1497
nasıl olmuş 116
nasıl ölmüş 19
nasılsın canım 26
nasılsın tatlım 38
nasılsın bebeğim 20
nasıl oldun 41
nasılsınız hanımefendi 16
nasıl yardımcı olabilirim 221
nasılsın hayatım 22
nasıl istersen 701
nasıl ölmüş 19
nasılsın canım 26
nasılsın tatlım 38
nasılsın bebeğim 20
nasıl oldun 41
nasılsınız hanımefendi 16
nasıl yardımcı olabilirim 221
nasılsın hayatım 22
nasıl istersen 701