Söylerim translate Spanish
10,644 parallel translation
Bir yıl içinde söylerim.
En, como, un año o año y medio.
Şart olarak söylerim.
Lo haré, como una condición.
Bir şey bulursam söylerim.
Te avisaré si averiguo algo.
Dadıya söylerim.
Se lo diré a la niñera.
- İstemiyorsan ben söylerim.
Lo haré yo, si tú no quieres.
Tamam, ona söylerim.
Bien, se lo diré.
Psikolojik bozukluk yaşadığını söylerim onlara.
Puedo decirles que tuviste un quiebre psicótico.
Ne zaman yavaşlayacağını söylerim.
Bueno, te avisaré cuándo frenar.
İç İşleri'ni arayıp almalarını söylerim.
Llamaré a Asuntos Internos para que vengan a recogerlo.
Bulunca söylerim.
Te diré cuando lo encuentre.
Dinle Hank. Takımımın bir ihtiyacı olursa sana söylerim.
- Escuche, Hank... si mi equipo necesita algo, se lo haré saber.
Ar-Ge ekibime söylerim, ilgilenirler.
Le pediré a mi personal para comprobar.
Claire'i gördüğümde ona göz altına alındığını söylerim.
Cuando veo a Claire, Le diré que ha sido detenido.
Ben söylerim.
Yo se lo digo.
Tamam. Hadrian'ı bulup, ve ona başka bir yere oturmasını söylerim sonra da Nathan'ı bulurum, ve ona Hadrian'ın yerine geçmesini söylerim.
Le diré a Hadrian que se pare en otro lado, y le diré a Nathan que se pare en el lugar de Hadrian.
Ona aradığını söylerim.
Le diré que llamaste.
Marlene'e söylerim.
Se lo diré a Marlene.
Bir nanosaniye verirseniz sebebini söylerim.
Si me das un nanosegundo le diré por qué.
Söylerim.
Lo haré.
- Bunun güvenli olmadığını söylerim.
- No. Le diré que no es seguro.
- Tabii ki. Söylerim.
Lo haré.
Herkese masum olduğunu söylerim.
Yo podría decirle a todos que eres inocente.
Paul burada değil ama ona da söylerim.
Paul no está, pero yo hablo por los dos.
Bunu nasıl söylerim bilmiyorum ama bu çok sevimli bir oyuncak ama Luncheonette'i kapatıyoruz.
No sé cómo decir esto, pero... vamos a cerrar el Luncheonette.
Çünkü çocuklara her zaman en iyisi olmalarını söylerim.
Porque les digo a los chicos que siempre tienen que ser los mejores.
Ya da aileni arayıp okulu ektiğini söylerim.
O puede que simplemente llame a tus padres y les cuente que estás escaqueándote del colegio.
Ben de karına ve kızına senin benden bile aşağılık biri olduğunu söylerim.
Y yo le diré a tu mujer y a tu hija que eres una bolsa de basura más grande de lo que yo soy.
- Söyleyebilirsin ve ben de olursam sana söylerim.
- Puedes, y te lo contaré si alguna vez tengo.
Oğlunu nerede bulacağını sana söylerim.
Puedo decirte dónde encontrar a tu hijo.
Duruşma salonuna gidince söylerim.
Se lo diré cuando lleguemos al Palacio.
- Eğer sen söylemezsen ben söylerim.
- Si no se lo dices tú, lo haré yo.
İlişkimize bu lekeyi bulaştırmamak için daha fazlasını söylemek istemiyorum ama söylememi istiyorsan, söylerim.
No quiero decir nada más porque no quiero que nos ensuciemos con esto, pero si quieres saber más, te diré más.
Beni yarı yolda bırakmak istiyorsan çok daha genç tarzda giyinip asıldığın her kadına kızın olduğunu söylerim.
Así que si ahora quieres liberarme bajo fianza... podría siempre vestirme más joven y decirle a todas las mujeres... atractivas con las que intentes acostarte que soy tu hija. No harías eso.
- Söylerim.
- Lo haré.
Ben de ameliyathaneyi arayıp geldiğini söylerim.
Les haré saber que va en camino. Gracias.
Holden'e, Antoine'a yardım etmek için kendi özgür irademle sana ve Darius'a geldiğimi söylerim ve işini bunun dışında bırakırım.
Le diré a Holden que te ofrecí a ti y a Darius ayudar a Antoine voluntariamente y no digo una palabra de tus negocios.
Koltuğumu bırakmazsan, Fabian eşcinsel internet alemine öpüşürken dişlediğini söylerim.
Suelta mi sofá, Fabian, o le diré al mundo gay de internet que eres de los que chocas los dientes cuando besas.
İşin sırrı, öyle çabuk söylerim ki söylediğimde aklın şaşar Nicki nişanlanmış.
El secreto es contar las malas noticias tan rápido que no te das cuenta cuando vienen. Nicki se comprometió.
Şarkı falan söylerim.
Como, que cantaré o algo.
İstediğimi söylerim, umurlarında değil zaten.
Puedo decir lo que sea. No les importa.
Çoğu kez tam midemden şarkı söylerim. Tam mide ağrımın olduğu yerden.
La mayor parte del tiempo canto desde mi estómago, de donde siento el dolor
Olursa söylerim.
Ya te lo haré saber.
Emeklerinin karşılığını cömertçe verdiğin müddetçe, adamlarıma söylerim seni korur.
Mis hombres se asegurarán que tengas protección... mientras les pagues generosamente por sus esfuerzos.
İrtibata geçip, benimle nerede buluşacağını söylerim.
Estaré en contacto y te diré dónde encontrarnos.
Ne düşündüğümü okuduktan sonra söylerim.
Te diré lo que pienso.
Bu dediğini onlara söylerim.
Se lo he permitido.
İstediğim şeyi zamanı geldiğinde sana söylerim.
Te lo diré cuando quiera cobrar el favor.
- Tabi, söylerim.
- Claro. Lo haré.
Cihaz tespit edilemez ama benimle bağdaştırırlarsa yalnız hareket ettiğimi söylerim. Çünkü ben yaptım.
La carga es indetectable, pero si lo vinculan a mí, puedo decir que actué solo, porque lo hice.
Söylerim.
Le diré.
- Elizabeth'e söylerim.
Se lo diré a Elizabeth.
söyle 2270
şöyle 191
söyledim 318
söyledi 132
söyledin 99
söylemiştim 315
söylemiştin 61
söyleme 186
söyle bana 1105
söylemeyeceğim 91
şöyle 191
söyledim 318
söyledi 132
söyledin 99
söylemiştim 315
söylemiştin 61
söyleme 186
söyle bana 1105
söylemeyeceğim 91
söylemem 123
söyleyeceğim 241
söylemedim 113
söylesene 1323
söylemek istediğim 130
söylemedin 49
söyleyeyim 186
söylemeyecek misin 32
söylemiyorum 60
söyle ona 443
söyleyeceğim 241
söylemedim 113
söylesene 1323
söylemek istediğim 130
söylemedin 49
söyleyeyim 186
söylemeyecek misin 32
söylemiyorum 60
söyle ona 443
söylediğim gibi 241
söylediler 23
söylemem gerek 33
söyleyin bana 123
söyle bakalım 455
söylemedi 153
söyledin mi 33
söyleyemem 305
söylemedim mi 39
söyleyeyim mi 49
söylediler 23
söylemem gerek 33
söyleyin bana 123
söyle bakalım 455
söylemedi 153
söyledin mi 33
söyleyemem 305
söylemedim mi 39
söyleyeyim mi 49