English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ H ] / Hey siz

Hey siz translate Spanish

1,148 parallel translation
Hey siz kumlu yaratıklar Orayı boşaltın!
¡ Vengan, todos los campeones!
Hey siz defolun buradan. Defolun.
Lárguense todos de aquí.
Hey siz! Kalkın!
¡ Levantaos!
Hey siz!
¡ Oigan!
Hey siz ona, benim kahrolasıca bir muhbir olabileceğimi mi söylediniz? GRAFF :
¿ Le dijo que yo podría ser un maldito soplón?
Hey siz neden formalarınızı giyinmediniz?
Hey. ¿ por qué no se ponen los uniformes?
Hey siz!
¡ Tú!
Hey siz!
¡ Hey!
Hey, siz ikiniz, olduğunuz yerde kalın!
¡ Oigan, alto ahí!
Hey, baksana sen bana, siz 5'lediniz.
Espera un momento. Son cinco.
Hey, siz Bayan Morstan ile gelen davetliler misiniz?
¿ Hey, ustedes son los amigos... que vienen con la Señorita Morstan?
Hey, siz çıldırmışsınız.
Están más locos que una cabra.
Hey, ya siz...
Oiga, ¿ podría...?
Hey, Peg, anlaşmayı biliyorsun, biz yakalarız, siz temizlersiniz!
Oye peg, te acuerdas del trato Nosotros pescamos, ustedes limpiaban
Hey! Siz çocuklar gidebilirsiniz.
Tú y los otros ya se pueden ir.
- Hey, deli misiniz siz?
- ¡ No puedes entrar aquí!
Hey, siz beyler.
Muchachos.
Hey, siz ne yapıyorsunuz?
¡ Oigan! ¿ Qué demonios están haciendo?
Hey, siz çıldırdınız mı?
Oigan, ¿ están locos?
Hey... Siz çocuklar, neden bizi buraya getirdiniz.
¿ Qué pretenden hacer?
siz ne yapıyorsunuz?
Hey, ¿ Para dónde van?
Hey, ne yapıyorsunuz siz?
- Oiga ¿ qué hace?
Hey, siz ikiniz! Neler oluyor?
- Oigan, ustedes dos, ¿ qué pasa?
Hey, siz!
¡ Vosotros!
Tesekkürler. Hey. Siz sakin bi yere gitmeyin, buranin altini üstüne getiricegim.
gracias no se muevan de ahí, les voy a enseñar como se juega
Hey, siz çocuklar.
¡ Oigan chicos!
Hey, siz iki mil yolcusu, oturun yerinize.
Uds. dos, los de los asientos de primera regalados, siéntense ya.
Bakın, siz burada durun.
Ustedes dos, espérenme aquí. - ¡ Hey, hey, no vayas tras él!
- Hey, siz işime... - Karışmayın!
Porqué, tu... ¡ no interfieras!
"Hey, siz küçük şirinliklerden hanginiz evime gelip, bana güzel bir yemek pişirmek ve saksafon çalmak ister?" demek.
" ¡ Hey! ¿ Quien de vosotras, preciosidades, quiere venir a casa a hacerme la cena y una buena mamada?
Hey, siz kuşlar! Eğer çenenizi kapatmazsanız bütün yemeklerinizi kamışla emersiniz.
Terminarán comiendo a través de una sonda... si no cierran la boca.
- Hey, siz, bomba gibi görünüyorsunuz. - Tabi bomba gibi oluruz.
- Parece que tenéis calor. - Muchísimo calor.
Hey, siz var ya çok adisiniz!
Hey, ustedes realmente son!
Hey, siz ikiniz şey gibi...
Eh, ¿ No tuvisteis una especie de...?
Hey, siz ikiniz! Bakın kim burada.
¡ Oigan, miren quién está aquí!
Hey, siz? !
Eh, ustedes.
Hey! Nereye gittiğinizi sanıyorsunuz siz?
¿ Adónde diablos creen que van?
Hey, siz!
Oye, tú...
Hey. Hey, hey, hey! Siz kahrolası milletin ne s.kim bir sıkıntısı var?
¿ Qué carajo le pasa a esta gente?
Hey, baksana, biraz erken gelmediniz mi siz?
Eh, ¿ no llega algo temprano?
Hey, siz ikiniz!
Hey, ustedes dos!
- Hey, siz ikiniz...
- Oigan, ustedes dos.
Hey, siz, bunu dışarıda halledin, tamam mı?
Resuelvan esto afuera.
Hey, siz beni tanırsınız.
Pero ustedes me conocen.
Hey! Siz güvercinleri geçen gece Bismarck Kafe'de görmedik mi?
¿ No las vimos, pichonas... en el Café Bismarck la otra noche?
Hey, siz!
¡ Alto!
Siz beyler!
¡ Hey, ustedes dos!
Hey, siz ikiniz, buraya gelin.
Oigan, vengan aquí.
Hey. Siz ikiniz burada ne arıyorsunuz?
¿ Qué hacen Uds. aquí?
Hey, bizi buraya siz çağırdınız.
Eh, ustedes nos han traído hasta aquí.
Gel pisi, pisi. Hey, siz çocuklar.
Gatitos, gatitos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]