Size de translate Spanish
38,734 parallel translation
Size de kahvaltı getireceğim hanımefendi.
Le traigo el desayuno, señorita.
Size de merhaba.
Hola.
Size bağlı!
De ustedes!
Size hiçbir şey vermeyip sonsuza dek burada kalmanızı sağlayabilirim.
No le doy nada... pero me aseguraré de que esté aquí para siempre.
Belediye başkanı olarak ilk yapacağım şey özel kalemimi size tanıtmak olsun.
Y como mi primer acto como alcalde, me gustaría presentaros a mi jefe de personal,
Size özel kalemimi takdim edeyim, Bay Edward Nygma.
Me gustaría presentaros a mi jefe de personal, el Sr. Edward Nygma.
Size partide araya kaynayabilin diye bunları getirdim.
Ahora, tengo esto para que lo mezcléis en la fiesta de esta noche.
Bunu devralıyorum, size izin vermiyorum.
Encargarme de este no significa que os dé el día libre.
Size tekrar hizmet etmek büyük bir ayrıcalık Don Falcone.
Es un privilegio servirle de nuevo, don Falcone.
Size birkaç dakika müsade edeyim de çok önemli sorunlarınızdan bahsedin.
Por qué no os doy un momento para que así podáis hablar de problemas trascendentales. - ¿ Qué ha sido eso?
Babamın zaten kırılmış oyuncaklarını kırmaya devam edeceğim ve size bunu izleteceğim.
Solo quiero seguir rompiendo los juguetes ya rotos de papi y haceros mirar.
Size adımı ve numaramı bırakmama izin verin.
Permítame que le deje mi nombre y mi número de teléfono.
Size yakışmadığını.
Que no es digno de vosotros.
Bir sonraki seansımızı sabırsızlıkla bekliyorum... ve size tatmin edici bir evlilik haftası diliyorum.
Espero con ansia nuestra próxima sesión y les deseo una semana de matrimonio gratificante.
Size tatmin edici bir evlilik haftası diliyorum.
Les deseo una semana de matrimonio gratificante.
Size yakın olan insanlara acımasız davranıyorsunuz ve sonra hiç tanımadığınız insanların fotoğraflarına mi ağlıyorsunuz?
¿ Crueldad ocasional hacia aquellos cercanos a vosotros y luego llorar por fotos de gente que no conocéis?
Size nasil yardımcı olabilirim?
¿ Puedo ser de ayuda de alguna forma?
Size söylersem hepimizin el parmaklarını tek tek kesmekle tehdit etti beni.
Me amenazó con cortarnos todos los dedos de las manos si os lo contaba.
Size bir faydası olmadığı hâlde benim başarılarımın zevkinden sizi alıkoymak benim halt etmem olur şimdi.
Bueno, sería muy anti-deportivo de mi parte quitarles el placer de saborear mi triunfo, a pesar de que nada bueno les ha sucedido a ustedes.
Dışarı çıkmanızı rica ediyorum. Trenin sonuna kadar size eşlik edeceğim.
Lo llevaremos a la parte de atrás.
Size yemin ediyorum.
De verdad, os lo juro.
Bay Timothy Evans'ın tek savunma tezi size saldırmaya dayanıyor. Tam anlamıyla masum birisine.
La única línea de defensa de Timothy Evans reside en atacarlo a usted... un hombre absolutamente inocente.
Size sahte gelecen satan elçilere kötü öğretmenlere, yozlaşmış liderlere ve kirli şirketlere dikkat edin.
Cuídense de los falsos profetas que les venderán un futuro falso, de los malos profesores, de los líderes corruptos y las compañías sucias.
İstediğiniz şeyi yaptırmayıp size kendi istediğini yaptırmak için teklif edilen rüşvet.
Es un cebo que la gente te ofrece para que hagas lo que quieren ellos en lugar de lo que quieres tú.
Walmart'ta bu haltı satan çocuk bunları size söylemeliydi.
El chico de Walmart que les vendió esta basura debió decirles.
Belki de size yer kazarız Bay Meachum.
Tal vez cavemos un agujero para usted, Sr. Meachum.
Blue. Yakındalar... Size çok yakınlar.
Blue, está muy cerca de ustedes.
Bunlarla, size ihanet edenlerin peşine düşebilir ve götlerinde büyük delikler açabilirsiniz.
Con esto se deshace de quienes le traicionaron con el culo roto y con las manos vacías.
Ona dedim ki, rengine söz etmeyerek size saygımı gösterdim ürünü getirerek sen de bana saygı gösterir misin?
Le dije : "Te he hecho el honor de no fijarme en tu color. ¿ Me haces el honor de traerme mi artículo?".
Söylemedim mi size... Açık düzenlemeler olmayacak, kırmızı alarm yok, basın yok!
¡ Nada de acuerdos publicos, nada de alerta roja, nada de prensa!
Gerisi size bağlı.
El resto depende de usted.
Size kuralları öğretecek değilim.
No estoy mostrando el libro de reglas.
Bana karşı dürüst olun, ben de size karşı olayım.
Sea honesto conmigo, y yo lo seré con usted.
Ama bakın... Eğer bana yardım ederseniz, ben de size ederim.
Pero miren, si me colaboran, los puedo ayudar.
Ajan Peña, size önerdiğimiz şeyin potansiyelini anlamanızı istiyoruz.
A nosotros realmente nos interesa que usted se dé cuenta, agente Peña, del potencial que tiene la propuesta que le estamos haciendo.
Herhalde size Medellin'de Escobar'la savaşan Los Pepes isimli yeni bir örgüt olduğunu söylememe gerek yok.
No tengo que decirles que hay otro grupo aquí en Medellín combatiendo a Escobar : Los Pepes.
Size istihbarat vermeyi bırakırsam, yaramaz.
No si yo dejo de darles información.
Evet, Sayın Dışişleri Bakanı. Ama size Berlin'de taksi sürmek isteyen bir Türk çiftçiden bahsetmiyorum. Pablo Escobar'ın ailesinden bahsediyorum.
Sr. ministro, no es un granjero turco que quiere conducir un taxi en Berlín, es la familia de Pablo Escobar.
Benim de size.
Y yo a ustedes.
Size öylece bilgi vermemi mi bekliyorsunuz?
¿ Ustedes quieren que les dé toda la información así nomás?
Kolombiya halkı, size yeni başkanınız Pablo Escobar'ı takdim ediyoruz.
[música de marcha militar ] [ mujer en español] Ciudadanos de Colombia, recibamos a nuestro nuevo presidente, ¡ Pablo Escobar!
Şeytana iyice bakarsanız, size bir...
Si miras al mal de cerca, te recuerda...
Şimdi size gelecek 12 haftada olacaklarla ilgili ufak bir video göstereceğiz.
Y a continuación veréis un pequeño montaje de lo que os podéis esperar durante las próximas doce semanas.
Şimdi size bir tur nasıl onu gösterme zamanı.
Bien, ahora es el momento de enseñaros cómo es una vuelta.
Mesela motorun özelliklerini süspansiyonu ve daha fazlasını. Şef önünüze balığı ocağı, yağı ve maydonuzu getiriyor ve size diyor ki "Pişirir misin?" Tabi ki hayır.
Y siempre pienso, ¿ no es eso como si un chef te trajera un pescado a la mesa y un horno y un poco de mantequilla y algo de perejil, y te dijera : "Cocínelo usted mismo"?
Bize gelebilirsin, size yemek yaparım.
Puedes venir. Yo te haré de comer.
Şu tüm yeteneklerinizi seçtiğiniz ve bunları bir çeşit algoritma ile hesaplayıp, size uygun kariyeri belirleyen online testlerden çözdüm.
Bueno, hice este examen en línea donde, ya sabe, pone todos sus talentos y usa este tipo de algoritmo para calcular tu carrera ideal.
Sabah uğrayıp, Nick'in okulda Adderall sorunu var deseydiniz sanırım size köpüklü yeşil çay ısmarlardım.
Si usted hubiera pasado por aquí esta mañana y me hubiera dicho que Nick Haverford era parte del problema de consumo de Adderall en el campus, creo que le habría lanzado un café encima.
Uygun zaman geldiğinde haber yollayacağım. Ama içeri girmesi size kalmış.
Te diré cuando es el momento apropiado, pero entrar depende de ti.
Bana 30 saniye ve vücudunuzun haritasını çıkarma izni verirseniz ben de size plastik aksiyon figürünüzü vereceğim.
Deme 30 segundos y autorización para mapear todo su cuerpo, y le daré su propia representación plástica.
- Size Dr. Wallace'ı tanıştırayım. Kendisi dünyanın en iyi cerrahlarından biridir.
- Bueno... este es el Dr. Wallace, sin duda uno de los mejores cirujanos del mundo.
size de mutlu noeller 19
size değil 23
dede 298
deli 209
denise 139
deme 332
dean 111
detroit 189
dennis 260
dell 45
size değil 23
dede 298
deli 209
denise 139
deme 332
dean 111
detroit 189
dennis 260
dell 45