English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ H ] / Hoş değil mi

Hoş değil mi translate Spanish

1,943 parallel translation
- Ne kadar hoş değil mi?
- ¿ No es lindo? - Muy lindo.
Aynı zamanda hoş değil mi?
Y es linda también, ¿ eh?
Bu hoş. Hoş değil mi?
Qué amable, ¿ no es amable?
Peki... Çok hoş değil mi?
Entonces.
Çok hoş değil mi?
Es bonito?
Bu çok hoş değil mi?
¿ No es genial?
Hoş değil mi?
¿ No es eso bonito?
- Ne kadar hoş değil mi?
- Mira qué bonita.
Çok hoş değil mi?
Es bueno, ¿ no?
Çok hoş değil mi?
Esto es agradable, ¿ no?
Ama bunu affettirecek kadar hoş görünüyorum, değil mi?
Pero estoy lo bastante atractiva para que no importe.
- Hoş, değil mi?
¿ No es esto agradable?
Biri arkandan gelip golf sopasıyla sana vurunca hoş olmuyormuş, değil mi?
Eso es lo que sientes cuando alguien te golpea por detrás con un palo de golf.
Gayet hoş birisi değil mi?
Es un tipo agradable, ¿ verdad?
Yapma. Bu hoş bir jest değil mi?
Es un gesto amable, ¿ no crees?
Hoş biri, değil mi?
Es buena gente, ¿ verdad?
Hoş biri, değil mi?
Es toda una mujer, ¿ verdad?
İçeride olmak hoş, değil mi?
¿ Agradable estar aquí adentro, verdad?
Cok hos degil mi?
- Sí. Magnífica, ¿ verdad?
Hoş. Değil mi?
Miercoles.
Çok hoş değil mi?
No tienes que sorprenderte por eso.
Hoş, değil mi?
Sí. Sutil, ¿ no?
Ne hoş, değil mi?
Es lindo, ¿ no?
Aslında bu kulağa gayet hoş geliyor, değil mi?
Sabéis, eso suena bastante bien, ¿ no?
Hoş filmdi, değil mi?
Bonita película, ¿ no?
Çok hoş, değil mi?
Bastante guay, ¿ eh? ¿ Cómo has...?
Ne hoş, değil mi?
¿ No es acogedor?
Bu hiç de hoş değil. En son bıraktığı mesajda çöpleri dışarı çıkarmamamla, bağlılık korkum arasında bağlantı kurmuş.
Eso es apenas aplicable, quiero decir, en el último mensaje que me envió equipara mi negativa a sacar la basura, con mi supuesta fobia a los compromisos y mi fracaso en establecerme.
Hoş, değil mi?
¿ No es divertido?
Programın gidişatı için hoş bir değişiklik olur, değil mi?
Bueno, sería un refrescante cambio de ritmo para el programa, ¿ no?
Kulağa hoş geliyor, değil mi?
¿ Suena bastante bien, no?
Hoş bir sürpriz, değil mi?
¿ No es una linda sorpresa?
Hoş bir şey, değil mi?
Es bonito, ¿ no?
Çok hoş, değil mi?
Oh. bueno, suena maravilloso.
Eşimin kız kardeşi düşündüğüm kadar hoş değil ve gitar çalamıyorum.
Que la hermana de mi mujer no es tan mona como pensaba que era. Y que no sé tocar la guitarra.
Hoş bir manzara değil, değil mi?
Bueno, ¿ no es una preciosa pintura?
Sen ziyaretçiler hoş karşılanmaz derken, cidden hoş karşılanmazlar dedin değil mi?
Así que cuando dijiste que los viajeros no eran bienvenidos, realmente te referías a que no son bienvenidos.
Hoş olurdu değil mi?
Eso sería amable, ¿ cierto?
O halde, hoş geldiniz diye bilirim, değil mi?
Bueno, entonces, tendré que hacer que su estancia aquí sea muy acogedora, ¿ verdad?
Hoş bir kadın, değil mi?
Una mujer preciosa, ¿ verdad?
Gayet hoş, değil mi?
- Bastante cool, huh?
Ne kadar hoş görünüyor değil mi?
¡ Mira qué bonita!
Bayan değil sadece hoş, yakışıklı en iyi arkadaşım.
No es una mujer, sólo mi mejor amigo, genial y de apariencia fantástica.
Bu çok hoş bir şey olurdu değil mi?
Sería genial si funcionara de esa forma, ¿ cierto?
Hoş, değil mi?
¿ No es lindo?
O ve Jo hoş bir çift oldular. Öyle değil mi?
Él y Jo hacer una hermosa pareja, ¿ no te parece?
Hoş, değil mi.
Oh, ¿ No es bonito?
Evet, çocuklar pek hoş olmayan bir durumla karşı karşıyayız, değil mi?
Bien, chicos... estamos en una situación peliaguda, ¿ no?
Çok hoş biriydi, değil mi?
Parecía encantadora, ¿ no?
Ne kadar hos, degil mi?
Oh, ¿ no es genial? Sí.
Hoş değil mi?
No es bonito?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]