Hoşuna gitmedi mi translate Spanish
478 parallel translation
Hoşuna gitmedi mi yani?
¿ No te gusta?
Balık tutmak hoşuna gitmedi mi oğlum?
¿ No te gusta la pesca, hijo?
Hoşuna gitmedi mi?
¿ No te gusta?
Keklik hoşuna gitmedi mi? - Hayır, sadece biftek de iyi olurdu.
- No, quisiera chop suey.
Gayet güzel ve temiz bir eğlenceydi. Boston'dakilerin hoşuna gitmedi mi?
Es humor sano. ¿ No gustó en Boston?
- Hoşuna gitmedi mi?
- ¿ No le gusta?
Radyo programı hoşuna gitmedi mi?
¿ No habías bajado a oír la radio?
Her şeyle o ilgilendi. - Bu senin hoşuna gitmedi mi?
Sí, se encargaba de todo.
Bu iş hoşuna gitmedi mi?
¿ No le gusta?
- Hoşuna gitmedi mi?
- ¿ No te ha gustado?
- Hoşuna gitmedi mi?
- ¿ No te gusta?
Pek hoşuna gitmedi mi?
¿ Esto no es lo suficientemente elegante para ti?
Burası senin de çok hoşuna gitmedi mi?
Se esta bien aquí, ¿ verdad?
- Hoşuna gitmedi mi?
- ¿ Es indecente?
Hoşuna gitmedi mi?
- ¿ No te gustan los himnos?
Hoşuna gitmedi mi?
¿ No le gusta?
Hoşuna gitmedi mi?
¿ No te gustó?
Yoksa hoşuna gitmedi mi?
¿ O prefiere que la lleve a usted?
Evini temizlemesi hoşuna gitmedi mi?
¿ No te gusta cómo ha limpiado la casa?
Hoşuna gitmedi mi?
¿ Quieres que lo haga? Ahora no desapruebas tanto mis métodos, ¿ eh?
Bu hoşuna gitmedi mi?
¿ No te gusta eso?
Ne olmuş? Hoşuna gitmedi mi?
Sí ¿ Pasa algo?
Hoşuna gitmedi mi?
Fragancia árabe. ¿ No te gusta?
Hoşuna gitmedi mi?
No sé.
Adamın getirdiği viski hoşuna gitmedi mi?
No te gustó el whisky que te trajo el hombre?
Müzik hoşuna gitmedi mi?
¿ No te gusta la música?
Hoşuna gitmedi mi?
¿ No te parece bien?
- Hoşuna gitmedi mi?
- ¿ Lo quieres?
Söylesene hoşuna gitmedi mi?
Dime, ¿ no te gusta? Dímelo.
Sana verdiğim plak hoşuna gitmedi mi?
¿ No te gustó la música que te regalé?
Becaru'nün hoşuna gitmedi mi?
No le gusta a Becaru?
Bu hoşuna gitmedi mi yoksa?
¿ No le sabrá mal?
Hoşuna gitmedi mi?
¿ Es desagradable?
Yoksa hoşuna gitmedi mi?
¿ Te gusto no?
Babana yaptığım hoşuna gitmedi mi?
¿ No te gusta lo que le hice a tu padre?
Hoşuna gitmedi mi?
¿ Eso te disgusta?
- Hoşuna gitmedi mi?
No lo sé... ¿ No te gusta?
Hoşuna gitmedi mi?
¿ Le gusta?
Hoşuna gitmedi, değil mi, Sayın Kabine Üyesi?
¿ Eso no te gusta, eh, Sr. Miembro del gabinete?
- Hoşuna gitmedi mi? - Onlar becermek hakkında ne bilebilirler ki?
Ahora no dirás que no te gustó.
Bu hoşuma gitmedi, kızımın da hoşuna gitmez.
No nos gustaría ni a mi hija ni a mí.
- Bu olay annemin hoşuna gitmedi.
Mi madre se enfadó.
Hoşuna gitmedi, değil mi?
No le gusta, ¿ verdad?
Hoşuna gitmedi mi?
¿ No le gusta eso?
Hoşuna gitmedi, değil mi?
No te gusta, ¿ verdad?
Kız arkadaşım hoşuna gitmedi mi?
¿ No te gusta mi amiga?
Burası hoşuna gitmedi, değil mi?
No le gustó abajo, ¿ eh?
Hiçbir zaman pek hoşuna gitmedi bu, değil mi?
Hal. ¿ No has intentado tomártelo solito?
Hoşuna gitmedi, öyle mi?
No te gusta, verdad?
Hoşuna gitmedi mi?
¿ No te gusta? Bueno, quizás es un poco vulgar.
Bu babamın pek hoşuna gitmedi.
A mi padre no le gustó mucho.