Itiraz etme translate Spanish
125 parallel translation
Her seferinde de bana itiraz etme.
¡ No te quejes siempre!
Mektup gönderip itiraz etme hakkım var.
Tengo derecho a enviarle una carta certificada.
Çabuk ol ve itiraz etme.
- No discuta.
Lütfen, itiraz etme.
Por favor, ninguna iniciativa.
Geçmişteki dostluğumuzun hatırı için bana itiraz etme.
¡ Te suplico, en nombre de nuestra antigua amistad, que no protestes!
Ne olur itiraz etme, rezalet çıkmasın!
Solo que... no me contradigas y... ¡ no montes escenas!
Söyleneni yap, itiraz etme.
Haz lo que te dicen sin discutir.
- Bana itiraz etme piç kurusu!
- ¡ No te acobardes, maldito!
- Kapıyı kapatıyorum.itiraz etme.
- Cerrando la puerta. Sin compromisos.
- Ne dersem itiraz etme. - Tamam.
Cualquier cosa que diga, tú dame la razón.
Sakı itiraz etme.
No me respondas.
- Brian itiraz etme, yatağa girme zamanın geldi.
Brian, prepárate para ir a la cama.
Sakın itiraz etme, anladım ben.
Vamos, no proteste, la he entendido.
Suçu kabul ederek, bazı haklarınızdan feragat edip aleyhinizdeki şahitlere itiraz etme şansınızın kalmayacağının farkında mısınız?
¿ Entiende que al declararse culpable renuncia a su derecho... a enfrentarse e interrogar a cualquier testigo contra usted?
Belki itiraz etme şansınız olur!
¡ Los dejaremos llegar a un acuerdo!
Ve evlenmeye itiraz etme.
Y no te niegues a ese matrimonio.
Bana itiraz etme.
No discutas.
Shelly, bana itiraz etme.
Shelly, escucha, no discutas conmigo.
Sakın itiraz etme Bay Cobblepot, sen büyüleyicisin.
Y no niegue, Sr. Cobblepot, que usted tiene magia.
- Lütfen itiraz etme.
Por favor, no discutas.
Lütfen, Aleksander'a itiraz etme!
Por favor, no contradigas a Alexandre.
Buna itiraz etme.
No lo niegues.
- Hiç itiraz etme.
Ped, reconócelo.
- Jack! - Hiç itiraz etme! Bu çocuk uzun boylu, kumral bir psikopat olabilir.
Sin discusión, pudiera ser un psicópata.
Hiç itiraz etme. Bu şekilde daha iyi olacaktır.
Usted vuela a Nueva York dos horas más tarde
Sadece... itiraz etme.
¿ Estás completamente fahrbot? Simplemente... no discutas
Sakın... itiraz etme!
¡ No discutas!
Bu sana son emrim, itiraz etme.
¡ Esa es mi ultima orden para ti.
Jüri sizi suçlu buldu, karara itiraz etme hakkınız yok, ömür boyu hapse mahkum edildiniz.
El jurado lo declara culpable y se le condena a cadena perpetua sin posibilidad de libertad condicional.
Kırptın ama. İtiraz etme!
¡ Pues claro que sí, mamá!
- İtiraz etme.
- ¿ Quién es Ud.?
İtiraz etme.
No discutas!
- İtiraz ediyorum! Daha önce yakınıcının lehine kullanılan reklam metotları gösteriyor ki, bu da haklı olarak bu oturumdan gazetecilik kazancı elde etme girişimi olarak görülebilir.
Los métodos de publicidad empleados antes a nombre del demandante... indican que esto puede considerarse... como un intento de sacar provecho periodístico de esta audiencia.
Bana itiraz etme.
No me contradigas.
İtiraz etme!
Déjese de historias.
İtiraz etme. Bırak istediğimi söyleyeyim.
¡ No me interrumpas, déjame terminar!
- İtiraz etme, Weasel'la kapış.
¡ Es mi hermano! - No discutas. Sacúdele.
- Ama Şef... - İtiraz etme, Norm.
No discutas, Norm, obedece.
İtiraz etme, haydi!
¡ No peleen!
İtiraz etme.
No ladres.
Lütfen, itiraz etme.
Por favor, no te niegues.
İtiraz etme.
No te importa.
İtiraz etme.
No diga que no.
- İtiraz etme, lütfen.
- No discutas, por favor.
İtiraz etme, alkışla dedim!
¡ No me vaciles y aplaude!
- İtiraz etme.
- No discutas.
- İtiraz etme, dediğimi yap.
Sin preguntas. Hazlo y ya.
İtiraz etme.
- ¿ Qué dije?
İtiraz etme.6 gün uzaklıkta.
Sin objeciones. Dentro de seis días.
İtiraz etme.
Sin peros.
İtiraz etme şansım vardı. Ama etmemeyi tercih ettim.
Tuve la oportunidad de protestar pero elegí no hacerlo.
etme 17
etmeyeceğim 40
etmez 34
etmedin 20
etmedim 69
etmem 47
etmelisin 16
etmeyecek misin 23
itiraf 19
itiraz 23
etmeyeceğim 40
etmez 34
etmedin 20
etmedim 69
etmem 47
etmelisin 16
etmeyecek misin 23
itiraf 19
itiraz 23