Içki mi translate Spanish
2,556 parallel translation
- Bir dakika, içki mi içiyorsunuz bir de?
Espera un minuto, ¿ ustedes, chicos están bebiendo ahora?
Sabah sabah içki mi içiyorsun?
- ¿ Licor para desayunar?
Hani şu iğrenç çizmeye koydukları içki mi?
¿ Esa en la que beben de una bota asquerosa?
Ne yani, içki mi satayım?
¿ Crees que debo vender alcohol?
Yakında bunu azaltmak için bir şeye ihtiyacın olacak, Artık hap mı olur, içki mi, koko mu, seks mi her neyse.
Y luego necesitarás algo para descarrilarte lo que sea, píldoras, bebidas, coca, una cogida.
- Klaus Libakk içki mi satıyordu?
- ¿ Klaus Libakk vendía alcohol?
- İnsanlar çiftlikten içki mi satın alıyordu?
- ¿ La gente compraba bebida en la granja? Pero, ¿ qué estás diciendo?
Elinde iki içki mi vardı?
¿ Llevabas tú dos copas en la mano?
İki saat önce ölecek gibiydin ve şimdi içki mi içiyorsun? Sizi, birlikte küfelik olacak kadar çok seviyorum.
Casi como... en un grado raro.
- İçki mi içiyordunuz?
- ¿ A tomar algo?
- Sue, içki problemim yok. - Öyle mi?
Sue, no tengo problemas con la bebida
İlk defa Moe'nun barında oturmuş, beynimde "Burası içki içmek için güvenli bir yer değil." diyen ses olmadan içki içiyorum.
¿ Sabes? Ésta es la primera vez Alguna vez he estado en la taberna de Moe sin esa pequeña voz en mi cabeza diciendo,
İçki içerken zeplin kullanmak alkollü araç kullanmaya girer mi?
¿ Es "beber y conducir" si estás volando un dirigible?
Şimdi çekilin yolumdan, bir içki daha alıyorum.
Fuera de mi camino, voy a por otra copa.
Arkadaşlarımlaydım, birkaç içki içtik, bir teknedeydik.
Estaba con mi amigos, tomamos unos tragos, estábamos en un bote.
Babamın büyük bir içki problemi olduğunu biliyor muydun? - Hı hı.
Tu sabes que mi padre bebía, y eso fue un gran problema.
İçki içmek mi, neden korkayım?
Habiendo licor para beber, ¿ por qué miedo?
Benim içki yasağımı delen ilk kişi değilsin.
No eres el primero en romper mi ley licor
- İçki mi içiyor?
- ¿ Bebe?
Masamıza içki yollayış şeklinden mi?
¿ La forma en que envió tragos a nuestra mesa?
Sana kim içki dolabımı karıştırmanı söyledi?
¿ Quién te pidió que husmearas en mi armario a ver si tenía alcohol?
İçki mi? Hayır.
- ¿ Bebida?
Bak, onun başı dertte mi bilmiyorum ama tanıdığı adamın başı dertte. - Ve benim de onu aramaya vaktim yok. - Ben sadece içki veriyorum...
Ella no está en problemas, pero si, alguien que ella conoce.
- Yorum yok. - Dans maratonuna içki getirdiğim için mi böyle davranıyorsun?
- ¿ Aun estas enojada conmigo por traer alcohol al baile?
İçki mi içtin sen?
¿ Has estado bebiendo?
İçki mi içtin sen?
¿ Estuvo bebiendo?
Genç beyefendiler bizimle içki içer mi acaba?
( Tártaro ) ¿ Puedo invitar al señor a tomar una copa?
İçki mi içiyorsun, Chad?
¿ Estuviste bebiendo alcohol, Chad?
- içki sana zararli falan mi? - Hayir.
- ¿ Te sienta mal beber o?
- İçki mi içiyorsun sen?
¿ Vas a beber?
Sen benim cesaret ve sağduyumu dert etme. Bir iki ay içki içmezsem eskisi gibi olurum.
No te preocupes por mi juicio apenas llegue, lo solucionaré.
Balli, Amar'ın içki fabrikası için temiz bir arazi mi buldunuz?
Balli, ¿ Tienes la tierra limpia para Amar y su fábrica de licor?
İçki mi seversin?
¿ Te relajas? ¿ Bebes, fumas?
İçki söyleyelim. Kupon var hala değil mi?
Tomémonos algo, tienes esos cupones, ¿ de acuerdo?
Kurallara bağlıyımdır. Gecede 2 içki.
Me mantengo con mi regla,
İçki içtin mi?
¿ Ha estado bebiendo?
İçki mi içtin sen?
¿ Estuviste bebiendo?
- İçki mi içtin sen?
- ¿ has estado bebiendo?
İçki mi?
¿ Un trago?
Okunacak birkaç dergim var, bilgisayarım var ve soğutucunun ağzına kadar içki dolu.
Tengo algunas revistas que leer, mi laptop, y una nevera llena de bebida.
Kız arkadaşımın annesine de içki ısmarlamayacaksam başka ne işe yarayacağım?
No, no, no, no, si no puedo comprar tragos para la madre de mi novia, - ¿ Que bueno puedo ser?
İçki mi içiyorsun sen?
¿ Estás bebiendo?
Sektör B'nin önünde dururuz, eski içki fabrikasına...
Este es mi plan - atraviesan Sector B y vamos a pasar a la antigua destilería, entonces...
Siz benim içki döktünüz!
¡ Habéis tirado mi bebida!
Bedava içki kuponum üzerine yemin ederim!
¡ Lo juro sobre mi cuenta gratis en el bar!
Kimse önce bir içki ısmarlamadan benim canavar bedenimi kullanamaz.
Nadie usa el cuerpo de mi mejor amiga
Sadece benim ve kocamın bildiği bir sırrı söyleyeyim sana : Az önce sana verdiğim içki Chanca Piedra denilen yerel bir bitkiden yapıldı.
Le diré un secreto que sólo sabíamos mi marido y yo... esa bebida que acabo de darle, está hecha con una hierba de aquí que se llama Chanca Piedra.
Önce bir içki içelim mi?
¿ Podemos tomar algo primero?
Her neyse, sağdıcım bizi Sheffield oteline götürdü. İçerisi içki, uyuşturucu, porno dolu bir süit ayarlamış.
De todas formas, mi padrino en vez de eso nos condujo al Hotel Sheffield, donde cogió una suite llena de bebida, drogas, porno.
Ama içki içebiliyorsun, değil mi?
Pero aún puedes beber ¿ no?
Tabii, elbette bu yüzden seninle bir içki içmek daha güvenli bir alternatif olur, değil mi?
Sí, claro. y por eso tomar una copa contigo es una alternativa más segura, ¿ no crees?