English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ K ] / Kazandın mı

Kazandın mı translate Spanish

2,741 parallel translation
Circle K'daki 4'lü lotoyu kazandın mı?
¿ Te ganaste el Match 4 en el casino?
Ama seninle tanıştıktan sonra hayatım anlam kazandı ve hayatımın sonuna kadar seninle yaşamak istiyorum.
y no quiero perder ese sentimiento, y no quiero vivir sin ti otra vez.
Kafasına yerleştirdiğim boru bize zaman kazandırdı. Ama Corey'in hayatını kurtarmak için çok az zamanımız var.
El tubo que inserté nos ha dado tiempo, pero estamos hablando de horas, no de días, para salvar la vida de Corey.
Özgürlüğünüzü kazandınız, bayım.
Usted, señor, se ha ganado su libertad.
21inci yüzyıla fatih ünvanını nasıl kazandığımı göstermenin zamanı.
Es hora de mostrar al siglo XXI cómo gané el título de Conquistador.
Fakat benim kazandığımın üç katını kazanıyor.
Pero tiene tres veces más clientes que yo.
Raundu kazandığını söylemeye hakkı var sanırım.
Creo que podría decirse que ganó este round.
Ne kadar kazandığınızı sormamın sakıncası var mı?
¿ Te importa que pregunte... cuánto?
Senin saygını zaten kazandım.
Ya tenía tu respeto.
Aranızın iyi olduğunu gördüm de, sana bir fırsat kazandırayım dedim. İşte, ondan uzakta...
Parecía que hacíais migas, así que pensé en daros algo de espacio... ya sabes, lejos de...
Piyango falan mı kazandın sen?
¿ Has ganado la lotería o algo así?
Lennox, mankenlikten kazandığın parayı üniversite için kullanacaksın. Çünkü hepimizin aklındaki planım bu.
Mira, Lennox, vas a usar el dinero de hacer de modelo para la universidad porque ese es el plan que todos tenemos en mi mente.
Kardinal Carafa, piskoposların ya da tacirlerin kabulünü kazandınız mı?
Y así, Cardenal Carafa, ¿ has obtenido la aceptación... de vuestros barones y obispos?
3 ay içerisinde tüm kaybettiğimi geri kazandım ve o evi 2 kez satın alabilirdim.
En tres meses lo había ganado todo de nuevo y me podría haber comprado la casa dos veces
Kazandığınız maçlar ve yeni yıldız oyuncunuz hakkında konuşup durun bakalım.
Cuenta a todo el mundo tu gran victoria y tus nuevas super estrellas.
- Sen kazandın. - Evet, ben kazandım.
- Entonces, has ganado.
Senin bir ayda kazandığın parayı ben yarım günde kazanıyorum.
Gano más en un almuerzo que tú en todo el mes.
Programımıza, Oscar kazandıktan sonra Afrika'ya yaptığın yolculukla ilgili gerçekleri açıklamak istediğin için katıldın.
Pediste venir a nuestro programa porque tenías una importante revelación sobre tu viaje post-Oscar a África.
Kazandığım para dünyanın her yerinde işe yarıyor.
El dinero que consigo paga ayudas por todo el mundo.
Güzel peki kazandınız mı?
Es guay, ¿ pero ganásteis?
Sanırım az önce erkekliğini geri kazandın.
Sí. Creo que acabas de recuperar tu masculinidad.
Geçen olaydan dolayı- - Sağ ol, Greenberg- - Adını okuyacaklarım, deneme amaçlı sahaya çıkmaya hak kazandılar, altını çiziyorum "deneme amaçlı."
Debido a la reciente epidemia de conjuntivitis gracias, Greenberg las siguientes personas serán titulares a prueba y hago énfasis en las palabras "a prueba."
- Ya da sen de herkes gibi, o kontes olduğu için evrensel bilgiyi, ilahi müdahaleyle kazandığını mı düşünüyorsun?
¿ O Ud. es como todos que piensan que, porque es una condesa, ha adquirido conocimiento universal por intervención divina?
Gülmenin iyileştirici gücüne olan inancımı gerçekten bana geri kazandırdın.
Realmente me devolviste la fe en el poder curativo de la risa.
Ve kazandım. Fırını işte böyle aldık.
Te jugaste el dinero de mis dieciséis años en las carreras de caballos, mamá.
Bütün dünyadaki insanların sevgi ve saygısını kazandım.
Me he ganado el amor y el respeto de toda la humanidad.
Hayır, adamım onu yoksullara yardım olsun diye Mario'nun hayır mezat'ından satın aldım. Bana itibar kazandırıyor.
No, es una trufa que compré en la subasta de caridad de Mario.
Artık herkesin saygısını kazandığım için, çantada keklik.
Ahora que me he ganado el respeto de todos, está chupado.
Filmin bütçesi sanırım 40 milyon dolar kadardı. ... ve paranın çocuğunu geri kazandı.
Esa película creo que costó 40 millones de dólares y desde entonces ha recuperado mucho de eso.
Bu yüzden "Yılın Annesi" bardağı değil de Pulitzer kazandım.
Por eso tengo un Pulitzer y no un tazón de "Mami del año".
Kazandığımda, borcunu kapatıp özgür kalmanı sağlayacağım. Aptal mısın sen?
Cuando gane, saldaré tu deuda y serás libre.
O araba kapısıyla bir raund daha kazandım gibi. Daha dikkatli olmalısın.
Tienes que prestar más atención.
Bilemiyorum yani. - Yaşasın! - Kazandım!
¡ He ganado otra vez!
Bu yıl para kazandığımız tek gün cenazenin kalkmasını beklerkendi.
El único día del año que hemos ganado algo de dinero fue el del velatorio.
Kokaine bağımlı olarak doğan o zavallı bebeklere hem yardım edip hem de onlara bir gelecek kazandırmanın bir yolu olduğunu söylesem?
Qué pasa si te digo que hay una manera de ayudar a esos pobres bebes adictos al crack y darles un futuro también?
EA Sports'la yaptığımız lisans anlaşmasından kazandığımız paranın yüzde otuzu muhtaç keş bebeklerin yetimhanesine harcanacak.
Y así, el treinta por cien del dinero que sacamos del acuerdo de licencia con EA Sports va para el orfanato para los bebés necesitados. ¿ Viste la copia del plano?
Benim ne kadar kazandığımın ne önemi var, Stan?
¿ Por qué importa cuánto estoy ganando, Stan?
Köpek ilacıyla kafayı buldum, bir kutu cemaat ikramını yedim, kutsal suyla sırılsıklam ıslak tişörtle yarış kazandım.
Así que me coloqué con medicina para perros, comí de una caja de hostias consagradas y gané un concurso de camisetas mojadas empapada en agua bendita.
Ee kazandınız mı?
¿ Ganaste?
Ama kollarımdaki gerçek kadını kazandım.
Pero conseguí uno verdadero entre mis brazos.
Hayatım boyunca yaptığım her şey, bu lanet olası savaşını bitirmek içindi. Kazandığı bu haram paraya karşı hep dimdik ayakta durdum.
Toda mi vida, todo lo que hecho ha sido un "que te jodan" a sus guerras, y al dinero sangriento que ha hecho alimentándose de ellas.
Kazandığımın % 60'ını sen almışsın.
Me has quitado el 60 % de mi sueldo.
Ellerinde doğru düzgün hiçbir şey yokken sırıtıyorlar mı? Ya da diğerlerinin gözünü korkutmak için kazandıklarını mı gösteriyorlar?
Una arrogante sonrisa cuando te inclinas... o usar el tamaño de tu montón para intimidar.
Sorumu cevapladın, ben kazandım.
Si respondo la mía, gano.
Doğuştan gelen bir haktı... benim sahip olmadığım bir hak. ve en büyük başarılarımın bile bana kazandıramayacağı.
Era un derecho de nacimiento... un derecho de nacimiento que yo no tuve y mis grandes logros, nunca me los conseguiría.
Bilgisayarımı geri kazandığın için sağ ol.
Gracias por volver a ganarme mi ordenador.
Louis grup davasını mı kazandı? En sevdiğim kısmı.
¿ Louis ganó la demanda colectiva? Mi parte favorita.
Aman Tanrım, gerçekten kazandın!
Dios mío, ¡ has ganado!
38 ülkeden ajanım ve Pentagon ile yılda 2 milyar doların üzerinde kazandıran 15 farklı kontratım var.
Tengo agentes en 38 diferentes países bajo 15 contratos separados del Pentagono, por un valor de dos billones anualmente.
- Tebrikler delikanlı, kim kimi tanıyor yarışmasının ilk raundunu kazandım.
Felicidades, buen chico, ha ganado la primera ronda de "Quién conoce a quién".
Benim oyun sürem başladığında, sen de işine başlarsan,... sana 5 dakika kazandırmayı garanti ediyorum, umarım daha fazla zaman kazanırsın.
Si arrancas tu reloj junto con el mío, te garantizo 5 minutos "con suerte más".

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]