Kocam mı translate Spanish
2,539 parallel translation
Kocam mı?
Usted realizó unas acusaciones
Kocam mı? Kocanızın tedavisi hakkında hastane ve doktora karşı bazı suçlamalarda bulunmuştunuz.
- Usted hizo ciertas acusaciones contra el hospital y el médico que trató a su marido.
- Kocamın nerede olduğunu bilmemeye alıştım.
Normalmente no sé dónde está mi marido.
Burada tek başımayım. Çünkü ; kocam dünyanın bir ucunda çalışıyor. Bizim için uğraşıyor.
Aquí estoy sola porque mi marido está en la otra parte del mundo yendo a trabajar, luchando por nosotros.
Artık o benim kocam, tamam mı?
Ahora es mi marido, está bien.
Ama kocamın benim arkamda... olduğunu sandım ancak... o bunun yerine...
Pero tenía la rara impresión de que mi esposo me apoyaba. Y en cambio él...
Ailemi, arkadaşlarımı, kilisemi ve kocamı ihmal ettim.
Yo abandoné a mi familia, a mis amigos. a mi iglesia y a mi esposo.
Kocam Greg ve bu da kızım Nicole. Ve oğlum Brandon.
Mi marido Greg y esa es mi pequeña niña, Nicole, y mi pequeño Brandon.
Kocamın arkadaşlarımdan biriyle yattığını öğrendiğimde bunu hep yaparım.
Es lo que hago cuando me entero que se acostó con una de mis amigas.
Benim yaptığım tek şey kocam ile gurur duymaktır.
Hice lo unico que pude para honrar a mi esposo.
Kocamın borçlarını ödemek zorunda kaldığım için mutlu değilim.
No estoy feliz de haber reducido A mi esposo a dinero.
Kocam bana çocuklarımı Tanrı'nın istediği şekilde yetiştirmeme imkân veren bir hayat sağladı.
Mi marido me dio una vida una vida que me permitió criar a los niños de la manera que Dios quería que ellos fueran criados.
Ben kocamın ölümünden sorumlu olmadığımı açıklamak için buradayım.
Estoy aquí para dar una declaración de que soy inocente de la muerte de mi esposo.
Benim kocam Mary'yle yatıyor olsa Mary'yi davetli listesine almazdım.
Si mi esposo estuviera acostándose con Mary no estaría en mi lista de invitados. Jackie lo soporta.
İlk aşkım, kocam.
Mi primer amor, mi esposo.
Oh merhaba... - Kocam! Karım...
Maya, por favor, perdóname.
Ben kocamı sakatlamak için, kör, topal olacağım.
Voy a mutilar, a dejar ciego, y cojo a mi marido cojo.
Eşyalarını karıştırıyordum, ve bunu buldum yada setten aldım bir çakmakta olabilir, yada D.A.'dan olan eski kocam bana korunma amaçlı verdi.
Revolví sus cosas y encontré esto, o es utilería de la escenografía, o es un mechero, o mi ex-marido, que es abogado del fiscal del distrito, me la dió para mi protección.
Julian, bu yüzük sana olan duygularımı ve bugünden itibaren kocam oluşunu simgeliyor.
Julian, este anillo simboliza mi deseo para que seas mi marido a partir de este día.
Kocam evde değil ve benim de yatak odasında biraz yardıma ihtiyacım var. Bilemiyorum, Bayan Baker.
Mi marido no está, y podría usar un poco de tu ayuda en el dormitorio.
Bu çaresizlik adasında kendine kocam diyen yarım bir erkekle kalmış sürünüyorum. Benim arzuladığım çok uzaklardayken.
Languidez, cual borde de la desesperación, atrapada con un medio hombre por esposo, mientras el que yo deseo permanece alejado de mí.
Aciz Sforza kocam bir işe yarayacak mı deneyeceğim.
Me encargaré de que mi irresponsable esposo Sforza por fin sea útil.
Kocam arkadaşlarıyla futbol maçı izlerken ben temizlik yaparım ve 8 dilim fındıklı kek yedikleri için çocuklarımın peşinden koşarım.
Limpiar mientras mi esposo y sus amigos ven el fútbol y yo persigo a los niños porque comieron ocho rebanadas de pastel de nuez.
Şimdi, gidin, ya da kocamı arayacağım.
Ahora váyase o llamaré a mi esposo.
Evet. Yazdıklarını okuduğumda aklıma New York'ta Nylon Magazin'de çalıştığım zamanlar geldi. Kocam ise Los Angeles'taydı ve ülkeyi baştanbaşa kat etmek zorunda kalıyordu.
Cuando lo leía, me hizo pensa sobre... cuando trabajaba en Nueva York... mi esposo estaba en Los Ángeles y viajaba hacia acá....
Kocamın ölümünün arkasında, Northern Superior Madenciliği'nin olduğunu kanıtlamak için bana yardım etmek istediğini söyledi.
Dijo que quería mi ayuda para demostrar que Northern Superior Mining era responsable de la muerte de mi marido.
Kocamın onurlandırmak için yapabileceğim tek şeyi yaptım.
Hice lo único que podía hacer en honor de mi marido.
Kocam bana kan revan içinde döndüğünde gözyaşlarımı silen kimdi sanıyorsun?
¿ Quién crees que secó mis lágrimas, cuando mi esposo volvió a mi, cubierto de sangre y destrozado?
Kocamın hayatı risk altında mı?
Su vida pendiendo de un hilo.
Kocam ALS hastası. Sanırım öyleyim.
Mi marido tiene ELA, entonces... creo que sí.
Ben zayıfım, bu da kocam şişman.
Yo soy el flaco, este es mi marido, es el gordo.
Son yirmi senedir, ünlü kekim, kocam, çocuklarım, takılarım,... yardımcım vardı.
Durante los últimos 20 años he tenido mi propio proverbio- - Hogares, marido, niños, joyas, mujeres extraoficialmente- -
Bir an kocamın ve liseden kankasının suçla savaşta daha nitelikli olduklarını söylüyorsun sandım, yani...
Bien, porque por un segundo, pensé que decías que mi esposo y su compañero de escuela estaban mejor calificados para combatir el crimen que...
Kocam kim haberiniz var mı?
¿ Saben quién es mi novio?
Eski kocam. Kimliğini doğruladıktan sonra sizi ararım.
Mi ex-marido.
Çok sevdiğim bir kocam, tutkuyla bağlı olduğum bir kariyerim ve bakmakla sorumlu olduğumu hissettiğim 4 çocuk var bu şartlar altında nasıl yaşayacağımı anlamaya çalışıyorum.
Escucha, sólo trato de ver cómo debo vivir con un esposo que amo, una carrera que me apasiona y ahora estos cuatro niños por quienes me siento responsable.
Bakar mısınız kocamın dediğine göre biriniz sünger ile banyoda çok yukarı çıkmadığı için pas oluyormuş.
Oye, escuchad, mi marido dijo que una de vosotras no llega lo bastante alto con el limpia cristales en la ducha, y que hay moho en las esquinas.
Kocam beni aldattı, ailem mahvoldu.. ... ve kiliseyle bağlantıdayım.
Engañé a mi marido, arruiné mi matrimonio Y excomulgada por la iglesia.
Sırf kocamı ve beni tanıdığını iddia eden bir kadın yüzünden kararımı değiştirmeyeceğim.
No voy a cambiar de idea sólo porque una mujer dice conocer a mi marido tan bien como yo.
Asla bir kocam olmayacağını düşünmeye başladım!
¡ Estoy empezando a pensar que nunca encontraré marido!
Bende eski kocamı aradım.
Así que llamé a mi ex-marido.
Kızım Barcelona'da yaşıyor ve kocam iki yıl önce öldü.
Mi hija vive en Barcelona, y mi marido murió hace dos años.
Adıma gelince ; kocam Vince Faraday hakkında "rahatsız edici" bir detay vererek seni ve meraklı melahat ekibini aydınlatayım.
Y respecto a mi nombre, dejame iluminarte a ti y a tu pequeño y super curioso grupo de aquí Para un detalle persistente con respecto a mi marido, Vince Faraday.
Kocam öldü sandım.
Mira, pensé que mi marido estaba muerto.
Eğer kocalarımız bu konuya el atmazlarsa, ben kendi kocamı yatağa almayacağım!
Si nuestros maridos no hacen nada con eso, No les dejaré nuestra cama!
Herhangi bir hazırlık yapmadan, çocuklarımın veya kocamın iznini almadan "Olur, yapabilirim." dedim.
Por lo tanto, sin mucha preparación, y en realidad sin pedir permiso de mis hijos o mi esposo, dije : "Bueno, lo puedo hacer."
Benim kocam, sizi buraya iç kulak sorunlarım ve denge sounlarım için yolladı.
Mi marido te ha enviado aqui para comprobar si tengo problemas de oido y de equilibrio.
Dr. Hartman lütfen söyleyin, kocam iyi olacak mı?
Dr. Hartman por favor digame, ¿ mi esposo estará bien?
Kocam Charlie için buradayım.
Estoy aquí por mi marido, Charlie.
Bu gece restoranıma bir gazeteci gelecek, kocam şehir dışında, ve arkadaşını torpil için kafalamaya çalışan bir dayıyla ortağım.
Tengo a un crítico gastronómico muy importante invitado esta noche, un marido fuera de la ciudad y a un tío que está vendiendo a su amigo a cambio de una buena crítica.
Keşke evlenmeden üçüncü kocamın dosyasına baksaydım.
Desearía haber visto los expedientes de mi tercer ex-marido antes de casarnos.