English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ K ] / Kızlar mı

Kızlar mı translate Spanish

7,154 parallel translation
Mike Paige'in kızları ve Solano ile ilgili sokakta konuşan biri var mı bakmamı istedi.
Mike quiere que vea si hay comentarios en la calle. Acerca de las chicas de Paige y Solano.
- Benim kızlarım hostes, başka bir şey değil!
¡ Mis chicas son azafatas, nada más!
Kızları kartele henüz bağlayamadın mı?
¿ Conectaste ya esas chicas con el cártel?
Bu kızları kurtarmamız lazım Mike.
Debemos salvar a esas chicas, Mike.
Sanırım bunu sadece kızlar olarak yapacağız.
Creo que vamos a dejarlo solo chicas.
Aman Tanrım kızlar.
Dios mío, chicas.
Gunther'ların Polina adında bir kızları var mıydı?
¿ Los Gunther tienen una hija llamada Polina?
"Kocam ve ben Rus çocuklar konusunda çok deneyimliyiz ve kızlarımız yeni kardeşlerine çok sevinecekler."
Mi marido yo tenemos mucha experiencia... con niños rusos y nuestras hijas quieren una hermana. "
Kızlarımız diyorlar.
Dicen que es de sus hijas.
Siz kızların kucak dansı yapmadan önce paranızı aldığınızı sanırdım.
Pensé que a ustedes chicas se les pagó por adelantado antes del baile privado.
Bakın kızlar, iPhone aldım ve Siri beni komik buluyor.
Mirad, chicas, tengo el nuevo iPhone, y Siri piensa que soy graciosísimo.
Ne diyebilirim ki kızlar, yeterince yaklaşamadım.
¿ Qué puedo decir, chicas? Ninguna cercanía es suficiente.
Ailem nesillerdir zengin madenlerin sahibi oldu. ve her zaman bu uzmanlığımı oğluma, devretmeyi umut etmiştim, ama ne yazık ki, Sadece kızlarım oldu.
Mi familia ha poseído provechosas minas durante generaciones, y siempre he esperado que pasaran en herencia a mi hijo, pero desafortunadamente, he tenido solo hijas.
Ve Maxim partilerinde, seksi Maxim kızlarıyla tanışma şansımı.
Y de conocer a las ardientes chicas de Maxim en las fiestas de Maxim.
Umarım siz kızlar minnettarsınızdır.
Espero, niñas, que estén agradecidas.
Artık muhafızlarım var.
Ahora pongo guardias.
Kızgın Fransızlar geliyor diye hayatımız boyunca tedirgin olmalı mıyız?
¿ Debemos estar buscando a nuestras espaldas franceses furiosos por el resto de nuestras vidas?
Kızların yerlerini değiştirmek zorunda kaldım.
Tuve que reestructurar a las chicas.
Çünkü benim kızlarımın eski giysilerini beğenmiyorsan başka birine verebilirim.
Porque si la ropa vieja de mis chicas no te gusta, siempre puedo simplemente... dársela a otra persona.
Umarım kızları öneriyorsundur.
Espero que estés proponiendo chicas.
Benden duymuş olma ama, bana bu kızlarımızın hikâyesinin diğer davalarla benzer olduğunu söyledi.
Nos dijo, extraoficialmente, que su historia tenía la característica de otros asesinatos.
Kuş beyinliler, yarım kızlar...
Están en todas partes. Cabezas de alfiler. La mujer tronco.
Bu, benden daha çok kızlarımın alanı gibi duruyor.
Parece más bien el territorio de mis hijas que el mío.
Bu kızlar büfede 5 dolar karşılığında iş yapıyorlar. Elbiselerinin içinde altın madeni taşıyarak etrafımızda dolaşıyorlar.
Estas chicas ganan 5 dólares a la semana en el comedor, pero son minas de oro andantes.
Bu yüzden karanlık, aysız bir gecede ışıldayan yıldızlar gibi diye kendi kendine mırıldandı.
Y él murmuró estas palabras : 'Como las estrellas de una noche sin luna.'
Onlara nasıl açıklayacağım kızlarının- -
¿ Cómo voy a explicarles... que soy la razón por la que ella...?
15 yaşındaydım ve özel okulumdaki diğer kızlar gibi anoreksiktim.
Yo tenía quince años y era anoréxica, igual que todas las chicas de mi instituto privado. Y ya estoy mejor.
Daha az şanslı olanlara yardım etmek için hukuk fakültesine giren akıllı, idealist kızlar.
Chicas inteligentes, idealistas que vienen a la escuela de derecho para ayudar a los menos afortunados.
- Kızlarımı çıkarabilir misin?
- ¿ Puedes sacar a mis chicas?
Uçak konusunda ikinci bir şansımız oldu, çünkü Baba kızları öğrenmiş.
Conseguimos una 2ª prueba de funcionamiento del avión... porque Sénior averiguó lo de las chicas.
Senin kadar nefret ediyorum ama Sulla haftalardır yardımcı olmuyordu. Sid'in takımı kızları güvenli bir şekilde çıkardı. O yüzden...
Lo odio tanto como tú... pero Sulla no fue de ayuda en semanas... y el equipo de Sid sacó a las chicas sin incidencias, así que...
Tatlım, o kızlar size güveniyoruz.
Cariño, esas chicas cuentan contigo.
- Kızları buraya getirdim ama ne yapacağımızı bilemedim.
Está bien, tengo un auto y vamos a...
- Kızlarım temizdir.
Mis chicas están sanas.
Tüm hayatım boyunca senin gibi kızlar tarafından saldırıya uğradım. Dördüncü sınıftayken saldırdığım o kızın yanında, tuvalette iki çocuk daha vardı. Beni tutuyorlardı, nasıl bir çöp olduğumu söylerken kafamı tuvaletin içine sokmaya çalışıyorlardı.
He sido atacada por chicas como tu toda mi vida, y el niño al que "ataqué" en cuarto curso, estaba con otros dos niños en el baño, agarrándome, intentando meterme la cabeza en el retrete,
Lütfen kızlar birincisi çok yaşlıyım. İkincisi yarın iş var, gerçekten.
Por favor, chicos, honestamente, uno, soy demasiado viejo y B, no tengo conseguido trabajar mañana, la verdad.
Erkekler yanında büyülü kızlar olmadan birer hanım evladıdır. O yüzden bundan sonra birlikte yiyip birlikte uyuyacağız.
Todos los hombres, débiles, pero las chicas son hermosas... ahora, juntos vamos a... comer, dormir... y tal vez hasta...
Kızlar kımıldayın yoksa ayaklanma başarısız olacak.
Muévanse, o el levantamiento terminará.
Nijerya'da kaçırılmış kızlar var onları bulmalıyım.
Tengo a niñas secuestradas en Nigeria que necesito encontrar.
Bunlar geçen ay yardım etmediğimiz kızlar.
Esas eran las niñas que no ayudamos el mes pasado.
Kesinlikle, aklımız ve dualarımız o kızların ailelerinde ve Nijerya halkında olacaktır.
Ciertamente, nuestros pensamientos y rezos van a las familias de esas niñas y a todo el pueblo nigeriano.
Efendim, kızları kurtarmayı görev edinmiş bir güvenlik ekibi bulacak kadar şanslıydım.
Señor, fui bastante afortunada de encontrar un equipo de seguridad que se está encargadon de cazar a las niñas.
Savaşçı bellediğiniz kardeşlerimizi bırakın. Uçaklarınız ve dronlarınız çekip oğullarımız ve kızlarımızın ölümlerini durdurun. Üç :
Dos, liberen a nuestros hermanos que han considerado como combatientes.
Kızları nasıl tavlayacağım?
¿ Cómo voy a conseguir chicas con eso?
Ama çalışan kızlarımın birisine hoşlanmadığı şekilde dokunan olursa eğer, onu bir çöp gibi denize atarım.
Pero si toca una de mis chicas de una manera que no les gusta, Te llevaré a la mar y dejarte.
Lâkin, kızlarım.
Pero mis chicas.
O bedbaht kızlarım ne alemde?
¿ Qué pasa con mis pobres chicas?
Üstelik en kötüsü de, sanırım Salem'ın hassas genç kızları onun hileli yollarına kapılmaya öyle istekliydi ki.
Y, lo peor de todo, creo, las tiernas y jóvenes doncellas de Salem, tan ansiosas de ser presas de sus formas serpenteantes.
Arkalarına hangi vaka için istendiklerini yaz ki bu kızların hepsini veritabanımıza ekleyelim.
Y en la parte de atrás, escribe el número de caso por si los pidieran para que podamos añadir todas aquellas chicas a nuestra base de datos.
Şu anda Penrose varsayımını çözmeye çalışıyorum. Ayrıca Penrose varsayımını çözdükten sonraki Nobel kabul konuşmamı tasarlıyorum. Bir de deniz kızlarının nasıl çocuk sahibi olduğunu düşünüyorum.
Sabes, ahora estoy tratando de resolver la conjetura de Penrose elaborando mi discurso de aceptación del Nobel para cuando haya resuelto la conjetura de Penrose y me estoy preguntando cómo tienen bebés las sirenas.
Meslektaşım ve ben Garel'deki uzay üssünde suçlular tarafından kaçırıldık. Hırsızlar! Kanun kaçakları!
Mi compañero y yo fuimos secuestrados del puerto espacial en Garel por criminales. ¡ Ladrones!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]