Nasıl bildiniz translate Spanish
225 parallel translation
Evet, adımı nasıl bildiniz?
Sí, ¿ cómo supo mi nombre?
Bir soba maşası kullanıldığını nasıl bildiniz?
¿ Cómo sabe que se usó una vara?
- Yerimi nasıl bildiniz?
- ¿ Por qué pensaron que estaría aquí?
Buraya uyum sağlayacağımı nasıl bildiniz?
¿ Qué le hizo pensar que me adaptaría?
Bunu nasıl bildiniz?
¿ Cómo lo sabía?
- Evet, ama nasıl bildiniz?
- Sí, ¿ cómo Io sabe?
- Peki, beni bulacağınız yeri nasıl bildiniz?
- ¿ Cómo supo dónde encontrarme?
O zaman nasıl bildiniz orada diye?
Entonces, ¿ cómo lo sabía usted?
- Burada olduğumu nasıl bildiniz?
Jane. ¿ Cómo supo que estaba aquí?
Bunu yapabileceğinize eminim. Annemin öldüğünü nasıl bildiniz?
Estoy segura de que sí. ¿ Cómo supo que mi madre había muerto?
Bir silahım olduğunu nasıl bildiniz?
- ¿ Cómo sabía que tengo una?
- Dansçı olduğumu nasıl bildiniz?
- ¿ Cómo sabe que soy bailarina?
Bob'un uzun mesafeli konuşacağını nasıl bildiniz?
¿ Cómo sabe que Bob está hablando a larga distancia?
Onu öldürdüğümü nasıl bildiniz öyleyse?
¿ Y cómo sabe que lo maté?
Hadi, Komiser, Hendricks'i öldürdüğümü nasıl bildiniz?
Vamos, Sargento, ¿ cómo sabe que maté a Hendricks?
Nasıl bildiniz?
¿ Como lo supiste?
Nasıl bildiniz?
¿ Cómo lo sabía?
Evet, nasıl bildiniz?
Sí, ¿ cómo Io sabe?
Doğru, nasıl bildiniz?
Sí, ¿ cómo lo sabe?
Burayı nasıl bildiniz?
¿ Cómo sabía que estaba aquí?
Nasıl bu kadar çabucak yapabildiniz? Nasıl bildiniz?
¿ Cómo supieron construirla tan rápidamente?
Nasıl bildiniz? - Burada da durum aynı.
- Aquí ha pasado lo mismo.
- Nasıl bildiniz?
- ¿ Cómo lo sabe?
İsmimi nasıl bildiniz?
¿ Cómo supo mi nombre?
- Adımı nasıl bildiniz?
- ¿ Cómo supiste mi nombre?
- Bunu nasıl bildiniz?
- Cómo lo sabe?
Nasıl bildiniz, baron?
Pero ¿ cómo ha podido adivinarlo?
Evet! Nasıl bildiniz?
¿ Como lo sabe?
Kim olduğumu nasıl bildiniz?
¿ Cómo sabéis quién soy?
- Nasıl bildiniz?
- ¿ Por qué usted Io sabe?
İnanılmazsınız, Bayan Levi. Nasıl bildiniz?
Impresionante, Sra. Levi. ¿ Cómo lo hace?
- Burada olduğumu nasıl bildiniz?
- ¿ Cómo supieron que estaba aquí?
Bunu nasıl bildiniz?
¿ Cómo lo supo?
Hangi telefon dinlenecek nasıl bildiniz?
¿ Cómo supo qué teléfono escuchar?
Nasıl bildiniz?
¿ Cómo adivinaron?
U-Uyku sorunumu nasıl bildiniz?
¿ Como sabe lo de mis noches sin descanso?
- Bunu nasıl bildiniz?
- ¿ Como lo sabe?
- Nasıl bildiniz?
- ¿ Hasta eso lo sabe?
Ama kim olduğumu nasıl bildiniz, anlayamadım.
Pero todavía no entiendo como supo quien era yo.
İsmimi nasıl bildiniz?
¿ Cómo sabe mi nombre?
Ona Doktor dediğimizi nasıl bildiniz?
- ¿ Cómo sabía que lo llamamos Doc?
Ama siz nasıl bildiniz?
¿ Cómo lo sabía?
Bunu nasıl bildiniz?
¿ Cómo lo sabes?
- Onun burada olduğunu nasıl bildiniz?
- ¿ Cómo sabían que estaba aquí?
Peki sınırdaki Kont De Bouillet'nin birliklerine ulaşmak için Metz yoluna çıktıklarını nasıl bildiniz?
¿ Cómo habéis descubierto que habían tomado el camino de Metz para alcanzar las tropas del marqués de Bouillé en la frontera?
Kapının dışında olduğumu nasıl bildiniz?
¿ Y como supo que yo estaba detrás de la puerta?
O bir kovboy. - Nasıl bildiniz?
- Cómo lo sabe?
Bunu nasıl bildiniz Bay Mocata?
¿ Cómo lo sabe?
Nasıl oldu da bildiniz?
- ¿ Cómo lo hizo?
Ve, eh, anlamıyorum nasıl oldu da altı gün önceden yeni bir cekete ihtiyacınız olacağını bildiniz.
No entiendo cómo usted iba a saber con seis días de anticipación que necesitaría un nuevo saco.
Nasıl... Bunu nasıl bildiniz?
¿ Cómo lo sabe usted?
bildiniz 17
nasılsın 5362
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasılsınız 3074
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasılsın 5362
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasılsınız 3074
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasıl yani 1497
nasıl olmuş 116
nasıl ölmüş 19
nasılsın tatlım 38
nasılsın canım 26
nasılsın bebeğim 20
nasıl oldun 41
nasılsınız hanımefendi 16
nasıl yardımcı olabilirim 221
nasılsın hayatım 22
nasıl olmuş 116
nasıl ölmüş 19
nasılsın tatlım 38
nasılsın canım 26
nasılsın bebeğim 20
nasıl oldun 41
nasılsınız hanımefendi 16
nasıl yardımcı olabilirim 221
nasılsın hayatım 22