Nasıl olduğunu bilirim translate Spanish
576 parallel translation
Nasıl olduğunu bilirim.
Sé lo que es.
- Ah, nasıl olduğunu bilirim.
- Ya sé cómo es eso.
Nasıl olduğunu bilirim. - Çocukken okulda beni de güneş çarpmıştı.
Yo pillé una cuando iba al colegio.
Nasıl olduğunu bilirim.
Ya sé cómo es.
Nasıl olduğunu bilirim.
Se como se siente.
Nasıl olduğunu bilirim.
Sé lo que se siente.
Çocukların nasıl olduğunu bilirim, kırk yıldır bu işi yapıyorum. Aynısı düşünmeyenler de başka bir şey söylemesinler.
He estado con niños durante estos cuarenta años, y quien no pueda decir lo mismo, debería callarse, eso creo.
Anglo-Saxon geleneklerinin nasıl olduğunu bilirim.
No quería herir sus sentimientos.
Küçük oğlanların nasıl olduğunu bilirim. Olgunlaşacak.
Los críos son así, se le pasará.
Magnanoların nasıl olduğunu bilirim.
Sé cómo son los Magnano.
- Yok canım. - Nasıl olduğunu bilirim.
No, yo sé lo que es eso.
Boğazının nasıl olduğunu bilirim.
Conozco su garganta.
Nasıl olduğunu bilirim.
Yo se como se siente.
Birşey söylemeye çalışmanın ve asla işitilmemenin nasıl olduğunu bilirim.
Sé lo que es hablar y sentir sin que nunca te escuchen.
Nasıl olduğunu bilirim.
Oh, sé como se siente.
Bakın, ben yankının nasıl olduğunu bilirim.
Sé cómo suena un eco.
Nasıl olduğunu bilirim.
Yo sé cómo se siente.
Gözetlemede olmanın nasıl olduğunu bilirim.
Sé lo que es estar de vigilancia.
Evet, tabii, nasıl olduğunu bilirim.
Así hará falta algo más de tiempo.
Nasıl olduğunu bilirim, Bayan Celie. Bir yere gitmek isteyip de gidememeyi.
Sra. Celie, sé lo que es... querer ir a un sitio y no poder.
Nasıl olduğunu bilirim.
Yo sé lo que es eso.
Kafana bir şey taktığında nasıl olduğunu bilirim.
Sé cómo te pones cuando se te antoja algo.
Nasıl olduğunu bilirim.
Conozco esa sensación.
O vahşi radyo tartışmalarının nasıl olduğunu bilirim.
Sé cómo son esas convenciones salvajes de radio.
Yaşlı Raylove'u güzel arabasını kullanırken görüp, "Keşke benim de " öyle bir arabam olsaydı, " demenin nasıl olduğunu bilirim.
Sé lo que es ver a Raylove conducir su auto lujoso y pensar : "Quiero un auto así".
Nasıl olduğunu bilirim.
Sé cómo te sientes.
- Bu işlerin nasıl olduğunu bilirim.
Usted verá, con el tiempo...
Ne demek istediğini anlıyorum. Kayışla dövülmenin nasıl olduğunu bilirim.
Entiendo lo que dices, George, y sé lo que es estar limitado.
Nasıl olduğunu bilirim.
No lo sabré yo.
Nasıl bir his olduğunu bilirim.
Sé lo que se siente.
"Geleneklerin nasıl güçlü olduğunu bilirim, André ~ ~ Bir adama iyi bir karı olmam gerekiyor, aşık değil."
Conozco el poder de las reglas, André... He sido buena esposa para un hombre que no amo.
Yalnız ve çaresiz olmayı.. .. ve bütün dünyayı karşıma almanın nasıl birşey olduğunu bilirim.
Sé lo que es sentirse solo y desvalido... y tener todo el mundo en contra mía.
Bir kadınla beraberken birden kocasının çıkıp gelmesinin nasıl bir his olduğunu bilirim.
Sé cómo me sentiría si estuviera con una chica y viniera su marido.
- Nasıl bir his olduğunu bilirim.
- Yo sé lo que se siente.
Senin nasıl biri olduğunu senden bile iyi bilirim ben Johnny.
Nadie más que yo sabe qué clase de hombre eres. Ni siquiera tú.
Seni öldürmek için, işini bitirmek için birini bulmaya çalışmanın işlediğin suçlardan aklanıp onları başkasına yüklemenin nasıl bir his olduğunu bilirim.
Sé lo dificil que es encontrar... a una persona que te mate, que acabe contigo... para siempre, que cargue con tus crímenes y te libere de esa carga. Lo sé. Por favor, señor Morse.
İstemenin nasıl bir şey olduğunu bilirim, farkına varılmak istemenin.
Yo se lo que es desear cosas. Desear que se fijen en una.
Bir yerden korkmanın nasıl bir şey olduğunu bilirim.
Sé lo que es tener miedo de un sitio.
Yapsaydı ve nasıl üzücü olduğunu keşfetseydi bu hissi bilirim.
Si lo hiciera se daría cuenta de lo triste que se siente. Conozco ese sentimiento.
Tamam bazen kargaşalara sebep olurum. Ama bunun nasıl bir şey olduğunu bilirim.
Personalmente, yo he causado bastantes alborotos.
Çünkü oğlum sana aşık gibi görünüyor. Ve bu duygunun nasıl olduğunu iyi bilirim.
Porque mi hijo parece quererla mucho, y yo no sé qué opino al respecto.
Nasıl bir his olduğunu bilirim.
Sólo es un sentimiento.
Evet, O acının nasıl bir şey olduğunu bilirim.
Sí, sé que duele.
Nasıl olduğunu bilirim.
Sé lo que es, te hacen ofertas.
Nasıl olduğunu bilirim...
Las de ojos azules son las peores.
Evet, nasıl birşey olduğunu bilirim.
- Ya sé lo que es eso.
Lois, dışarda kalmanın nasıl olduğunu biri biliyorsan, ben bilirim.
Lois, si alguien sabe lo que se siente estar excluido, ése soy yo.
Aşık olmanın nasıl birşey olduğunu bilirim.
Sé lo que es estar enamorado.
Nasıl bir şey olduğunu bilirim.
Se exactamente lo que sientes.
Boşanmanın nasıl bir şey olduğunu bilirim.
Sé lo que es pasar por un divorcio.
Sabahın 4'ünde nasıl bir dostu olduğunu bilirim.
Me imagino la clase de amigo que tendría a las 4 de la madrugada.
nasıl olduğunu bilmiyorum 56
nasıl olduğunu biliyorum 31
nasıl olduğunu bilirsiniz 27
nasıl olduğunu biliyorsun 24
nasıl olduğunu bilirsin 66
bilirim 164
nasılsın 5362
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasıl olduğunu biliyorum 31
nasıl olduğunu bilirsiniz 27
nasıl olduğunu biliyorsun 24
nasıl olduğunu bilirsin 66
bilirim 164
nasılsın 5362
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasılsınız 3074
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasıl yani 1497
nasıl olmuş 116
nasıl ölmüş 19
nasılsın canım 26
nasılsın tatlım 38
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasıl yani 1497
nasıl olmuş 116
nasıl ölmüş 19
nasılsın canım 26
nasılsın tatlım 38