Nasıl çıkacağız translate Spanish
612 parallel translation
- Burayı nasıl çıkacağız?
¿ Cómo vamos a lograr esto?
- Şehirden nasıl çıkacağız?
- ¿ Cómo salimos de la ciudad?
- Nasıl çıkacağız?
¿ Por dónde iremos?
Blaise, buradan nasıl çıkacağız?
Oye, ¡ Blaise! ¿ Cómo saldremos de ésta?
Nasıl çıkacağız?
¿ Cómo salimos?
- George, buradan nasıl çıkacağız?
- George, ¿ cómo salimos de aquí?
- Nasıl çıkacağız?
- ¿ Cómo se sale?
- Buradan nasıl çıkacağız?
- ¿ Cómo podemos salir de aquí?
Önemli olan, buradan nasıl çıkacağız?
La cuestión es, ¿ cómo salimos de aquí?
Calder, buradan nasıl çıkacağız?
Calder, ¿ por dónde podemos salir?
Öldürülmektense burada kalmayı tercih ederim. Buradan nasıl çıkacağız?
¿ No ves que están dispuestos a matarnos?
Bir şey söylemeden araziden nasıl çıkacağız?
Por no decir cómo saldremos del país.
O halde buradan nasıl çıkacağız?
¿ Cómo saldremos?
Buradan nasıl çıkacağız?
¿ Cómo vamos a salir de aquí?
Bu işin içinden nasıl çıkacağız?
- ¿ Cómo saldremos de ello?
Buradan nasıl çıkacağız?
¿ Cómo salimos de aquí?
- Nasıl çıkacağız? - Bilmiyorum.
¿ Cómo salimos de aquí?
Buradan nasıl çıkacağız?
¿ Cómo saldremos de aquí?
Baksanıza, buradan nasıl çıkacağız?
Ahora, ¿ cómo vamos a salir de aquí?
- Onu bulmasınlar diye. - Ama buradan nasıl çıkacağız?
- ¿ Porqué lo mandas de vuelta?
Şehirden nasıl çıkacağız?
Pero ¿ cómo vamos a disponer de tiempo?
Boş ver. Buradan nasıl çıkacağız?
Da igual. ¿ Cómo salimos de aquí?
- Nasıl çıkacağız?
- ¿ Cómo saldremos de aquí?
- George, buradan nasıl çıkacağız?
- ¿ Cómo salimos de aquí?
- Dışarı nasıl çıkacağız?
- ¿ Cómo se sale?
Nasıl çıkacağız?
, ¿ como vamos a salir? no lo se
- Buradan nasıl çıkacağız?
¿ Cómo saldremos de aquí?
Peki nasıl çıkacağız?
¿ cómo salimos?
Bu ormandan nasıl çıkacağımızı söyleyebilir misin?
¿ Sabe cómo salir del bosque?
Sanırım artık sen de ben de Linda'nın fikirleriyle nasıl başa çıkacağımızı biliyoruz.
Creo que tú y yo ya sabemos cómo encargarnos de esas ideas de Linda.
Şunu da söyleyeyim ki, Favell, şantaj, bir meslek sayılmaz ve sana tuhaf gelse de, kendi dünyamızda onunla nasıl başa çıkacağımızı biliriz biz.
Debo decir, Favell, que el chantaje no es una buena profesión. Sabemos cómo manejarlo aunque parezca extraño.
Peki ortalığa nasıl çıkacağım? Kızılderililer gibi battaniyeye sarılı bir şekilde mi?
¿ Una manta como un indio?
Oradan dışarı nasıl çıkacağınızı ayarladınız mı?
¿ Cómo vamos a salir de allí?
Tamir işiyle nasıl başa çıkacağımızı öğrettiğiniz için teşekkür etmek istiyorum.
Quería agradecerte por mostrarnos cómo hacer esa reparación.
Lucify. Nasıl dışarı çıkacağız?
Lucifer. ¿ Cómo vamos a salir?
Ben bu otelden nasıl çıkacağımız konusunda endişe ediyorum.
Lo que quiero es salir de este sitio.
Buradan nasıl çıkacağımızı düşünelim artık.
Tenemos que empezar a pensar en irnos de aquí.
Yarın sabah, hava nasıl olursa olsun yola çıkacağız.
Por la mañana, llueva o truene, vamos a avanzar.
- Dışarıya nasıl çıkacağız?
- ¿ Pero como vamos a salir?
Buradan kurtulup nasıl bu dünyayla başa çıkacağınızı öğretmiyorlar.
No les enseñan cómo salir de aquí y recorrer el mundo.
Şayet genç olsaydım yalnız çalışır ve 300 milyonu ana kuzularıyla paylaşmazdım. Asansörün üzerine nasıl çıkacağım peki?
Si fuera lo suficientemente joven para hacer esto, trabajaría solo... y no lo dividiría con cualquier idiota.
- Buradan nasıl çıkacağımızı sorun ona.
- Pregúntele cómo salir de aquí.
Nasıl çıkacağız?
¿ Cómo escapamos?
Merak ediyorum, nasıl olur da katil önceden orada film izleyen bir adamın ansızın kalkıp dışarı çıkacağını bilebilir?
Me pregunto cómo sabía el asesino que el tipo se iba a parar en medio de la película e iba a salir.
Biz buradan nasıl çıkacağız?
¿ Cómo vamos a salir de aquí?
Bununla nasıl başa çıkacağız?
¿ Qué vamos a hacer?
Bununla nasıl başa çıkacağız?
¿ Cómo lo manejaremos?
Soru şu ki, bununla nasıl başa çıkacağız?
La cuestión es como manejarlo?
Bir içki alalım ve bu işten nasıl çıkacağımızı düşünelim.
Podríamos tomarnos algo y ver cómo resolver eso.
Ama şimdi hatıralarla nasıl başa çıkacağınızı biliyorsunuz.
Pero sabes como manejar eso, ¿ verdad? Claro.
Siz bir doktorsunuz. Bununla nasıl başa çıkacağınızı bilmeniz gerekir.
Tú eres doctora, tú sabes, tú deberías saber cómo tratarlo.
nasılsın 5362
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasılsınız 3074
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasıl yani 1497
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasılsınız 3074
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasıl yani 1497
nasıl olmuş 116
nasıl ölmüş 19
nasılsın tatlım 38
nasılsın canım 26
nasılsın bebeğim 20
nasıl oldun 41
nasılsınız hanımefendi 16
nasıl yardımcı olabilirim 221
nasılsın hayatım 22
nasıl istersen 701
nasıl ölmüş 19
nasılsın tatlım 38
nasılsın canım 26
nasılsın bebeğim 20
nasıl oldun 41
nasılsınız hanımefendi 16
nasıl yardımcı olabilirim 221
nasılsın hayatım 22
nasıl istersen 701