Niye bu kadar geciktin translate Spanish
71 parallel translation
- Bayan Garrison. Niye bu kadar geciktin?
- ¿ Qué te ha demorado tanto?
Oh, niye bu kadar geciktin?
¿ Por qué has tardado tanto?
Niye bu kadar geciktin?
¿ Por qué llegas tan tarde?
Niye bu kadar geciktin?
¿ Por qué estás tardando tanto?
Niye bu kadar geciktin?
Por que demoró tanto?
Niye bu kadar geciktin?
¿ Por qué se tardó tanto?
- Niye bu kadar geciktin?
- ¿ Por qué ha tardado tanto?
Niye bu kadar geciktin? Seni bekliyor.
Lleva esperando 45 minutos.
Niye bu kadar geciktin?
¿ Por qué ha tardado tanto?
Ve niye bu kadar geciktin?
¿ Por qué llegaste tan tarde?
Niye bu kadar geciktin?
¿ Por qué tardas tanto?
Bana gülmeye başladın bile. Niye bu kadar geciktin?
Ya te ries, por que demoraste tanto?
Niye bu kadar geciktin?
¿ Por qué has tardado tanto?
Niye bu kadar geciktin?
¿ Qué te entretuvo tanto?
Niye bu kadar geciktin?
¿ Por qué tardaste tanto?
- Kontrol grubun önyargılı. - Niye bu kadar geciktin?
- Tu grupo tiene prejuicios.
Niye bu kadar geciktin?
¿ Por qué habéis tardado tanto?
Niye bu kadar geciktin?
¿ Por qué tan tarde?
Niye bu kadar geciktin?
Porque diablos te demoraste tanto?
- Niye bu kadar geciktin?
¿ Por qué llegas tan tarde?
Niye bu kadar geciktin, Safura Hanım.
¿ Por qué llegas tan tarde, Safoura?
Lu niye bu kadar geciktin?
Lu. ¿ Por qué tardaste tanto?
Niye bu kadar geciktin?
¿ Por qué te demoraste tanto?
Karan... Niye bu kadar geciktin?
Karan... ¿ Por qué llegas tan tarde?
Madem öyle niye bu kadar geciktin?
Bueno, si tienen ventaja, ¿ por qué vienes detrás?
Niye bu kadar geciktin?
¿ Por qué vienes tan tarde?
Niye bu kadar geciktin?
¿ Por qué estás en casa tan tarde?
Nihayet geldin.. niye bu kadar geciktin?
Ahí está él. ¿ Por qué mierda llegas tarde?
Abbas, niye bu kadar geciktin?
Abbas, ¿ por qué vienes tan tarde?
- Niye bu kadar geciktin?
- ¿ Por qué tardaste tanto?
Rome, niye bu kadar geciktin?
¿ Por qué tardaste tanto?
Niye bu kadar geciktin?
Por qué llegas tan tarde?
Niye bu kadar geciktin canım?
¿ Que te entretuvo tanto, amor?
Niye bu kadar geciktin?
¿ Qué te tomó tanto tiempo?
- Niye bu kadar geciktin?
- ¿ Qué te llevó tanto tiempo?
Herkes geldi mi? Evet, son gelen sizsiniz Şef Ji. Niye bu kadar geciktin?
Yo... tengo que vengarme de él... antes de morir.
- Niye bu kadar geciktin?
-  ¿ Por quà © tardaste?
- Niye bu kadar geciktin?
¿ Por qué tan tarde?
Niye bu kadar geciktin kardeşim
¿ Por qué llegas tan tarde, hermano?
- Niye bu kadar geciktin?
- ¿ Por qué has tardado tanto? - Porque estaba en la cama.
- Phil, niye bu kadar geciktin?
Phil, ¿ por qué tardas tanto?
Niye bu kadar geciktin?
¿ Qué te demoró tanto tiempo?
- Niye bu kadar geciktin?
¿ Cómo estás, precioso?
Bu kadar niye geciktin ki?
¿ Por qué tardas tanto?
Pekala, pekala, pekala! Niye bu kadar geciktin?
¿ Por qué demoraste tanto?
Bu kadar niye geciktin?
Eh, ¿ por qué tardaste tanto?
Niye bu kadar geciktin?
¿ Qué hace aquí tan tarde?
- Niye geciktin ki bu kadar?
- ¿ Qué te retenía?
Adamım, niye bu kadar geciktin?
¿ Por qué tardaste tanto?
- Niye bu kadar geciktin?
- ¿ Por qué te demoraste tanto?
Niye bu kadar cevap vermekte geciktin?
- Por qué te tomo tanto tiempo contestar la pregunta?
niye buraya geldin 16
niye bu kadar uzun sürdü 24
niye buradasın 22
niye ki 276
niye sen 17
niye biliyor musun 47
niye ben 33
niye sordun 123
niye peki 16
niye mi 59
niye bu kadar uzun sürdü 24
niye buradasın 22
niye ki 276
niye sen 17
niye biliyor musun 47
niye ben 33
niye sordun 123
niye peki 16
niye mi 59