English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ N ] / Nişan al

Nişan al translate Spanish

2,057 parallel translation
Ve sende adama nişan al!
Apúntale!
Neye nişan alıyorsunuz?
¿ Un broche de qué?
Nişan al!
iApunten!
1,5 dakika açıyla nişan alın.
Digamos que cuatro minutos y medio de ángulo.
Nişan al...
Apunten.
Şimdi... nişan al.
Y ahora apunta
Kalemle nişan alıp, onu düşmanlarımıza karşı bir silah olarak kullanabilir miydin?
¿ Podrías controlarlo y usarlo como arma contra nuestros enemigos?
Nişan al!
¡ Apunten!
Nişan al!
Apunten.
Ateş ederken kafasına nişan al. Daha yakına gel.
Cuando dispare, apunte a la cabeza. ¡ Más cerca!
- Nişan al!
- ¡ Apunten!
Nişan al.
Apunten.
Sana nişan alıyordum!
Pues, quería arrollarte a ti.
Nişan alın!
Carguen.
Bunu çek! Nişan al, orayı sık.
Tiren de esto, apunten por ahí, apreten eso.
Sen! Nişan al ve tetiği çek, tamam mı?
Apunta y presiona el gatillo, ¿ sí?
Nişan al! Ateş!
Apunten, fuego.
Nişan al!
Apunten, fuego.
- Tankın üstündeki askerlere nişan alın!
Apunten detrás de los tanques. Si.
Buradan nişan alın, çabuk!
En esta dirección, rápido.
475'e nişan alın.
Apunta a 475.
Nişan al.
¡ Apunten!
Hazır. Nişan al.
¡ Listos, apunten, fuego!
Hazır. Nişan al. Ateş.
¡ Listos, apunten, fuego!
Nişan al. Ateş!
¡ Apunten, fuego!
- Nişan al.
- Apunten.
Bu nedenle, daima merkeze nişan alıp, ateş et.
Por eso, ahí es donde debes apuntar. Centra el blanco y aprieta el gatillo.
Merkeze nişan al...
Centrar el blanco y apretar el gatillo.
Nişan al... Ateş et. AT-Alanı genişletiliyor.
Centrar el blanco, apretar el gatillo.
Ben yokken o zavallı soytarıya ateş ettiğinde aslında neye nişan aldığını düşünmeni istiyorum.
Ahora, mientras me voy, quiero que considere a que le apuntaba en realidad cuando le disparo al pobre payaso.
Siz nişan alıp ateş edersiniz... onlar da bir yerlere giderler...
Los apuntas y disparas, ellos van donde van.
Her iyi avcı gibi, fotoğrafçı da, avına sezdirmeden yaklaşır, nişan alır ve resmini çeker.
Como cualquier buen cazador, el fotógrafo acecha apunta, y dispara a una imagen.
Simon, ben nişan alırken onu oyala!
ve!
Tam kafasına nişan al.
Pégale un tiro en la cabeza.
Nişan alıyorum.
Necesito un tiro.
İyi nişan alıyor.
Es una gran tiradora.
Nişan al... ateş!
¡ Apunten, fuego!
Bu kale aslında dört kademeli bir roketmiş ve Pompidou Merkezine doğru nişan alınmış.
Este castillo es en realidad un cohete y se dirige directo al centro poblado.
Nişan alın...
Apunten.
Bacaklarına nişan alıyordum.
Apuntaba a tu columna vertebral.
Otur. Nişan al. Ateş.
Siéntese, objetivo, disparar.
Ağaca nişan almıştım...
Apuntaba al árbol.
Tüm birimler. Nişan alın.
Unidades, apunten.
Kalanlara nişan al!
¡ El objetivo son las que quedan!
birkaç kaburga kırabilirsiniz, ama eğer doğru nişan alırsanız, kimse morga gitmez.
Quizá partas un par de costillas, pero si apuntas bien nadie acabará en la morgue.
Nişan al.
Lista para disparar.
Nişan Al!
¡ Apunten!
Nişan al... ateş!
¡ Prepárense, apunten, fuego!
Nişan al ve ateş et.
Sólo apunta y dispara.
"Bugün, 1 Nisan 2008 günü, öğlen 12'de Milan Hastings'in " mezarına teşrifiniz rica olunur
Su presencia es requerida en la tumba de Milan Hastings este 1 de abril al mediodía.
Doğrusu, bu bir çeşit nişan törenimizi mahvetmek için pasif bir saldırı yolu mu?
Ningún jurado apoyó al acusado. De verdad, ¿ es esto una forma pasivo-agresiva de arruinar la fiesta?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]