Ona sordun mu translate Spanish
166 parallel translation
Ona sordun mu?
¿ Se lo has preguntado?
Ona sordun mu?
¿ Le preguntaste?
Ona sordun mu Fumiko?
Fumiko, ¿ le has preguntado?
- Ona sordun mu?
- Sí, dice que no estropeará su camión... para que tú vayas de pesca. - ¿ Le preguntaste?
- Ona sordun mu?
¿ Se lo has pedido? Sí.
- Ona sordun mu?
- ¿ Le preguntaste?
Ona sordun mu?
¿ Se Io preguntaste?
- Ona sordun mu?
¿ Se lo has pedido?
- Ona sordun mu?
- ¿ Se lo pediste?
Benim durumu ona sordun mu?
¿ Le preguntaste sobre mí?
Ya Penthouse? Ona sordun mu?
¿ Qué dijo de la Penthouse?
Ona sordun mu?
Entonces, ¿ le preguntaste?
Ona sordun mu?
¿ Ya le preguntaste?
Ona sordun mu? - Daha o şansım henüz olmadı.
No tuve la oportunidad.
Ona sordun mu : "Evli misin?"
Le preguntaste : "¿ Estás casado?"
- Ama bilmek... - Ona sordun mu?
¿ Te has declarado?
Hiç ona sordun mu?
¿ Nunca le has preguntado?
Ona sordun mu?
¿ Tú se lo preguntaste?
Ona sordun mu?
- ¿ Se Io preguntó?
- Ona sordun mu?
- Bueno, ¿ le has preguntado?
Ona sordun mu?
¿ se lo has preguntado?
Bunu ona sordun mu?
¿ Se lo preguntaste?
- Peki ona sordun mu? - Hayır.
- ¿ Le preguntaste?
- Ona sordun mu?
- ¿ Ya le preguntaste?
Ona sordun mu?
¿ Se lo ha preguntado?
- Risa'yı ona sordun mu peki?
- ¿ Le preguntaste por Risa?
- Ona sordun mu peki?
- No le preguntaste?
Ona sordun mu?
¿ Le preguntó a él /
Bobby'ye ne olduğunu ona sordun mu?
¿ Le preguntaste qué le pasó a Bobby?
Ona nedenini sordun mu?
¿ Le preguntaste por qué?
Ona bunu sordun mu?
¿ Se lo preguntaste?
Ona yanına taşınabilir miyim diye sordun mu?
Está bien.
Ona da zorba Kuzeyliyi bir düşman gibi görüp görmediğini sordun mu?
¿ Le preguntó si lo considera un yanqui enemigo?
Leif nerede? Ona da sordun mu?
¿ Dónde está Leif?
Ona bunu mu sordun?
¿ Le preguntaste eso?
Ona isimsiz ihbarı sordun mu?
¿ Le dijiste algo acerca de la carta?
- Ona Scully'i sordun mu? - Evet.
- ¿ Le preguntaste por Scully?
Ona kaseti sordun mu?
¿ Le preguntó por la cinta?
- Ona başka bir şey sordun mu?
- ¿ Preguntaste algo más?
- Bunu ona hiç sordun mu?
- ¿ Le has preguntado?
Şerif Yardımcısı Hanson... Ona buraya neden geldiğini sordun mu?
Agente Hanson, ¿ le preguntaste qué hacía aquí?
- Peki ona bu soruyu sordun mu?
- ¿ Se lo has preguntado?
Roxie yi sorguladığında, çocuğun babası olup olmadığın hiç sordun mu ona?
Ya que tú interrogaste a Roxy, te molestaste en preguntarle si eras el padre de su hijo?
Sordun mu ona?
¿ Le preguntaste a ella?
Ona sordun mu?
¿ Se lo preguntó?
Ona John Smith'i sordun mu?
¿ Le preguntaste sobre John Smith?
- Ona hiçbir şey sordun mu peki?
¿ Debería? Jimmy, podría estar en apuros.
Burada kalıp kalamayacağını sordun mu ona?
¿ Le preguntaste si podía vivir aquí?
Ona sordun mu?
¿ No le preguntó?
Beklerken ona soru sordun mu?
¿ Le hizo preguntas durante la espera?
İşi bitirmek için üç beş ayrıntı kaldı. Çavuş Gabriel, avukat isteyip istemediğini sordun mu ona?
Sólo nos quedan un par de cabos sueltos que atar.
murray 151
mutlu yıllar 555
mullet 22
müsait misin 44
mükemmel 2580
musashi 31
mullen 21
murph 40
murdock 227
mueller 30
mutlu yıllar 555
mullet 22
müsait misin 44
mükemmel 2580
musashi 31
mullen 21
murph 40
murdock 227
mueller 30
murdoch 26
muhteşem 1010
mutluluklar dilerim 16
muriel 143
mutlu ol 66
müdür 145
mutlu günler 26
müthiş 502
mümkün 194
mutlu 183
muhteşem 1010
mutluluklar dilerim 16
muriel 143
mutlu ol 66
müdür 145
mutlu günler 26
müthiş 502
mümkün 194
mutlu 183