Ona söylemedin mi translate Spanish
424 parallel translation
Ona söylemedin mi?
¿ No se lo has dicho?
- Ona söylemedin mi? - Ona söylemedin mi?
- ¿ No se lo has dicho?
- Ona söylemedin mi?
Vuelvo mañana a casa. Ya he telegrafiado a mi padre.
Mezun olmadığını ona söylemedin mi?
¿ No le has dicho que no te graduarías?
- Ona söylemedin mi, John?
- ¿ No se lo has contado, John?
- Ona söylemedin mi?
- ¿ No se lo dijo?
Ona söylemedin mi? Evlilikler cennetten çıkmadır.
Los matrimonios son hechos en el Cielo
- Ona söylemedin mi, Cledus. Hayır.
- Cledus, ¿ no le has contado?
- Ona söylemedin mi?
- ¿ No se lo has dicho?
Ona söylemedin mi?
¿ Se lo has dicho?
- Daha ona söylemedin mi?
¿ No te lo ha dicho? No.
- Ona bir şey söylemedin mi?
- ¿ Nunca le has dicho nada? .
Ona, öyle olduğunu söylemiş olmalısın. - Söylemedin mi?
Pero le dijiste que sí, ¿ no?
Ona söylemedin, değil mi?
No se lo has dicho, ¿ verdad?
- Ona bir şey söylemedin, değil mi?
- No le dijiste nada. - Claro que no.
Birayı orada sakladığını ona hiç söylemedin, değil mi?
Nunca Ie has dicho que allí guardas Ia cerveza, ¿ verdad?
Ona hâlâ söylemedin mi?
¿ Todavía no se lo has dicho?
Ona nispet olsun diye peşime düştüğünü de söylemedin, değil mi?
No me contaste que fuiste a por mí para fastidiarla, ¿ verdad?
Ona kaybolabileceğini söylemedin mi?
¿ No le avisaste de que se podría perder?
Tüm bunların yalan olduğunu söylemedin mi ona?
¡ Por Dios! ¿ No le dijiste que no era verdad?
Ona söylemedin mi?
- ¿ Le dijiste?
Bennie, ona kötü bir şey söylemedin, değil mi?
Bennie, no dijiste nada malo de él, ¿ verdad?
Ona kim olduğunu söylemedin mi?
No podrá ser. ¿ No le has dicho quién eres?
Ona, benim de canımın çektiğini söylemedin mi?
¿ No le dijiste que también yo la quería?
Nereye gittiğimizi ona söylemedin, değil mi?
¿ Le dijiste adónde íbamos?
Ona hiç söylemedin mi?
Yo siempre quise decirle.
Ona dışarı çıkmasını söylemedin mi hala?
¿ Ya le has pedido una cita?
Ona kaçta geleceğimizi söylemedin mi?
No le dijiste a que hora ibamos a llegar?
Ona ABC'yi, NBC'yi ve CBS'i de... getireceğimi söylemedin mi?
¿ No le ha dicho que voy con las cadenas de TV ABC. NBC y CBS?
- Ona bunun yasak olduğunu söylemedin mi?
- ¿ No le has dicho que no puede? No me lo ha consultado.
Ona geri dönmesini söylemedin mi?
¿ No le dijiste que se fuera?
Bunu yapmayacağımızı söylemedin mi ona?
¿ No le dijiste que no estamos haciendo eso?
- Ona ihtiyacımız olduğunu söylemedin mi? - Söyledim!
- ¿ Le dijiste que la necesitamos?
Bunca yıldır ona hiç dokunmadın ve ona söylemedin öyle mi?
¿ Y en todos estos años ni la has tocado ni se lo has dicho?
Ona daha fazla adama ihtiyacımız olduğunu söylemedin mi?
¿ No le dijiste que necesitamos más hombres?
- Söylemedin mi ona?
- ¿ No se lo has dicho?
- Ona hiç onu sevdiğini söylemedin mi? - Hayır... Söylemiş olabilirim.
- ¿ Nunca le dijiste que la querías?
Ona adını söylemedin değil mi?
No le dijiste tu nombre, ¿ verdad?
Ona söylemedin, değil mi?
No se lo dijiste, ¿ verdad?
Ona gerçekte ne kadar zaman alacağını söylemedin, değil mi?
¿ No le diría el tiempo exacto que iba a tardar?
Ona söylemedin, değil mi?
No se lo dijiste, ¿ no?
Ona söylemedin, değil mi? ! - Ben konuşurken duymuş.
- Me escucho.
- Ona gerçeği hiç söylemedin mi?
- ¿ Nunca le dijiste la verdad?
Ona hala söylemedin mi?
No se lo has dicho, ¿ verdad?
Ona hiçbir şey söylemedin mi?
¿ No le hablaste?
- Ona asla söylemedin, di mi?
- No le dijiste eso, verdad?
- Ona söylemedin değil mi?
- ¿ No le has dicho?
- Karnım ağrıyor. Söylemedin mi ona?
- Me duele el estómago.
- Ona bir şey söylemedin, değil mi?
- No le dijiste nada, verdad? Ni una palabra.
Ona listede olduğunu söylemedin mi?
- ¿ Le has dicho que estaba en la lista?
Çıkmadan önce ona hamile olduğunu söylemedin mi?
¿ No se lo dijiste antes de la cita?