Ondan hoşlandın mı translate Spanish
218 parallel translation
- Ondan hoşlandın mı diye soruyor.
- Y me lo preguntas.
Ondan hoşlandın mı?
¿ Te gusta?
Ondan hoşlandın mı?
¿ Te cae bien?
- Ondan hoşlandın mı, sevgilim?
- ¿ Te gusta, Linda?
- Ondan hoşlandın mı?
- ¿ Te gusta?
Ondan hoşlandın mı?
¿ Le gusta?
Ondan hoşlandın mı? Önce, leziz bir şeyini yiyin.
Antes quiero que pruebes algo delicioso.
- Ondan hoşlandın mı?
- ¿ Te gustó?
Ondan hoşlandın mı, patron?
¿ Le gusta, jefe?
Ondan hoşlandın mı?
¿ Te gusta aquel?
Ondan hoşlandın mı Graham?
¿ Te agrada, Graham?
Ondan hoşlandın mı?
¿ Es que te gusta?
Bana ondan bahset. Ondan hoşlandın mı?
Háblame de ella. ¿ Te gustaba?
Ondan hoşlandın mı, Cliffo?
Te gusta allí, CIiffo?
Şey, Uyuyamıyorum. Ondan hoşlandın mı?
Bueno, no puedo dormir. ¿ Qué les parece?
Yoksa ondan hoşlandın mı?
- ¿ Un capricho pasajero?
Bu adam gerçekten ilginç. Ondan hoşlandın mı?
ese erudito es realmente interesante quien está interesado en quien?
Hakkında bir şeyler öğrendin mi? Olan bitenlerden sonra ondan hoşlandın mı?
¿ La ha conocido mejor?
- Ondan hoşlandın mı?
¿ Te gusta?
- Ondan hoşlandın mı? - Saçmalama!
Eres imbécil.
- Yoksa ondan hoşlandın mı?
¿ Te gusta?
- Sen de bana anlatmadın. - Ondan hoşlandın mı hoşlanmadın mı?
- No me has contado nada.
Ondan hoşlandın mı?
¿ Qué, te gusta?
Öldürdüm, çünkü ondan hoşlandığını sanmıştım.
Le maté porque pensaba que te gustaba...
- Ondan hoşlandın mı? - Yok canım. Haklısın.
- ¿ Te gusta?
Bir gece sarhoşun biri ondan hoşlandığını söyledi. Çatışma başladığında ise Callie ve ben bir başımıza kalmıştık.
Una noche, un ladrón de minas quedó prendado con ella... y cuando terminó el tiroteo, yo me quedé sola... con Callie.
Ondan hoşlandın mı?
Te gustaba.
Ondan hoşlandın mı?
¿ Te gustó?
Ondan hoşlandın mı?
¿ La verás otra vez?
- Sanırım ondan hoşlandınız, Bayan Lucy.
Pensé que le gustaría, Srta. Lucy.
Eğer evliliği düşünüyorsanız, bilmelisiniz ki, kadınları kadın olarak kabul etmek gerekir. Anlatın, ondan hoşlandınız mı? Ya o sizden?
Si está pensando en casarse, debería saber... que hay que dejar a las mujeres ser como son. ¿ Le ha gustado?
Gidip onu gör ve ondan gerçekten hoşlandığımı ve yemeğin benim için sorun olmadığını söyle.
Anda a verlo y dile que de verdad me agrada y que la cena está bien.
Şuradaki kızı ele alalım, örneğin. Hoş biri. Ondan hoşlandın, ama kim ki o?
Es mona, te gusta, pero ¿ quién es?
Yani adamın ondan hoşlandığını mı söylemek istiyorsun?
- ¿ A él le cae bien?
- Ondan hoşlandığını düşünmeğe başladım!
- ¡ Empiezo a pensar que te gusta! - ¡ Espera!
Yoksa, ondan hoşlandığını mı söyleyeceksin şimdi?
¿ No me irás a decir que tanto te gusta?
Sanırım, sen de ondan hoşlandın.
Supongo que a ti también te cae bien.
Ondan neden hoşlandığımızın ben de farkına vardım.
Yo noto que es lo que nosotros también gustamos de el
Onların bıraktığı boşluğa akın eden yumuşak ve zarif arzular bana Hero'nun ne kadar güzel bir genç kız olduğunu hatırlatıyor savaşa gitmeden önce ondan ne kadar hoşlandığımı söylüyorlar.
En su lugar acuden en tropel dulces y delicados deseos. Recordándome a la bella Hero. Y cómo me atraía, al irme a la guerra.
Ondan hoşlandın sanmıştım?
Creí que te gustaba.
Ondan hoşlandım Çok cana yakın.
Me gusta. Es sincera.
- Ondan hoşlandınız mı?
- ¿ Le resultó agradable?
Ondan hoşlandığını düşünmeye başladım.
Llegué a pensar que a él le gustaba.
Ondan gerçekten hoşlandın mı yoksa parası için mi?
¿ Te gusta ese tipo o es por el... dinero?
Ondan hoşlandığını bilmeme rağmen onunla çıktığım için özür dilerim.
Siento haber salido con el, cuando sabia que te gustaba.
Ondan hoşlandım konuşmasını dinlemekten anlattığı hikayelerden hoşlanıyordum.
Me gustaba... Me gustaba escucharla hablar contar cuentos...
Kızım, ondan hoşlandığını anlamıştım.
Niña, se notaba que te gustaba.
İlk gördüğünde, ondan hoşlandığını anladım.
Sabía que te gustaría.
- Ondan hoşlandın sanmıştım.
- ¿ No te gustaba?
- Ondan hoşlandın mı?
¿ Y qué te parece?
Ondan hoşlandın mı?
Así que...