Onu yalnız bırak translate Spanish
472 parallel translation
Onu yalnız bırak.
Déjalo en paz.
Onu yalnız bırak demiştim.
Te he dicho que dejaras a ese hombre en paz.
- Onu yalnız bırak.
- Déjela en paz.
Onu yalnız bırakın, ilk baskısını yapacak.
Dejadle. Debe salir en la primera edición
Onu yalnız bırak.
Déjale en paz.
Onu yalnız bırak Tarzan.
Déjalo en paz, Tarzán.
Onu yalnız bırak, hasta!
- Déjelo, está enfermo.
- Onu yalnız bırakın.
- Déjenlo en paz.
- Zavallı kız, onu yalnız bırakın.
- Pobre, dejadla en paz
Onu yalnız bırak. Ona bir şans ver.
Dele una oportunidad.
Onu yalnız bırak.
- Déjela en paz.
Belki de eğer onu yalnız bırakırsak...
- Tal vez si lo dejamos en paz...
Şuna bak. Onu yalnız bırak, Benny.
Ha visto demasiada TV.
Sanırım neden öyle onu yalnız bırakıp kaçtığımı anlamaya çalışıyordu.
Supongo que no entendía por qué había huido y la había dejado sola.
- Bırak onu yalnız bırak.
- Déjala en paz.
Onu yalnız bırak, Durga.
Déjala en paz, Durga.
Atına atla ve onu yalnız bırak.
Vete y déjale solo.
- Onu yalnız bırak.
- Ella ha sufrido bastante!
Onu yalnız bırak.
Déjala.
Onu yalnız bırak, beni duyuyor musun? Onu yalnız bırak!
DéjeIe en paz.
- Onu yalnız bırak Tony.
- Déjale en paz, Tony.
Sadece onu yalnız bırak.
Mira, déjale en paz.
Onu yalnız bırak.
Déjala tranquila.
Onu yalnız bırakın yoksa üzülürsünüz.
Déjalo ir, o te pesará.
Onu yalnız bırakın şimdi.
Dejadlo tranquilo.
- Tamam, onu yalnız bırakın.
- Dejadle solo.
Onu yalnız bırak.
déjalo solo.
O zaman onu yalnız bırak!
¡ Pues entonces, déjala en paz!
- Onu yalnız bırak.
Déjelo solo.
Onu yalnız bırakın, patrona ait.
Déjala en paz, pertenece al jefe.
- Onu yalnız bırak.
- Déjalo solo.
Onu yalnız bırak!
Déjala en paz.
Onu yalnız bırak.
¡ No te metas con él!
Onu yalnız bırakın.
Váyanse.
Onu yalnız bırak.
Deje eso en paz.
İşini yapabilmesi için onu yalnız bırakın.
Deben dejarlo solo para que haga su trabajo.
Magobei ile onu yalnız bırakın.
Dejadle a Magobei para él.
Hayır, onu yalnız bırak.
- Sácale las manos de encima.
Johnny, onu bırak biraz yalnız kalsın.
Johnny, déjalo ya en paz.
- Onu yalnız bırak.
- Déjalo en paz.
oNu yalnız bırak
- Déjala en paz.
Lütfen onu yalnız bırakın.
Pero no debes...
Yalnız bırakın onu.
Déjalo en paz.
Sen ne yapardın, onu çölün ortasında yalnız mı bırakırdın?
¿ Qué hubieras hecho tú, dejarla sola en mitad del desierto?
Bir kambur onu kaçırıyor. Kocası yalnız bırakıyor.
¡ Un jorobado que la cría y un marido que la desdeña!
Onu sana telafi edeceğim, çocuk. Şimdi, güzel kız ol ve beni yalnız bırak.
Ya te compensaré, sé buena chica y déjame solo.
Onu bu şekilde yalnız bırakıp gidemeyiz.
No podemos dejarla sola así.
- Onu geri koy ve beni yalnız bırak, çabuk ol!
Regrésala adonde estaba y déjame sola. Apúrate.
Eğer onu evde yalnız bırakırsam, bütün mahalleyi birbirine katar.
Si yo lo dejo en casa, destruirá la calle entera.
Onu benimle yalnız bırakın.
Vosotras, dejadme solo.
Onu yalnız bırakın!
Han cometido un error, sinvergüenzas.
onu yalnız bırakın 18
yalnız bırak beni 49
yalnız bırakın 16
bırak 1242
bırak beni 1950
bırakma 58
bırakıyorum 119
bırakma beni 65
bırakmam 34
bırakın 390
yalnız bırak beni 49
yalnız bırakın 16
bırak 1242
bırak beni 1950
bırakma 58
bırakıyorum 119
bırakma beni 65
bırakmam 34
bırakın 390
bıraktım 124
bırakmayacağım 38
bırakın beni 769
bırakacağım 37
bırak onu 1012
bırakalım 42
bırakın gelsin 27
bırakın gitsinler 39
bırak gitsin 444
bırakmak mı 26
bırakmayacağım 38
bırakın beni 769
bırakacağım 37
bırak onu 1012
bırakalım 42
bırakın gelsin 27
bırakın gitsinler 39
bırak gitsin 444
bırakmak mı 26