Onu yere bırak translate Spanish
290 parallel translation
- Onu yere bırak.
Ponla abajo.
Onu yere bırakın doktor.
Suelte eso, doctor.
- Onu yere bırak ve benimle gel.
- Deja eso y ven conmigo.
Onu yere bırak.
Suéltela.
Onu yere bırakın Bayan Archer.
Bájelo, señora Archer.
Onu yere bırak, rahatla ve postayı bana ver.
Deje eso, acomódese y déme el correo.
Onu yere bırakıyorum.
La dejé en el suelo.
Onu yere bırak, yoksa ben bıraktırırım.
Deja eso o te lanzo esto.
Seni vurmak istemiyorum. Onu yere bırak!
suelta eso.
Francis, onu yere bırak!
deja eso.
- Onu yere bırakın.
- Túmbenle.
Onu yere bırakın.
- Bájelo.
Hemen onu yere bırakın.
Rápidamente se puso! Dije AHORA!
- Onu yere bırak, Jack.
- Déjala ahí, Jack.
- Jack, onu yere bırak.
- Jack, déjala.
Silaha ihtiyacım yok. Onu yere bırakıyorum.
Ven a jugar.Vamos.
Onu yere bırak Sloth.
Bájalo, Vago.
Finch onu yere bırak.
¡ Finch! ¡ Bájalo!
Onu yere bırak Homn.
Deja eso en el suelo, Homn.
Onu yere bırak. Bırak onu.
¡ Al suelo con él!
Yerinizde olsam onu yere bırakırdım Mr. Ward...
Yo bajaría eso si fuera usted, Sr. Ward...
- Onu yere bırak!
- ¡ Bájalo!
Onu yere bırak!
¡ Bájela!
Onu yere bırak dedim!
¡ Dije que la bajara!
Onu yere bırak, Ra's. Hemen!
Bájela, Ra's. ¡ Ahora!
- Onu yere bırak Scully! - Hayır.
- ¡ Suéltela, Scully!
Hemen yere bırak onu!
¡ Deja eso!
- Yere bırak onu!
- Déjala en el suelo.
Onu olduğun yere bırak.
Déjalo por allí.
Sizi gideceğiniz yere bırakıp onu üsse geri götüreyim.
Puedo dejarte en casa, antes de llevarlo de vuelta.
Onu dikkatlice yere bırakın.
Bajadlo con cuidado.
Onu da yere bırak.
Tírelo al suelo.
Bunu bulduğum yere bırakırız onu.
La echaremos donde hallé esto.
Onu bir yerin 100 mil civarına bırakın o yere yürüyerek gelsin.
Suéltelo a 2OO kilómetros y llegaría a pie.
Bir yere kaçmaz. Onu rahat bırak.
No se saldrá del medio.
Oraya bir yere bırak onu.
Acomódalo allí.
Ve hatta onun için demetlerden başak ayırıp yere bırakın da devşirsin ve sakın onu azarlamayın.
Y dejad caer algunas gavillas para ella... y dejadlas para que ella pueda recogerlas, y no la reprendáis.
İkincisini de yere düşürsen bile, onu arkadan bırakıp devam etmelisin. ... tek somunla yetinebilirsin çünkü uzun süre yetmeyecek.
Incluso si se pierde la segunda, tendréis que dejarla atrás podéis subsistir con una sola porque eso no será para siempre.
- Bırak onu! Yere koy!
- ¡ Suelta el arma!
Onu yere bırak, Victor.
- Bajalo Victor. Vamos... bajalo.
Onu emniyetli bir yere bırak.
Dejadle en algún lugar seguro.
Onu yere bırak.
Deja esa botella.
Bırak onu yere.
Apaga eso.
- İstediğin her yere gelirim.Annemin üzerine yemin ederim.Lütfen, sadece bırak onu.
Iré adonde tú quieras. Te lo juro por mi madre. Por favor, no lo mates.
Bırak onu yere!
- Bájala.
Onu olduğu yere bırak, yoksa pişman olacaksın!
¡ Deja eso, desgraciado, porque voy a hacer que sangres! - ¿ Sí?
Onu bir yere bırakıp seni eve götüreceğim.
La acompañamos, pero tú luego te vienes conmigo, ¿ me entiendes?
Yere bırakın onu. Yere koyun!
Baja eso. ¡ Bájalo!
- Bırak onu yere.
Entrégala.
Onu hemen yere bırak!
¡ Tírala ahora mismo!
Bart, bırak onu yere!
Bart, ¡ guarda eso!
yere bırak 27
bırak 1242
bırak beni 1950
bırakma 58
bırakıyorum 119
bırakma beni 65
bırakmam 34
bırakın 390
bıraktım 124
bırakmayacağım 38
bırak 1242
bırak beni 1950
bırakma 58
bırakıyorum 119
bırakma beni 65
bırakmam 34
bırakın 390
bıraktım 124
bırakmayacağım 38
bırakın beni 769
bırakacağım 37
bırak onu 1012
bırakalım 42
bırakın gelsin 27
bırakın gitsinler 39
bırak gitsin 444
bırakmak mı 26
bırakın geçeyim 78
bırak şimdi 60
bırakacağım 37
bırak onu 1012
bırakalım 42
bırakın gelsin 27
bırakın gitsinler 39
bırak gitsin 444
bırakmak mı 26
bırakın geçeyim 78
bırak şimdi 60