Parti mi translate Spanish
2,509 parallel translation
- Parti mi?
- ¿ La fiesta?
Parti mi verdin?
¿ Tuviste una fiesta?
Ne bu, parti mi, kaltaklar?
Son enmascaradas de la escena. Putas.
Soyundukları türden bir parti mi?
¿ Se desnudan?
- Parti mi?
- ¿ En una fiesta?
Parti mi veriyorsun, Bay Socha?
¿ Tiene una fiesta, señor Socha?
Tek düşündüğün parti mi?
Es todo lo que piensa, es la fiesta?
Kız kıza bir parti mi?
Ya veo. ¿ Fiesta de chicas?
Parti mi?
¿ A la fiesta?
Parti mi veriyoruz?
! ¡ ¿ Estamos teniendo una maldita fiesta?
Parti mi?
¿ Fiesta?
Parti mi varmış?
- ¿ Hay una fiesta?
Davet üzerine davet, parti üzerine parti, karın olarak seni adım adım takip ederek geçirdim!
Me he pasado cena tras cena, fiesta tras fiesta, forzada a mantener el ritmo... ¡ porque mi papel como esposa tuya así lo requería!
Yozlaşmış Demokratik Parti yüzünden mi?
¿ La corrupción del Partido Demócrata?
Bu akşam evde parti var.
Hoy almorzamos en mi casa.
Evet, bu büyük parti... oğlumun nişanının şerefine.
Sí, esta gran fiesta.. .. es para celebrar el compromiso de mi hijo.
Parti sonrası eğlencesine gideceğiz, değil mi?
Igual iremos a la fiesta de después, ¿ no?
Parti biraz sıkıcı değil mi?
La fiesta está un poco aburrida, ¿ no?
Parti bittikten sonra, yatımda geziye çıkmaya ne dersiniz?
¿ Quiere ir a dar un paseo en mi yate después que la fiesta se acabe?
- Saat 10 : 00'daki yayınımdan önce biraz vaktim vardı, halkım adına bir parti düzenlendiği öğrendim.
Tenía algo de tiempo antes de mi emisión de las 10 : 00. Oí que había una reunión de mi gente aquí.
Ayrıca bir sürü parti olacak di mi?
¿ Cómo caminas con esas botas? De seguro no harán fiestas de ebrios y rameras.
Ben kaybolduğum zaman, Ailem parti veriyor.
Cuando desaparecen, mi Los padres son una de las partes.
Buraya Muhafazakar Parti liderliğine aday olduğumu açıklamak için geldim.
Estoy aquí para anunciar mi decisión... para poner mi nombre en carrera como líder del Partido Conservador.
Bu bir parti değil mi!
¡ Yo creía que era una fiesta!
En iyi partilere giderim ve sende benim kıdemli parti kızımsın.
Hago las mejores fiestas y tú eres mi chica fiestera de primer nivel.
Bazı kazmaların parti de buluşalım deyipte kendini hiç göstermemesinden olabilir mi?
Sólo porque algún idiota me dice que lo busque en una fiesta y luego no aparece?
Bu Demokrat Parti'nin delege seçimi mi, yoksa genel seçim mi?
¿ Son las primarias o las elecciones generales?
Harika bir parti, değil mi Ivan?
- Qué buena fiesta, ¿ no?
- Güzel bir parti, değil mi?
- Excelente fiesta, ¿ no?
Ama Çarşamba akşamı doğum günüm ve Milly'nin evinde bir parti vereceğim.
Pero el miércoles en la noche... es mi cumpleaños, así que tendré una fiesta en la casa de Milly.
Parti nasıl iyi mi?
Entonces... ¿ Estás disfrutando la reunión?
Cebinde parti için bir şeyler mi taşıyorsun?
¿ Tiene una fiestita en el bolsillo?
Bu akşam odamda parti var, FYI ( Bilginize ).
Esta noche hay fiesta en mi cuarto, para que sepas.
Arkadaşım Dick Gölge bu gece evinde bir parti veriyor.
Mi amigo Dick Sombra va a dar una fiesta hoy.
Şahane bir parti, öyle değil mi?
Vaya fiesta, ¿ eh?
Çünkü hayatımı yaşayıp parti yapmak istiyorum
Porque sólo quiero vivir mi vida y festejar
Hadi, otelimde parti yapabiliriz.
Vamos. Le dije que podemos fiesta en mi hotel.
Burası parti vermek için harika bir yer, değil mi?
Eso es algo muy machista, ¿ verdad?
Parti mi?
¿ Banquete?
Evet, parti kıyafetim.
Sí, es mi atuendo festivo.
Çünkü bu parti çok sıkıcı. Daha ilk yudumumu bile içemedim.
Aún ní siquiera he tomado mi primer sorbo.
Parti erken mi bitti?
¿ Se han ido de after...?
- Parti için güzel bir gün, değil mi?
Hola. - Qué lindo día tocó, ¿ no?
İkinci evliliğimin devasa bir parti ile sarılı 5 dakikalık bir tören olmasını istiyordum, bu yüzden töreni sürgün edilmiş Fransız bir amiral / görevden alınmış bir papaz yaptı.
Esclavage. Para mi segunda boda, sólo quería una ceremonia de cinco minutos, acompañada de una gran fiesta, así que la ceremonia fue realizada por un ministro francés almirante / ex sacerdote exiliado.
Parti planlamasında üstüme yoktur.
Bueno, planear fiestas siempre ha sido mi fuerte.
Naomi Clark'a en derin şükranlarımı sunmak istiyorum. Bu ışıl ışıl ve inanılmaz genç kadına bu parti için.. ... ve yeni iyilik merkezimi inşa etmem için çok güzel ve kutsal on dönüm araziyi bağışladığı için.
Me gustaría expresar mi más profunda gratitud a Naomi Clark, esta increíble, radiante y joven mujer por esta fiesta y por su extremadamente generosa donación de 10 bellas y sagradas hectáreas para construir mi nuevo centro de bienestar.
Annem bugün öğleden sonra bir parti için onu giydiriyor.
Mi madre va a vestirla para una fiesta esta tarde.
Babam parti sırasında aile kavganızı alıcıya haber etti.
Mi padre informó de tu pelea familiar al comprador durante la fiesta.
Kesinlikle parti lojistik bir kabustu ve telefonum bir saniye çalmayı kesmedi ve bir aramayı kaçıramam.
Claramente la fiesta ha sido una pesadilla logística y mi teléfono no ha dejado de sonar y no puedo perder ninguna llamada.
Harika parti, değil mi?
Gran cumpleaños, ¿ cierto?
Seni parti kızı olarak kabullenmedi mi ki Barbara?
Debo decirlo, no te tenia catalogada como una chica fiestera, Bárbara.