Polis memuru translate Spanish
2,204 parallel translation
Polis Memuru Kalakaua, mesajınızı aldım.
Oficial Kalakaua, recibí su mensaje.
- Selam polis memuru.
¡ Hola, policía!
Emekli polis memuru olan Lennart Fransson mu?
Es un policía retirado.
Dört polis memuru hakkında dava açıldı.
Cuatro oficiales de policía han sido acusados.
- Ama onlar polis memuru. - Evet, aynen.
- Pero ellos son policías.
Kesinlikle çok iyi bir polis memuru.
Es una muy buena oficial de policía...
Çıkan çatışmalarda üç polis memuru çeşitli yerlerinden yaralandı.
Tres oficiales sufrieron heridas en los violentos enfrentamientos.
Kaçırılan polis memuru Henning Tholstrup'a ulaşılamadı.
Henning Tholstrup, el policía secuestrado, sigue desaparecido.
Ancak polis memuru Henning Tholstrup'a henüz ulaşılamadı.
El oficial de policía, Henning Tholstrup, todavía no fue encontrado- -
Son kriteri saymazsak yedi polis memuru var.
Con los criterios de búsqueda, hay siete.
1995'te mezun olup polis memuru olmuş ve 1998-2000 yılları arasında FBI'da eğitim almış.
Se graduó en la Academia de Policía en 1995 y fue entrenado por el FBI entre 1998-2000.
Martin, polis memuru.
- Martin trabaja para la policía.
- Polis memuru vuruldu, ambulans istiyorum hemen.
- Tengo un oficial caído. Necesito una ambulancia!
Şu polis memuru, Mulrooney'nin bilgisayara el koyup karakola karakola dönmek yerine bir hamburger ve birkaç bira için Peter Looger'ın yerine uğramak gibi kötü bir karar vermiş.
Este oficial, Mulrooney, tomó la mala decisión de pararse para tomar una hambruguesa y un par de cervezas en Peter Loogers entre la confiscación del ordenador y su regreso a la comisaría.
Kayıp polis memuru için geniş çapta arama başlatıldı.
Una intensa búsqueda policial se está desarrollando por un oficial desaparecido.
Londra'daki her bir polis memuru, bunun sorumlusu olarak seni bilse hayatının ne hâle gelebileceğini düşünebiliyor musun?
¿ Tienes idea de cómo podría ser tu vida si todos los policías de Londres te responsabilizan por eso?
Bu gece kaybettiğim sadece bir polis memuru ve şoför değildi sırdaşımı ve arkadaşımı da kaybetmiştim.
Esta noche no sólo perdí un oficial y un conductor, perdí un confidente y amigo.
Biliyorsunuz bir polis memuru öldü.
Sabéis, un oficial de policía ha muerto.
Bir polis memuru öldü ve sen de burada durmuş kendi kıçını örtme cüretini gösteriyorsun. - Baş komiser...
¡ Un oficial de policía está muerto y te atreves a quedarte ahí cubriendo tu gordo culo!
Polis Memuru Antonio Beltz, vurulduğunda, yeleğini giymemiş gibi görünüyor... bu doğru mu?
Parece que el oficial Antonio Betz no llevaba su chaleco durante el tiroteo... ¿ es verdad?
Bir polis memuru öldürüldü.
Un oficial fue asesinado.
Bir polis memuru geldi ve beni karakola götürdü.
Un policia se acerco, me esposo y derecho a la estacion.
Şerifin bürosunu aradım. Bana polis memuru Davis diye biri olmadığını söylediler.
Llamé a la oficina de alguaciles de EE.UU. No hay ningún alguacil Davis.
Tatlı, huysuz ve posbıyıklı bir polis memuru mu emretmiştiniz.
Tengo un pedido de un policía agridulce con extra bigote.
Polis memuru vuruldu!
¡ Oficial abatido!
Kapıyı çaldık ve kendimizi polis memuru olarak...
Tocamos la puerta y nos identificamos
Yedek polis memuru Keith grant, görevle ilgili raporları tutacak.
Oficial de la reserva Keith Grant, presentándose al servicio.
Shea, orada 5 tane ölü polis memuru var.
Shea, tenemos a cinco oficiales de las correccionales muertos.
Polis Memuru Kono Kalakaua.
Oficial Kono Kalakaua.
Yeni bir polis memuru senede 46 bin dolar kazanır.
Un oficial nuevo gana $ 46.000 al año.
- Bu Billy Coffin. Bu da polis memuru Reagan.
Billy Coffin, oficial Reagan.
Bu polis memuru arkadaşların ailen ve toplum için.
Esto es... Esto es por tus compañeros, tus padres, y por tu comunidad.
Detektif Jane Rizzoli, uyuşturucuyla mücadele timine katılanen genç kadın polis memuru oldu.
La detective Jane Rizzoli fue la primera mujer oficial. En trabajar en la unidad de control de drogas.
- Polis memuru Reynolds.
- El Oficial Reynolds.
Yıllar önce eşinin ortadan kaybolmasını araştıran polis memuru bendim.
Con Lena? Sí, pero no fue su culpa, no por la forma en que ella me lo dijo.
'Dwayne'in bir polis memuru olduğunu biliyordu.
Abridlo. No, no, no, no, hágalo usted.
Bir polis memuru için büyük başarı.
Todo un logro para un oficial de policía.
Şunu doldurun, görüşmeniz için bir polis memuru göndeririz. Olmaz.
Complete esto y enviaremos un oficial a hacerle una entrevista.
Transcorp binasının çatısında yaralı bir polis memuru var.
Agente herido en la azotea del edificio Transcorp.
Komiserim, polis memuru ölmüş.
Teniente, el agente está muerto.
Evet ama polis memuru da öldü.
Sí, y un agente está muerto...
Polis Memuru Sergeant Stoev.
Sargento Stoev de servicio de tráfico.
Görev dışındaki iki polis memuru birkaç bar sahibiyle kavga etmiş.
Aqui tienes, dos oficiales fuera de servicio, posiblemente involucrados en un altercado con varias personas en un bar.
Benim... Bir polis memuru olduğumdan Bo-hee'ye bahsettin mi?
¿ Le dijiste a Bo Hee que ahora soy policía?
İşte burada! "Bernard Moore, polis memuru Brian Johnson'u vurarak öldürdü." "6 Haziran, 2005."
Bernard Moore le disparó y mató al oficial Brian Johnson, el 6 de junio de 2005.
Çünkü biz polis memuru değiliz.
Porque no somos agentes.
Ne zaman polis memuru olabiliriz?
¿ Cuándo seremos agentes de policia?
Eğer istekliysen seni, birinci derece bir polis memuru yaparım.
Si quereis, Yo puedo haceros agentes de grado uno.
Sanırım polis memuru numarası yapmayı yapılacaklar listesinden çıkarabilirim artık.
fuera de mi lista de deseos. ¿ Contraseña? Siempre usa su cumpleaños.
Seodaemun polis memuru Jeong.
Oficial Jeong. Seodaemun.
Müfettiş Halliwell, merhaba, ben polis memuru Fidel Best.
¿ Inspector Jefe Halliwell?
polis 1489
polisi 18
polisler 260
polise 31
polisi ara 145
polis yok 23
polis merkezi 31
polisim 30
polis misiniz 33
polis mi 254
polisi 18
polisler 260
polise 31
polisi ara 145
polis yok 23
polis merkezi 31
polisim 30
polis misiniz 33
polis mi 254