Polis geldi translate Spanish
747 parallel translation
Polis geldi, madam.
La policía esta aquí, Sra.
Polis geldi ve onu alıp götürdü.
La policía vino y se Io llevó.
Efendim, bir polis geldi.
Ha venido un agente de policía...
Polis geldi.
La policía ha estado aquí.
Buraya hiç polis geldi mi?
¿ Ha venido la policía?
Polis geldi mi?
¿ Está aquí la policía?
" Yine polis geldi. Artik can sikmaya basladilar!
" La policía otra vez. ¡ Qué pesadez!
Bu sabah bize bir polis geldi.
Ha venido un policía a mi casa.
Şey evet, evime iki polis geldi ama.
Sí, vinieron dos oficiales...
Ernie, polis geldi!
¡ Ernie, la Policía!
Polis geldi!
¡ preguntan por ud.!
- Evet. Orada durmuş karar vermeye çalışıyordum. Bir polis geldi çünkü yanlış yere park etmişim.
Estaba allí sentado, intentando decidirme, y vino un policía porque estaba mal aparcado.
Polis geldi.
Vino la policía.
- Polis geldi mi? - Evet.
- ¿ Ha ido la policía?
Meydanda yürüyordum, polis geldi tutukladı bizi.
Cruzaba la plaza y la policía nos detuvo.
Polis geldi.
Deliraba. Debe de ser la policía.
Polis geldi George.
¡ El policía está aquí, George! ¿ Qué?
Bir keresinde polis geldi ve kadını ülkesine geri göndermek istediler.
El año pasado hubo un escándalo tan fenomenal que intervino la policía y quería repatriarla.
Polis geldi mi?
¿ La policía ha venido por aquí?
- Polis geldi. Sizin için geldiler.
Ha venido la policia, vienen a por usted.
Polis geldi!
¡ La policía!
Bugün kim geldi biliyor musun? Polis geldi.
Este mediodía he recibido una visita, de la policía.
Polis geldi, efendim!
¡ La policía, señor!
- Polis geldi!
- ¡ Es la policía!
Perigueux'ten bir polis geldi.
Un policía de Périgueux.
Dün bir polis geldi buraya
Ayer vino también alguien de la policía.
- Polis geldi.
Es la policía.
İsabel'e veriyorum, polis geldi. İsabel!
Te paso a Isabel, la policía está aquí. ¡ Isabel!
Polis geldi.
Señora, la policía está aquí.
Afedersiniz, Profesör ama polis buraya geldi.
Perdóneme, señor profesor. Ha llegado la policía...
İşte polis de geldi.
- ¡ La policía!
Polis bugün geldi. Çok kibar davrandılar bana.
En efecto, la policía ha venido hoy, y han sido muy correctos conmigo.
Polislere - Sonum geldi, bu notu yazıyorum.
Para los polis, dejo esta nota en mi bolsillo.
Sonuç olarak da bir sürü polis memuru evime geldi.
Como resultado, una multitud de policías invadió mi casa.
Sonra tüm o polis memurları geldi ve olan oldu işte.
Luego vinieron todos esos policías y eso es todo.
- Polis buraya mı geldi?
- ¿ Vino la policía?
Halkın, katilin yakalanması için aşırı hevesi polis için neredeyse büyük bir sorun olduğu giderek daha belirgin hale geldi.
Cada vez fue más claro que para la policía... el exagerado entusiasmo del público... era casi un problema mayor que capturar al asesino.
Bir gün Homer Amca geldi. Capri'de mülteciymiş polis tarafından izleniyormuş göz hapsindeymiş, zavallı adam. Doğru.
Un día llegó el tío Homer, se había refugiado en Capri... donde vivió bajo la vigilancia de la policía italiana... casi como un confinado.
Polis, sigortacılar, hepsi üst üste geldi. - Seni öldürdüğümü sanıyorlar.
La policía y la aseguradora... creen que te he matado.
Bir polis memuru geldi efendim. Yanında Tania var.
Es un policía, Sr. tiene a Tania con él.
Dakikalar sonra, Müfettiş Daniel Clay ve polis, Olay yerine geldi.
Minutos más tarde, la policía... comandados por el Inspector Daniel Clay, llegó a la escena.
Ve bu sabah evine polisler geldi efendim. - O budalayla birlikte.
Y ahora resulta que los polis han estado allí, con ese tipejo.
Polis Yardım Derneği'nin gömlekleri geldi.
Han llegado las camisas de la sociedad de ayuda a la policía.
Bu sabah polis o yüzden geldi. Onları ister misin Janet?
Es por eso por lo que la policía vino esta mañana. ¿ Te gustan, Janet?
Polis geldi.
La policía está aquí.
Dışarıya bir polis arabası geldi.
Ahí llega un patrullero.
Polis geldi hanımefendi.
Son de la policía, señora.
Saat üç civarında biz bahçede dans ediyorduk, ben, o kız ve herkes, ad vermiyorum. Sonra yolun karsısından o kadın geldi, bize daha yavaş olmamızı, yoksa polis çağıracağını söyledi.
Y,... hacia las tres, estábamos bailando en el jardín... yo y ella y el resto, no puedo decir nombres,... y una mujer vino por la calle, y nos dijo...
Polis buraya birkaç kez geldi.
Los gendarmes ya han venido.
- Efendim, bir SS ( polis gücü ) subayı geldi.
- Señor, llegó un oficial de las SS.
Bana son gelen polis raporlarını getir. Şimdi de sıra devlet başkanı ve hükümet başkanının günlük toplantısına geldi.
Cada uno de los problemas de Francia es minuciosa y abiertamente examinado por los dos.
geldin 84
geldim 384
geldi 321
geldin mi 58
geldik 352
geldiniz 33
geldiğinde 28
geldik mi 60
geldin demek 49
geldi mi 70
geldim 384
geldi 321
geldin mi 58
geldik 352
geldiniz 33
geldiğinde 28
geldik mi 60
geldin demek 49
geldi mi 70