Polise translate Spanish
10,428 parallel translation
Tamam, ama valimizin hatrına, burada polise saygı duyacağız.
De acuerdo, pero con todo el respecto para el gobernador, estamos defiriendo a la policía en esto.
Polise bildirmeyi düşünüyor musun?
- ¿ Se lo darás a la policía?
Eğer bizi polise verirsen annen, ben ve Natalie hapse gireriz.
Si nos entregas, tu madre y yo iremos a prisión, Natalie también.
Bay Finney gitmesine izin verdiğin adamın polise anlatabilecekleri hakkında endişeli.
El Sr. Finney está preocupado por la historia de que el secuestrador que queda pueda hablar con la policía.
Ya evimden defolup gidersiniz ya da derdinizi polise anlatırsınız.
Voy a llamar a 911, así que o salís de mi casa o podéis explicaros ante la policía.
Kilise polise anlatır da polis işin peşine düşerse...
Si la iglesia habla con la poli y la poli lo investiga...
Günah çıkarırsam polise gitmeyeceğini mi söylüyorsun?
Está diciendo que si confieso, no irá a la policía.
Polise anlatacak mısın?
¿ Vas a ir a los putos polis?
Polise gitmeyecek.
No va a ir a la poli.
Ortağının polise gittiğinden haberin var mı peki salak herif?
¿ Sabes que tu socio es un soplón de la poli? ¿ Sabías eso, puto idiota?
Kimden dolayı polise gitti?
¿ A quién está delatando?
- Kimden dolayı polise gitti?
¿ A quién está delatando?
Peki neden polise gitmediniz?
¿ Por qué no fue a la policía entonces?
Ama en kısa zamanda polise gidip hikâyemi desteklemen gerekiyor Paige.
- Sí. Pero, Paige, necesito que vayas a la policía y respaldes mi historia cuanto antes.
Babam polise ifadesini çoktan verdi.
Mi padre ya ha venido y ha dado su declaración a la policía.
İstediğimizi yapmazsa polise gitmekle tehdit ederiz.
Amenazamos con ir a la policía si no hace lo que queremos.
- Onlari polise ihbar mi ettin?
¿ Llamaste a la policía?
Ya polise giderse?
¿ Y si va a la policía?
Eğer bağlantılıysa polise kurulmuş bir çeşit komplo olabilir mi? Diyelim ki ekipten biri Walt'u öldürmesi için Kaleb'e rüşvet verdi.
Bien, si hubiera estado conectado,'crees que pudo ser una conspiración entre policías? Bien, digamos que alguien en la fuerza sobornó a Kaleb para matar a Walt.
Victor Chan'ı öldüren çocuk, Jalil Thompson polise itiraf etti ve ceza aldı.
El chico que mató a Victor Chan fue Jalil Thompson. Lo confesó a cinco-o, tomó un pedazo.
Bir polise bulaşmanın gerçekten kötü olduğunu mu düşünüyorsun?
¿ De verdad crees que es tan malo salir con un policía?
Bir polise silah doğrulttun, anlaşma falan yok.
Le apuntaste un arma a policías... no hay acuerdo.
Bunu diğer polise de söylemiştim.
Ya pase por todo esto con el primer policia.
- Bunu polise bildirdiniz mi?
¿ Lo denunció a la policía?
- Hayır. Polise de söyledim çok uzun zaman geçti.
Como le dije a la policía, fue hace mucho tiempo.
Bakın, her şeyi polise söyledim.
Miren, les dije todo lo que le dije a la policía.
- Yaşadığı onca şeyden sonra bir arkadaşa ihtiyacı var, Felix, polise değil.
Después de todo por lo que ha pasado, necesita un amigo, Felix, no un policía.
Polise yalan söylemek polise yalan söylemektir ufaklık.
Mentir a la policía es mentir la policía, nena.
Kendini tehdit altında hissederse ya okula ya da polise haber verirmiş...
Si se sintiera amenazada, se lo habría notificado al colegio o la policía...
Ama polise yardım edecek kadar bilgisi de vardı.
Pero sí tenía información que realmente pudo ayudar a la policía.
Daha önce polise seni kaçırdığını da söylemiştin.
Tú también le dijiste a la policía que él te secuestró.
Belki de Mike bildiklerini polise anlatmalı.
Quizás Mike debería contar a la policía lo que sabe.
Bay Neilan, bana söyleyebilirsiniz ya da polise söylersiniz.
Sr. Neilan, puede contármelo a mí o puede contárselo a la policía.
Hepiniz biliyordunuz ve polise anlattınız.
Sabían y les dijeron a la policía.
Videoyu gördükten sonra, kardeşiniz Alison'ın yerinde Mone Vanderwaal'ın saldırdığını polise söylediniz mi?
Después de verlo, ¿ le dijo a la policía sobre el paradero de su hermana Alison el día en que Mona Vanderwaal fue atacada?
Polise- -
Le dijo a la policía...
Eğer kanı gördüğüm gece polise gitseydim. ... ve Mona'nın ne plaladığını onlara söyleseydim hala burada olabilirdi.
Si hubiera ido a la policía la noche que vi la sangre y les hubiera contado lo que Mona estaba planeando, quizá seguiría aquí todavía.
Eğer polise anlatsaydım Hanna ve Allison'a yardım edebilirdim.
Podría ayudar a Hanna y Alison si se lo cuento a la policía.
Aria, eğer sen ve kardeşin tehdit ediliyorsanız bu küçük hediyeyi polise götürmelisiniz.
Aria, si tú y tu hermano estáis siendo amenazados, Necesitas darle este regalo a la policía.
Bu hatun bir arkadaşından mektup alıyor ölüm tehdidi aldığını iddia ediyor aylarca polise bundan bahsetmiyor.
Esta chica recibe una carta de un amigo alegando una amenaza de muerte, y no lo menciona a la policía durante meses.
Buna inanıyorsan, neden polise gitmedin?
Si realmente crees eso, ¿ por qué no fuiste a la policía?
Bu bilgiyi neden polise bildirmediğimizi anlamıyorum.
No entiendo porque no puedes llevarle esta información a la policía.
Walter Smith'e gösterdim ve "Oof, polise haber versen iyi olur." dedi.
Así que me presenté Walter Smith y se fue, "Uf, mejor que a la policía."
"Seni polise vereceğim."
"Voy a llamar a la policía sobre ti."
Polise gitmesinden ve polislerin onu gizli bir yerde tutmasından ya da Milan'ın onu kaçırmasından, şimdi de Spivak'in insanları kaçırması.
Me preocupa que haya ido a la policía, que esté detenida o que Milan la haya atrapado. Y ahora Spivak anda quemando gente.
Polise para ödediğimizde gelen adam bu.
Es el tipo que nos defendió con el policía corrupto.
Geçen 6 ayda 4 kez polise gittim.
Fui a la policía cuatro veces en los últimos seis meses.
Ama müzayede sitesine ya da polise gidemezdin.
No podía quejarse a la página de subastas... o acudir a la policía.
Basın ve polise.
Con la prensa y la policía.
Simon'la konuşmak için geç kaldığınız için üzgünüm ama önceki 8 polise de söyledim, bir şey bilmiyorum.
Lamento que no llegaran a tiempo de hablar con Simon, pero es tal como le dije a los otros ocho policías...
Nate de polise gidip olanları anlatmak mı ne istiyordu öyle bir şey Cameron'un da gözü döndü falan.
Y Nate decía que quería ir a la policía y contarles qué había pasado y eso, y la peluca de Cameron.
polise mi 20
polis 1489
polisi 18
polisler 260
polisi ara 145
polis yok 23
polis memuru 42
polis merkezi 31
polisim 30
polis misiniz 33
polis 1489
polisi 18
polisler 260
polisi ara 145
polis yok 23
polis memuru 42
polis merkezi 31
polisim 30
polis misiniz 33