Resim mi translate Spanish
991 parallel translation
Bir resim mi çalındı?
- No, la pintura que robaron.
Resim mi yapıyor?
¿ Ella pinta?
Resim mi çizmem gerekli?
¿ Tengo que hacerte un esquema?
Resim mi?
¿ Imágenes?
Ne yapıyorsun? Resim mi?
Que tal señor Niechtze, sigue con sus cuadros por lo que veo.
- Resim mi?
- ¿ Cuadros?
- Resim mi çekiyorlardı?
- ¿ Tomaron fotografías?
Çocuk resim mi çiziyor?
¿ El chico dibuja?
Mikro resim mi?
¿ Un micropunto?
Kapıma resim bıraktı.
Dejó un dibujo en mi puerta.
"Dave, resim hakkındaki sözlerim, ciddi değildim biliyorsun değil mi?"
"Dave, tú sabes que no hablé en serio respecto de la fotografía, ¿ cierto?"
Mükemmel bir resim, değil mi?
Es una pintura estupenda, ¿ no?
Resim sizde mi?
¿ Usted? ¿ Ud. Robo la pintura?
Hala resim işiyle mi uğraşıyorsun?
Ya estás otra vez haciendo el tonto con tu pintura.
- Çok güzel bir resim, değil mi? - Ya.
es una pintura hermosa, ¿ no?
Babam nasıl isterse öyle resim yapar.
Mi padre pinta como le gusta.
Onunla yapılmış bir sözleşmem var. # Ona yemek ve kalacak yer veriyorum, karşılığında da... #... ne tür resim yaparsa yapsın, hepsi bana ait oluyor.
Yo le doy comida y asilo y, a cambio, todo lo que pinta pasa a ser de mi propiedad.
Resim kitabımı verdim ve gitti.
Le di mi cuento de dibujos y luego se fue.
- Hiç resim çektiler mi?
¿ Tomaron algunas fotos?
Bu resim kadar güzel değilim, değil mi?
Yo no soy tan hermosa como ese retrato, ¿ verdad? Claro que no.
Resim hakkında engin bilgilere sahip birisi bizimle konuşacak. Bana göre... Kendisi, Amerika'nın önde gelen ressamlarından.
Esta bien calificado para hablar de pintura porque en mi opinion es uno de los mayores exponentes modernos de la pintura.
Bu resim bende kalabilir mi?
- ¿ Me das esta foto?
Yoksa bu acılı hâlin bir resim gibi mi, cansız yüreksiz bir resim gibi?
¿ O eres sólo un reflejo del pesar,... un semblante sin corazón?
Benim işimde, bir gün karşına bir resim geldiğinde "muhteşem bir resim" diyebilmenin hayaliyle yaşarsın hep.
En mi negocio es un sueño poder encontrar algún día... digamos... un gran cuadro.
- Bu resim yeni mi?
- Ese cuadro es nuevo, ¿ no?
Boş zamanımı resim galerilerinde geçirdim.
Mi tiempo libre lo pasé en las galerías de arte.
Neden Amy resim yapmasın, sen yazarsın ben de müzik yaparım?
Y determinado a encerrarme en una de sus oficinas. ¿ Por qué Amy puede pintar cerámica... y tú puedes escribir mientras yo debo dejar mi música de lado?
-... resim okuyormuş... - Müzeler mi?
- ¿ Museos?
Yine resim getirdiniz mi?
¡ Claro!
Ama bu resim kalbimde kaldı.
Pero esta estampa está solamente en mi corazón.
- Burası benim ilk resim okulmdu, öğretmenim ise annemdi.
Aquí aprendí a dibujar, Mi madre me enseñaba.
Resim satmak için zengin mi görünmeliyim?
¿ Hay que disfrazarse de rico para vender un cuadro?
Parfümün etiketi bu yeni resim olacak.
Este cuadro creará una nueva marca para mi perfume.
Ben resim yapmak istiyorum.
Mi intención es hacer cuadros, no hijos.
Bay Xavier, resim yapmaya başladığımdan beri tüm bakış açım değişti.
Le digo, Sr. Xavier que desde que empecé a pintar... mi perspectiva de la vida es diferente.
İmalı bir resim. Duygusal bir vals ve şahsi çekiciliğim kadınların direncini yumuşatmayı bilecektir.
... sugestivo cuadro un vals sensual y mi encanto personal me garantiza que ninguna mujer puede resistirse.
Daha iyi bir resim olabilirdi.
- No es mi mejor fotografía
İyi ama aşık olduğun resim, benim resmim.
- Sí, pero es MI cuadro el que amas.
Ama beni resim yapmaya zorlayarak boğma hakkını verir mi ona bu?
Pero ¿ qué le da el derecho de hacerme esto, ahogarme en pintura por ello?
Tavanıma Raphael mi resim yapacak?
¿ Pintará mi techo?
Hâlâ zanaatımın resim olmadığını düşünüyorum.
Aún digo que la pintura no es mi fuerte.
İyi bir resim, değil mi?
Es una pintura buena, ¿ no?
Madalyonun içindeki resim eşinize mi ait?
¿ Este medallón contiene un dibujo de vuestra amada?
Suluboyaları getireyim mi? Biraz resim yapalım.
¿ Le traigo sus acuarelas y pintamos un rato?
Her akşam kışladan kaçıp evime gidiyor ve resim yapıyorum.
De noche me escapo, voy a mi casa, y pinto.
Bu resim odasını... siz mi yarattınız?
¿ Ha creado este salón?
Ayrıca, benim resim odamın dekoru daha güzel ve zevkle döşeli.
Además, la decoración de mi salón es más adecuada y de mejor gusto.
Bu resim odasını... siz mi yarattınız? Gezegendeki maddeleri dönüştürerek?
¿ Esta sala la creó alterando la materia de su planeta?
Ayrıca, benim resim odamın dekoru daha güzel ve zevkle döşeli.
La decoración de mi salón es mucho más agradable. Y con estilo. ¿ No lo creen?
Resim yapmaya sevdiğim şeylere tepki gösterme şeklim bu olduğu için başladım.
Empecé a pintar porque era mi forma de reflejar las cosas que amaba.
- Resim defterim.
Mi cuaderno de dibujo.