Seninki mi translate Spanish
804 parallel translation
Bu seninki mi?
¿ Es la tuya?
- Bu seninki mi, Janet?
- ¿ Es esto tuyo, Janet?
- Sabır da öyle. - Seninki mi?
- lgual que la paciencia.
- Bu seninki mi Moira?
¿ Es tuyo, Moira?
Seninki mi?
¿ La suya?
- Seninki mi?
- ¿ Es tuyo?
Bu Sanada'nın politikası mı, yoksa sadece seninki mi?
¿ Esa política es de Sanada, o solo tuya?
Lonetta seninki mi?
¿ Lonetta es su novia?
- Adım Jim. Seninki ne?
- Mi nombre es Jim. ¿ Cuál es el tuyo?
"Ödemeyi"... şimdi adımı yaz şimdi de seninki tarih...
A nombre de... Pon mi nombre ahí. André Joguin.
Seninki beyaz olandı aşkım.
El tuyo era el blanco, mi amor.
Benim hayatım da tıpkı seninki gibi fakat benim dükkânım yok karım 300 mil uzakta ve keman çalamam.
Mi vida es igual, excepto que no tengo una tienda no sé tocar el violín.
Benim cezam seninki kadar uzun değil Denizci.
Mi condena es más corta que la tuya, Sailor.
Babam en az seninki kadar dürüsttür.
Mi padre era tan honrado como el tuyo.
İsabella'nın kocası olarak düşünecek ve... mutluluğumdan memnuniyet duyacaksın... benim seninki için duyduğum gibi.
Puedes pensar que soy el marido de Isabella y alegrarte de mi felicidad como yo de la tuya.
Seninki de mi?
¿ Y la tuya?
Kocamın bir iş arkadaşından hediye. Ya seninki?
Es un regalo de un colega de mi marido.
Babam sıradan bir işçi seninki ise bir patrondu.
Mi padre es un simple empleado... mientras que el tuyo era un gran emprendedor.
Midem seninki kadar iyi durumda.
Mi estómago está tan bien como el tuyo.
Bu tesadüfen seninki olamaz, değil mi?
¿ No será suya, por casualidad?
Bu seninki olamaz, değil mi?
No será suyo, ¿ o sí lo es?
- Sana adımı söyledim. Seninki ne?
- Te he dicho mi nombre. ¿ Y el tuyo?
Artık nerede olursam olayım kanımın bir kısmı seninle, seninki de benimle.
Y es verdad, desde ahora, donde quiera que esté, mi sangre está contigo y tu sangre está conmigo.
Burası benim yatak odam. Bu da seninki.
Aquí está mi dormitorio.
- Benim hikâyeme karşılık seninki.
- ¿ Qué apuestas? - Mi historia contra la tuya.
Benim favorim seninki, Tony.
El tuyo es mi preferido, Tonny.
Seninki geri dönecek mi?
Echa la leche ya. ¿ Volverá después aquí?
Benim hisseme karşılık seninki, kaybeden gider.
Te apuesto mi parte contra la tuya. Uno se queda y el otro se va.
Nabzım düzgün atıyor seninki gibi. Hiçbir bozukluk yok sesimde, ateşimde.
Mi pulso, como el vuestro, late con templado ritmo.
Ne benim, ne de babamın kanı düşmesin üstüne, ne de seninki benim üstüme.
No caiga sobre vos mi muerte ni la de mi padre. ¡ Ni la vuestra sobre mí!
- Çünkü makul. Bölgemdeki en büyük salon seninki.
Eres el tahúr más importante en mi distrito.
Benimki seninki kadar kolay gelmiyor.
Mi negocio no es tan fácil como el suyo.
Benim kilom çok enteresan bir konu değil. Seninki ne?
Mi peso no es un tema muy interesante. ¿ Y el tuyo?
- beyefendi mi? onun ırkı, eski... kanı ise, seninki kadar iyidir.
Su familia es ancestral y su sangre, tan buena como la suya.
- Sadece iki. Benimki çantamdaydı, seninki de senin yanındaydı.
La mía estaba en mi cartera y tú tenías la tuya encima.
Seninki mi?
Tu novia?
Seninki gelene kadar benimkini içmek ister misin?
¿ Le gustaría probar mi leche malteada mientras espera la próxima?
Seninki ölüme özlem.
Mi fe es el calor de la vida.
Seninki benimkinden önce mi gidiyor?
Al tuyo le toca antes que al mío, ¿ verdad?
- Seninki de ölmüş! Benimki canlı ve paraya ihtiyacı var.
Yo tengo vida en mi cuerpo y ahora necesito dinero.
Belleğim çok güçlüdür, yeter ki seninki de iyi olsun.
Mi memoria será mala, siempre que la suya sea buena.
- Seninki de mi?
- ¿ El tuyo también?
- Suratı seninki gibi mi?
- ¿ Aviruelado como tú?
Bebeğim öldüyse, seninki de ölsün.
Mi hijo ha muerto. El tuyo también tenía que hacerlo.
Peki seninki gazetecilik mi?
- Lo llama periodismo...
Benim adım Cecile. Seninki ne?
Mi nombre es Cecile. ¿ Y el tuyo?
Burada çekilen benim dişim, seninki değil!
Es mi diente que me lo sacarán, no el tuyo.
Seninki Virgil, değil mi?
Y usted es Virgil, ¿ no?
# Benim kalbim alev alevken, seninki buz tutmuş #
Mi corazón está en llamas y el tuyo helado.
Seninki de mi?
- Caro, ¿ no es cierto? ¿ Lo encontraste también?
Seninki yedi dilek olayı, değil mi?
Está con los siete deseos, ¿ verdad?