Seninle geleyim mi translate Spanish
136 parallel translation
- Seninle geleyim mi?
- ¿ Quiere que le acompañe?
- Seninle geleyim mi?
- ¿ Te acompaño? - No, gracias.
- Seninle geleyim mi, Vurucu?
- ¿ Voy yo tambien?
Seninle geleyim mi?
¿ Voy contigo?
Otobüs durağına kadar, seninle geleyim mi?
¿ Te acompaño a la estación de autobuses?
- Seninle geleyim mi?
- ¿ Quieres que vaya contigo?
- Seninle geleyim mi, Şef?
- Déjeme ir con usted, jefe.
Sevgilim, seninle geleyim mi?
Cariño, ¿ voy contigo?
Seninle geleyim mi?
¿ Te acompaño?
Seninle geleyim mi?
¿ Te acompaño, Fan?
Seninle geleyim mi?
- ¿ Voy contigo?
Seninle geleyim mi?
¿ Vamos juntos?
- Seninle geleyim mi?
- ¿ Voy contigo? - No.
Seninle geleyim mi?
, déjame acompañarte.
Seninle geleyim mi diye sormadın.
Nunca me pediste que me fuera contigo.
- Seninle geleyim mi?
¿ Quieres que vaya contigo?
Seninle geleyim mi?
¿ Debo ir contigo?
Seninle geleyim mi?
¿ Puedo ir contigo?
Seninle geleyim mi?
Lléveme con usted.
Eğer yalnız gitmeye endişeleniyorsan, seninle geleyim mi?
Oye, si te da cosa ir sola,... he pensado que, si quieres, puedo acompañarte yo.
- Ben de seninle geleyim mi?
¿ Puedo ir contigo?
- Seninle geleyim mi? Sen önce işini bitir.
Es mejor terminar su trabajo aquí en primer lugar.
Ben de seninle geleyim mi?
¿ La puedo recargar contigo?
Seninle geleyim mi?
Te gustaría que fuera contigo?
Seninle geleyim mi?
- Voy a dar unas curvas.
Seninle geleyim mi?
¿ Quieres que te acompañe?
- Seninle geleyim mi?
- ¿ Voy contigo?
Seninle geleyim mi? - Hayır, gerek yok.
No, está bien.
Bu işi tek başına mı halledeceksin, yoksa ben de seninle geleyim mi?
¿ Quieres hacerlo solo o te acompaño?
Seninle geleyim mi?
¿ seguro que no querés que te acompañe?
- Seninle geleyim mi?
- ¿ Voy con vos?
- Seninle geleyim mi?
- Bueno. ¿ No querés que entre con vos?
Seninle evine geleyim mi?
¿ Te acompaño a casa?
Yoksa seninle mi geleyim?
¿ O ir contigo?
- Seninle aşağı geleyim mi? - Lütfen.
¿ Queres que baje con vos?
- Seninle mi geleyim?
Si, hombre.
Seninle komüne mi geleyim?
Ir a la comuna contigo.
- Seninle mi geleyim?
- ¿ No puedo ir con usted?
Seninle konuşmam gerek. Yukarı geleyim mi?
Tengo que hablar contigo.
Seninle geleyim mi?
- Vale.
Seninle kente mi geleyim?
¿ Que te lleve allá?
- Ben mi seninle geleyim?
- ¿ Ir contigo? - ¡ Sí!
- Evet! Ben mi seninle geleyim?
¿ Ir contigo?
Seninle mi geleyim?
¿ Quieres que suba contigo?
Seninle beraber geleyim mi?
¿ Quieres que os acompañe?
Seninle mi geleyim yani?
¿ Quieres que te lo devuelva?
- Seninle geleyim mi?
- ¿ Te acompaño?
Ben ve seninle dışarı geleyim mi?
¿ Salgo con Ben y tú?
Seninle kulübe mi geleyim?
¿ Quieres que vaya al club?
Geleyim mi seninle?
¿ Quieres que vaya contigo?
Seninle birlikte geleyim mi?
¿ Debo ir contigo?