Sert ol translate Spanish
146 parallel translation
İyi bir piyade ol, sert ol.
Sé un gran infante.
"Sert ol." Ne için?
No pares.
Sert ol.
Endurécete.
Yatak odanda sert ol, burada değil.
Hazte el duro en la cama, no aquí.
Kullarına karşı sert ol.
No tengas compasión con los subordinados.
Erkeklere karşı sert ol, yoksa seni parmaklarında oynatırlar.
Ser mala con los hombres. Eso les mantiene alerta.
Biraz sert ol ve kocandan gözünü ayırma.
Sé severa y cuida a tu marido.
Sert ol, sert çocuk ol.
Sé un tipo duro, un tipo duro.
Ne kadar sert olursan ol sana hiçbir şey anlatmayacağım.
Usted sabe que no le diré nada, no importa cuán rudo sea.
Sert ol, arkadaş!
¡ Aguanta ahí, amigo!
Sert ol, Daniel.
Sé fuerte, Daniel.
Sert ol.
Sé fuerte.
Daha sert ol.
Sé para mayores de 18.
Hadi. Sert ol.
Vamos.
Sert ol!
¡ No te apagues!
- Hadi, daha sert ol, daha sert!
¡ Feroz, feroz!
Liderleri olacaksın. Sert ol.
Pero tienes que ser su líder y ponerte firme.
Onu etkilemek istiyorsan, sert ol.
Tu deseas impresionarlo? Tienes que ser duro.
Kendine karşı da başkalarına olduğun gibi sert ol.
S é tan duro contigo mismo como lo eres con los demás.
- Sert ol Gail!
¡ Sé fuerte, Gail!
- Evet, daha sert ol.
- Si, trata mas duro.
- Evet, daha sert ol.
- Sí, a esforzarme más.
Hey, Cyril. Sert ol, tamam mı?
Oye, Cyril, hazte duro, ¿ sí?
Matt'in senin oyuncu olduğunu düşünmesini istiyorsan odaklan, sert ol, topa saldır.
Will, si quieres hacerle creer a Matt, que eres un buen jugador, tienes que concentrarte, ser duro y atacar la bola.
Sert ol.
Házmelo fuerte.
Biraz daha sert ol.
Mira, sé un poquito mas duro. ¿ Sabes?
Sadece ona anlat. Sert ol.
Sólo dile, la verdad tal como es,
- Ona karşı sert ol.
- Ponte rudo con él.
Ona karşı sert ol.
Ponte duro con él.
Sert ol.
Haz tu parte.
Hadi Mouth, biraz sert ol dostum!
Vamos, Mouth. Hazte fuerte, amigo.
Tamamen ara, sert ol!
¡ Busca profundamente, se fuerte!
Yangın yönetmelikleri falan yok ki, Skyes. Artık ormandasın, bebeğim. Sert ol.
No tienen códigos acá, ahora estás en la selva.
Sert ol.
Sólo dile la verdad tal como es,
fakat dikkatli ol.bunu gibi sert bir darbe daha, ve kesinlikle burada kalıyor olacaktır.
Pero cuidado. Otro golpe duro como este y él se tendrá que quedar aquí para siempre.
Yoksa emin ol, çok sert bir şey yapacağım.
Necesito respuestas. O si no, haré algo drástico.
"Canın sert oynamak istiyorsa, emin ol ben de oynarım, ha."
"Si quieres jugar duro verás con quién te metes."
Sert vurduğundan emin ol.
Pero cuando golpees, asegúrate de hacerlo muy fuerte.
Daha sert vur bana! - Kes şunu. Sakin ol.
Pégame más fuerte. ¡ Pégame más fuerte!
Sakin ol, sert adam.
Tranquila, Amy.
İster amların içini doldurmak zorunda olan büyük sert bir sikle doğmuş ol ister de sikle doldurulmak zorunda olan bir amla doğmuş ol her iki senaryoda da sonuçta yine yalnızsın.
Naces con una poronga, y sólo serás útil si te comportas... Si naces con un agujero sólo serás útil si te lo rompen bien. Pero en ambos caso, estás solo.
Sert ol. Daima sert ol, kimseye güvenme.
Sé un hombre, papi, y, sé duro, ¿ ok?
Hey, sakin ol, Bayan Sert Kabuk.
Tranqui, Miss Huevo Duro.
- Sakin ol sert adam.
Relájate, rufián.
Yavaş ol sert çocuk
- Sube al coche.
Sakin ol, korkmana gerek yok. Kulaklarını tıka, sert, daha da sertçe.
Tápate los oidos fuerte, más fuerte.
Sert ol.
Con todas tus fuerzas.
Fenton'ın sert hâlini de gördüm. Emin ol, o hâlini görmek istemezsin.
He conocido el lado malo de Fenton, y no es algo que tú quieras conocer.
Bu iki sert adamın gelip sana arazi ol demesinden önce miydi sonra mıydı?
¿ Antes o después de que los 2 hombres te obligaran a irte?
Sakin ol bakalım sert çocuk. Dikişlerin atacak.
Tranquilo con eso muchacho, vas a sacarte un punto.
Yavaş ol sert çocuk. Şekerine biraz da kahve alsana.
No te pases, echa un poco de café al azúcar.