Acelem var translate Spanish
1,207 parallel translation
Acelem var. Mario Ritale.
No voy a perder el tiempo.
- Biraz acelem var da. Şefe çabuk olmasını söyler misiniz?
- Disculpe, pero estoy bastante apurado...
Ben kaçtım, acelem var, çabuk olmalıyım.
No puedo seguirte, tengo prisa porque tengo un asunto.
Acelem var.
Tengo prisa.
Çok acelem var.
No, ahora no, tengo mucha prisa.
Acelem var.
- Necesito las llaves de tu coche.
Acelem var. İstediğin nedir?
Tengo prisa. ¿ Qué quieres?
Marty, şu an oldukça acelem var ve bu işle ilgilenmek seninle Charlie'nin işi. ... Güle güle, bol şans. Pazartesi görüşürüz.
Mira, estoy muy apurada... y tú y Charlie deberían estar negociándolo... así que adiós, buena suerte, te veré el lunes.
Şanslısın ki acelem var.
Suerte para usted que yo tengo prisa.
- Bak, benim acelem var... o yüzden beni şu hindilerin önüne alırsanız memnun olurum.
- Mire... Tengo prisa asi que le agradeceria que me atendiera antes que a estos pavos
- Acelem var. Şimdi açıklayamam.
- Tengo prisa, no puedo explicártelo.
- Hayır, benim oldukça acelem var.
- ¿ No quiere? - No, tengo bastante prisa.
- Benim çok acelem var.
- Tengo mucha prisa.
- Acelem var.
- Tengo prisa.
- Acelem var. Seni bırakmak istemezdim.
Me revienta dejarte así.
Bunları o zaman yine konuşuruz. Benim şimdi acelem var, işe gitmek zorundayım.
Hablaremos de todo, pero ahora debo irme.
Bana hemen bir sandviç ver, çok acelem var.
¿ Me pone un bocata y un Dr Pepper? Y rápido.
Benim acelem var, sen yüzmek istiyorsun.
Tengo prisa y se te da por nadar.
- Hey, siz Rubber Duck'sınız, değil mi? - Evet ama gerçekten çok acelem var.
Usted es el Pato de Goma, ¿ verdad?
- Şimdi izninizle. Acelem var da. - Evet, anlıyorum.
- Ahora, perdone, pero tengo un poco de prisa. - ¡ Claro, ya comprendo!
Hayır, teşekkür ederim, acelem var.
No, gracias, tengo prisa.
- Acelem var.
- Voy apurado, capitán.
Gerçekten çok acelem var.
Bueno, en verdad estoy apresurada.
Acelem var. Acil bir durum söz konusu!
¡ Tengo mucha prisa!
Hayır, hayır, bugün çok acelem var.
Ven. No, tengo prisa.
Acelem var.
Tengo que irme.
Acelem var.
tengo prisa!
Özür dilerim, acelem var da.
- Lo siento, tengo prisa.
Ben alırdım ama acelem var.
Yo lo haría, pero estoy apurado.
- Biraz acelem var.
- Estoy apurado.
- Benim de acelem var.
- Yo también estoy apurada.
Biraz acelem var.
Tengo un poco de prisa.
Metz'e bir bilet, afedersiniz acelem var.
Un billete para Metz. Llevo prisa.
Biraz acelem var. Hem yürüyüp hem konuşabilir miyiz?
Tengo prisa. ¿ Le importa si hablamos mientras caminamos?
Beni affedin ama biraz acelem var.
Tengo muchísima prisa. Tendrán que perdonarme.
Çok isterdim, ama acelem var.
Me encantaría, pero tengo prisa.
- Evet acelem var ve senden izin istemedim.
Sí, así es, y me iré ya mismo.
- Evet? - Açım ve çok da acelem var.
Estoy hambriento y apurado.
Acelem var!
¡ Tengo prisa!
- Acelem var.
Tengo que irme.
Acelem var.
Estoy apurado, no se distraiga.
Hey, şifreyi söyle! Acelem var!
Hey, ¡ di la contraseña!
- Hayır, acelem var.
- Tengo prisa.
Acelem var, Hunter'ı okula yetiştireceğim.
Travis, tengo que ir a llevar a Hunter al colegio.
Acelem var.
Estoy en un apuro.
Şu gömleği ütüle, acelem var.
Plánchame eso que tengo prisa.
- Acelem var.
- Llevo prisa, amigo.
Canavar gibi. - Bu sabah biraz acelem var o yüzden...
- Tengo prisa esta mañana, tengo...
- Biraz acelem var da.
- Soy una especie de prisa.
- Acelem var.
- ¿ Es por su mujer?
- Acelem var.
Estoy apurado.
var mısın yok musun 30
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19
varvara vasilyevna 23
acele 140
acele etmene gerek yok 16
acele et 3198
acelesi yok 54
acele edin 1685
acele etme 360
acelem yok 70
acele etmeyin 121
acelen mi var 41
acele 140
acele etmene gerek yok 16
acele et 3198
acelesi yok 54
acele edin 1685
acele etme 360
acelem yok 70
acele etmeyin 121
acelen mi var 41