Sonsuza dek mi translate Spanish
831 parallel translation
"Rab, sonsuza dek mi bizi reddedecek?" # "Lütfunu bir daha göstermeyecek mi?"
¿ Nos rechazará el Señor para siempre y no reabrirá el tiempo de sus favores?
# "Rahmeti sonsuza dek mi yok oldu?" # "Vaadi geçerli değil mi artık?"
¿ Ha clausurado su gracia para siempre y encerrado su palabra para el futuro?
Sonsuza dek mi?
¿ Para siempre?
Sonsuza dek mi?
¿ Para siempre y por siempre?
- Sonsuza dek mi?
- ¿ Para siempre?
Sonsuza dek mi ayrılıyorsun?
¿ Te vas para siempre?
Sonsuza dek mi?
¡ Ya va!
Seni korkak kedi, sonsuza dek mi yaşamak istiyorsun?
Cobarde gatita, ¿ quieres vivir eternamente?
Bundan sonra her gün, sonsuza dek benim konuğumsunuz.
A partir de ahora será usted mi invitado, todos los días, eternamente.
Xia, seni sonsuza dek sevebilirim. Devrimci eserimin açığa çıkmasıyla halk içinde itibarım zedelenecek.
Xia, te amaré siempre, pero con mi pasado revolucionario expuesto deberé enfrentarme al rechazo de todos.
Tabii sonsuza dek pasaport memurlarını yumruklayıp duramazdım. Ama bir yolunu buldum, değil mi?
No podía vivir eternamente golpeando en la nariz a los oficiales de migraciones... pero hallé una alternativa, ¿ no?
Bu anıyı sonsuza dek saklayalım. Bir gün bu amansız acı dinecek tatlım.
Dejemos que esto sea un hermoso recuerdo, y algún día este amargo dolor pasará, mi amor.
Hayatını riske atıp Şeyh Emir'in mesajını getirerek onun kabilesi ile benimki arasında kan dökülmesini önledin. Ben ve halkım sana sonsuza dek müteşekkir kalacağız, Bayan Bryce.
Al arriesgar su vida para traer el mensaje de Amir, ha evitado un derramamiento de sangre entre su tribu y la mía, y mi pueblo y yo le estaremos eternamente agradecidos, Srta. Bryce.
Bir anlığına, omzumda elinin dokunuşunu hissettim sonra yürüdü gitti hayatımdan sonsuza dek gitti.
Sentí el roce de su mano un instante... y entonces se alejó... salió de mi vida para siempre.
Ve aşkımla benim aramdaki kapıyı sonsuza dek kapadım.
Y cerré la puerta para siempre entre mi amor y yo.
Bu odayı sonsuza dek şu anki haliyle hatırlayacağım... lamba, piyano çalan sen, mutluluğum...
Siempre recordaré esta habitación tal y como está ahora, la lamparita, tú en el piano, mi felicidad.
Adamın ruhunu sonsuza dek kaybetmesini mi sağlasam?
¿ Dejo que se pierda para siempre su alma?
Nasıl ki pencereleriniz sonsuza dek kapalı kalacaksa kalbim de öyle kapalı kalacak.
A partir de ahora, tu ventana estará cerrada... y así lo estará mi corazón.
Galiba sana sonsuza dek teşekkür edeceğim, değil mi?
Parezco estar siempre agradeciéndole algo, ¿ verdad?
Eğer bu bir ölüme her saniye, sonsuza dek acı çekmek olsa da,... oğlumu bu yere taşırdım... ve Tanrı'ya :
allí llevaría a mi hijo ". Le diría a Dios :
O yaz, benimle evlenmeni istediğimde sonsuza dek bağlılık sözü vermiştim.
Ese verano, cuando te pedí en matrimonio, te juré mi eterna devoción.
- Profesör? - Evet. Birkaç dakika içinde, dünyanın gördüğü en büyük patlamalardan biri, adamı ve bütün yaptıklarımı, sonsuza dek, yok edecek.
Profesor, en unos minutos, una explosión nunca antes experimentada destruirá mi isla y mi trabajo para siempre.
# Şimdi ve sonsuza dek, aşkım
Ahora y para siempre tú, mi amor
Sonsuza dek seyirci mi kalacaksın?
¿ Van a quedarse siempre mirando sin hacer nada?
ve onlara sonsuza dek sahip olmaya da niyetliyim.
Y es mi intención conservarlo para siempre.
Mezarım bitirilip kapatıldığında da Dünya varoldukça, sonsuza dek benim olarak kalacaklar.
Y cuando mi tumba esté acabada y sellada seguirá siéndolo mientras la Tierra exista.
Sayın Hakim, bu duruşma sonsuza dek sürecek mi?
Su Señoría, ¿ va a durar este juicio para siempre?
Barsine, ben öldükten sonra cesedim götürülüp, Fırat Irmağı'na atılsın gözden kaybolsun böylece insanlar sonsuza dek, benim tanrılardan gelip yine tanrılara döndüğüme inanacaklar.
Barsine, después de muerto, asegúrate de que mi cuerpo sea arrojado al río Éufrates, para que desaparezca y que la humanidad crea que los dioses me enviaron y a los dioses volví.
Ölü bir şeyin sonsuza dek ölü kalması gerekmez mi?
¿ No se supone que lo que está muerto lo está para siempre?
Belki de beni sonsuza dek bekleyecek bir enayi olarak görüyorsun öyle mi?
¿ Crees que soy un idiota que esperará por siempre?
Geri döndüğümüzde sonsuza dek benim sadık karım olacaksın.
Cuando volvamos, te convertirás en mi bella esposa para siempre.
Sonsuza dek hayatımdan uzak dur!
¡ Sal de mi vida de una vez por todas!
Benim yapabileceğim hiçbir şey Ama sonsuza dek sarıl ona Artık onunla ol
No puedo hacer nada más que abrazarlo para siempre, estar con éI hoy, mañana y el resto de mi vida.
Sonra burnumun dibine 50 bin dolar sallayarak sen çıkageldin sonsuza dek utanacağım şekilde, satıldım.
Entonces apareció Ud. ofreciéndome $ 50.000 al año y para mi eterna vergüenza, los acepté.
Adım mezar taşına kazınacak. Sıra bana geldiğinde sonsuza dek senin yanında uzanacağım.
¡ Mi nombre estará escrito en la lápida... y cuando llegue mi turno... me echaré contigo para siempre!
"Yerine getirilmesini istediğim tek dileğim Antony'nin yanına gömülmek ve sonsuza dek orada kalmak."
"Mi único deseo, que te ruego me concedas es que me entierren junto a Antonio y permanecer ahí para siempre".
Sonsuza dek süreceğini düşünmemiştin, değil mi?
No puede tenerlo todo en bandeja, ¿ no?
Evimden sonsuza dek gidiyorsun.
Tienes que irte de mi casa para siempre.
Bu işten böylece sonsuza dek sıyrılabileceğini mi sanıyorsun?
¿ Crees que podréis continuar...?
Ertesi sabah, Rod hayatımdan sonsuza dek çıkıp gidecek ve bir yerlerde ecelini bulacaktı.
Era imposible dormir. A la mañana siguiente, Rod se iría de mi vida para siempre condenado a la perdición en algún sitio.
Bir kere sevdik mi sonsuza dek severiz.
Una vez que amamos, es para siempre.
Sen ve uşağın Krallığımdan sonsuza dek ayrılacaksınız.
Márchese usted y su criado de mi reino para siempre.
Ülkemi kutsa sonsuza dek
Bendice mi patria para siempre
Ülkemi kutsa sonsuza dek
Bendice mi patria Para siempre
Sonsuza dek kendimi lanetleyeceğim.
Me maldeciré toda mi vida.
Küpemi bulursan seni sonsuza dek severim.
Te querré para siempre si vas a por mi pendiente.
Seni seveceğim Frenchy, tüm benliğimle, seni sonsuza dek seveceğim.
Te amaré, Frenchy, con todo mi ser y para siempre.
Aşkım sonsuza dek sürecek.
Y mi amor durará para siempre.
Bir adamın vücudu bir kere bir Elas kadının gözyaşına değdi mi, kalbi sonsuza dek ona tutsak olur.
Si las lágrimas de una elasiana tocan la piel de un hombre, su corazón quedará subyugado para siempre.
Hayatımdan sonsuza dek defol.
Sal de mi vida para siempre.
Tarikatçılık sonsuza dek devam edemez. Bir adam öldü diye problem çözülecek değil.
Esa es mi opinión, pero no muchos miembros de la Resistencia estarían de acuerdo.