Susadın mı translate Spanish
524 parallel translation
Susadın mı?
¿ Tenéis sed?
Susadın mı?
¿ Sed?
Susadın mı? Evet.
¿ No tienes sed?
Susadın mı?
- ¿ Tienes sed? - Sí.
Susadın mı?
¿ Quieres beber algo?
Susadın mı?
¿ Tienes sed?
- Susadın mı?
- ¿ Tienes sed?
- Susuzluktan bayılacağım. - Susadın mı?
No te olvides de ella.
İşte böyle. Susadın mı?
Eso es, ¿ tienes sed?
Susadın mı?
- ¿ Sedienta?
Susadın mı?
¿ No tienes sed?
Naber serseri, susadın mı?
¿ Oye, gringo, tienes sed?
Aç mısın, susadın mı?
¿ Tienes hambre o sed?
Susadın mı, Grizelda?
¿ Sedienta, Grizelda?
- Susadın mı?
¿ Tienes sed?
Hemen hemen. - Susadın mı?
- Casi me he curado. ¿ Tienes sed?
Susadın mı?
Sediento?
Susadın mı Laura? Hem de çok.
- ¿ Tienes sed, Laura?
Acıktın mı, susadın mı? , yoksa ikisi birden mi?
¿ Tienes hambre, sed o ambas cosas?
Susadın mı? Ben susadım.
¿ Tienes sed?
- Susadın mı?
- ¿ Tiene sed?
Kavgada kızışıp susadığınız zaman, Hamlet bir şey içmek ister nasıl olsa, öyle özel bir içki hazırlarım ki ona, bir yudum içmeyegörsün, istediğimiz olur senin zehirden kurtulacak olursa.
Cuando estéis acalorados y sedientos y él pida de beber,... tendré preparada para él una copa. Un sorbo bastará,... si por casualidad escapa a vuestro veneno,... para nuestros propósitos.
Canına mı susadın sen?
¿ Acaso quieres morir?
- Susadın mı Samson?
Implora por ella.
Susadınız mı?
¿ Quiere tomar algo?
Canına mı susadın?
¿ Es que quieres morir?
Susadın mı, Moğol?
¿ Tienes sed, mongol?
Maceraya mı susadın?
¡ Quisiste una aventura romántica!
- Susadın mı?
¿ Sed?
Çok susadım. Sen susamadın mı?
Tengo sed. ¿ Tú no?
Canına mı susadın?
¿ Te has cansado de vivir?
Susadınız mı?
¿ No tiene sed?
Canına mı susadın sen?
¿ Te has cansado de vivir o qué?
Susadınız mı, bayım?
¿ Sediento, señor?
Kızgın tavadaki bir çekirgeden bile daha çok susadım.
Más seco que un grillo en una sartén caliente.
Susadınız mı?
¿ Tiene sed?
Canına mı susadın sen? ölecek olan sensin!
¡ No te saldrás con la tuya, debes estar cansado de vivir!
"Susadınız mı? Perrier için!"
SED DE PERRIER
Hey, Canına mı susadın?
Eh, ¿ estás cansado de vivir?
- Susadınız mı, Bay Monroe? - Ben mi?
- ¿ Tiene sed, Sr. Monroe?
Sizi başta şiddete neyin yönelttiğini? Siz doğuştan mı kana susadınız? Sözleşmenin ardından kuluçkaya mı yatıyorsun yoksa uzun süre ölümle mi yaşamaktasın
Qué encuentra de atractivo en la violencia, si es sanguinario por naturaleza, si se arrepiente o no después de haber cometido un crimen, si está tan acostumbrado a la muerte que no le importa morir, ni la vida de los otros ni la suya propia.
Nasılsınız? Ben Richard, ve susadım.
Soy Richard, y estoy sediento.
Harika. Susadınız mı?
Bien, ¿ tienen sed?
Susadınız mı çocuklar?
Niños, tienen sed?
Hey, susadın mı?
Hola, cachorro. ¿ Tienes sed?
Susadınız mı?
¿ Tenéis sed?
İçkileri unutmayın. Susadım.
No se olvide de las bebidas, Estoy sediento.
"Erkeğin birası". Sanırım bu susadığın anlamına geliyor Terra.
"La cerveza del hombre" Creo que significa que te pondrás sedienta, Terra.
Canına mı susadın sen?
¡ ¿ Te quieres matar? !
Dök onu üzerime. Susadım. Iskaladın.
Así, rocíame, tengo sed, te has dejado un poco.
- Susadınız mı?
¿ Sed?