Tamam mi translate Spanish
14,623 parallel translation
Bak, benim çocuğum beni ilgilendirir, tamam mı?
¿ Sabe que? Mi niña, mi asunto, ¿ de acuerdo?
Tamam, yandaki yer mi? Kepenk kapatmış.
De acuerdo, el lugar al lado de él?
Kredi kartımı kaybettim, tamam mı?
Perdí mi tarjeta de crédito, vale?
Dinle, dostum, babam sözüne sağdıktır, tamam mı?
Escucha, amigo, mi padre es un hombre de palabra, ¿ de acuerdo?
Frank, lütfen bunu küçük kızımın önünde yapma, tamam mı?
Frank, por favor, no hagas esto delante de mi hija, ¿ de acuerdo?
Hey, o benim arkadaşım tamam mı?
Es mi amigo, ¿ de acuerdo?
onu göreceksin sonra da beni Tamam mı?
La verás y después me verás a mi. ¿ Entendido?
her gece notlarımı verip her sabah da onları geri alırdım insanlar benim işimde her türlü önlemi alıyorlar tamam ama iki gün önce saçma bir şey oldu notlarımı geri aldığımda, üzerlerinde bir işaret vardı yanlış hesapladığımı düşündüğüm zaman Tom Soberinin yapacağı türden bir sembol
De cualquier modo... cada noche tenía que entregar mis notas, y cada mañana tenía que recuperarlas. La gente toma todo tipo de precauciones en mi tipo de trabajo. Bien.
- Benim zencimsin. Tamam mı?
- Eres mi negro. ¿ Está bien?
Tamam, bana dizüstü bilgisayarımı ver.
- De acuerdo, Pásame mi computadora.
Tamam, davama nasıl yardımcı olacağım? Söyleyin bana.
Bueno. ¿ Cómo puedo ayudar a mi caso?
Tamam. Güvenden mi bahsetmek istiyorsun?
Bueno. ¿ Quieres hablar sobre la confianza?
Benim cesur, cesur oğlum ol, tamam mı?
Serás mi valiente, niño valiente. ¿ De acuerdo?
\ o yüzden... \ tamam.
No muestro mi arte, así que... Claro, lo olvidé.
Ona kasten vurmadım, tamam mı?
No fue mi intención, ¿ vale?
Tamam, LaGuardia'ya dönmeniz mi gerekiyor?
¿ Necesita regresar a LaGuardia?
Taşı fırlatır fırlatmaz çocuğu da al ve şuradaki kamyonetime gidip çalıştırın ama sakın farları açmayın tamam mı?
Así que en cuanto la lances lo tomarás a él... y vayan a mi camioneta que está allá, enciéndela, pero no enciendas las luces, ¿ está bien?
Tamam. Onlar sevişiyorlar ve yalıyorlar, değil mi?
Está bien, están follando y chupando, ¿ cierto?
Eğer bu senin çocuğun olsaydı, kaybolduğunu ve acı çektiğini bilseydin yardım etmek için her şeyi yapardın, değil mi? Tamam.
- Bien.
- Tamam. Böyle mi?
- ¿ Parado, de esta forma?
Tamam ya! Eski ranzama bile razıyım!
Bien, de acuerdo... incluso aceptaré mi vieja litera.
Bu özel günde. Tamam. Kararımızı söylemedin mi hâlâ?
Ok alguien les a dicho de nuestra decision?
Tamam. Listemdekiler bunlar.
Son todos los de mi lista.
Vücudum cevap vermiyor, tamam mı?
Pues mi bote no responde, ¿ entiendes?
Ben hiçbir yere başkası adına gitmem, tamam mı!
Yo no he venido aquí por mi propia voluntad.
Tamam, sırtımla konuş.
Bueno, háblale a mi espalda.
Ben çantamdan bir şeyler getireceğim. Ama elin burada kalsın. Sıkı tut, tamam mı?
Voy a sacar algo de mi bolso pero debes poner tu mano aquí y apretar fuerte.
Ben... ben... tamam, ben % 99 olumluyum. Patronumun yaptığı şey butu.
Estoy 99 % seguro que eso es lo que mi jefa acaba de hacer.
Tamam, duydum ki bu adamlar Patronumu bir garaja kadar kovaladı Gecenin ortasında.
Está bien, he oído que estos chicos siguieron a mi jefa a través de un estacionamiento en la mitad de la noche.
Tamam, onlara bilgi verdin mi?
Está bien, ¿ les diste tu información?
- Tamam, şu an kendi yolumdan çekilin.
- Bien, sal de mi camino justo ahora.
Karım orada, tamam mı?
Mi esposa está ahí afuera, ¿ vale?
Tamam, ailemi alıp gelicem.
Bueno, voy a ir a recoger mi familia.
İyi, tamam, çünkü köpeğime bu yolculukta kimseyi öldürmeme sözü vermiştim. Bugün burada sözümden dönmek istemem.
Muy bien, porque le prometí a mi perra que no mataría a nadie en este viaje y no quiero romper mi promesa hoy.
Tamam biliyorum, hepsi benim hatam.
No, losé. No es mi culpa.
Seni bebeğimin yakınında istemiyorum. Tamam.
- No te quiero cerca de mi bebé.
Tamam, işte geldik Her zaman olduğu gibi düşük seviyede mi?
De acuerdo, vamos. ¿ Corto, como siempre?
Yavaş tamam. Tamam. Durun.
¡ Que ese árbol es de mi familia!
Tamam, bu yüzden bütün geniş dünyadaki en sevdiğim iki kişiim Memleketim LA'ye gel ve bana bakmaya zahmet etmeyin
Bueno, mis dos personas favoritas en todo el mundo vienen a L.A., mi ciudad natal, ¿ y no se molestan en buscarme?
Oğlumun adı... - Tamam!
El nombre de mi hijo...
- Bu benim kardeşim, tamam mı?
Él es mi hermano, ¿ de acuerdo?
Bu benim evim, tamam mı?
Porque esta es mi casa, ¿ de acuerdo?
Gözcümü öldürenle aynı türden, tamam.
Igual que el que mató a mi observador, cambio.
Durumumu çok iyi anladıysanız öyleyse gelip beni alın, tamam.
Mi situación es clara. Entonces rescátenme, cambio.
- tamam mı? - Sahi mi? Biliyor musun?
¿ De verdad?
Tamam. Değil mi?
¿ Ah, no?
Bindin mi? - Tamam.
Ya estás dentro.
Tamam, bir sebebi var, işimi kaybettim.
Hay una razón. Perdí mi trabajo.
Biri benim odama gelip parfüm sıkmamı isterse onu sen yapacaksın tamam mı? parfümü sık sifonu da çek.
Si alguien viene a mi cuarto, le pido que use Febreze en el baño, así que si no cagas, mejor que rocíes y tires la cadena.
Tamam, burası benim odam
Bueno, este es mi cuarto.
- Hediye mi var? Tamam.
Muy bien.
tamam mı 13610
tamam mıyız 25
tamam millet 88
tamam mısın 18
tamam mı tatlım 20
michael 2337
michele 109
michèle 40
mina 105
mike 2004
tamam mıyız 25
tamam millet 88
tamam mısın 18
tamam mı tatlım 20
michael 2337
michele 109
michèle 40
mina 105
mike 2004