Tekne mi translate Spanish
478 parallel translation
- Tekne mi?
- ¿ El bote?
- Tekne mi?
- ¿ Un bote?
- Tekne mi?
- ¿ Vela?
Bir at mı, tekne mi, kız mı olduğunu bilmiyorlar.
¿ Es una yegua, un barco o una chica?
Başka bir tekne mi çaldın?
¿ Secuestrar otro barco? - Descargad.
- Tekne mi dedin?
- ¿ Este bote?
Küçük tekne mi?
¿ Pequeña embarcación?
Tekne mi?
- ¿ En barca? ¿ Para ir adónde?
- Tekne mi? Nereden?
- ¿ Una barca?
- Ağaçtan bir tekne mi?
- ¿ Una barca?
- Tekne mi?
¿ En un bote?
- Tekne mi?
- ¿ Un yate?
Şerifin arabasına tekne mi saplanmış Eddie?
Parece una lancha en el auto del alguacil.
- Tekne mi? Olur tabi!
- ¡ Un bote, vale!
Buna tekne mi diyorsun?
¿ Llamas a eso barco?
Ayrıca nereye, örneğin, küçük bir tekne satın alacak parayı bulabilir mi ki?
¿ Y donde, por ejemplo, podria conseguir el dinero necesario... para comprar aunque fuera un barco pequeño?
"Tekne kazıntısı" diyorum ona.
La llamo "la niña de mi vejez".
Sakıncası yoksa, tekne gezimizi büyükbabama alıştıra-alıştıra söylemek isterim.
- Mejor le contaré con prudencia a mi abuelo sobre nuestro paseo. Si no le importa.
- Şuradaki tekne Kiloran'dan gelmedi mi? - Hayır.
- ¿ No es ése el barco de Kiloran?
Nereden tekne bulabilirim? Land's End Feneri mi?
¿ Al faro de Land's End?
Beni dinlersen, bize bir tekne verilir.
Y si me hace usted caso, pondrá un barco a mi disposición.
O tekne nedir, antik bir savaş gemisi mi?
¿ Qué es ese barco, un velero? Sí.
Gelecek hafta bir tekne alıyorum. Eğer verdiğim borç gelirse.
Oh, voy a comprar un bote la semana que viene si mi préstamo sale adelante.
Mily mi? Aslına bakarsak babanın düzenlediği tekne gezisine katılmak için aşağıda olduğunu sanıyordum.
De hecho, creo que ella está aquí para ir al crucero que organiza tu padre.
- Tekne mi?
- ¿ Qué barco?
O an, içimdeki masumiyet korkunç bir fırtınadaki ufacık bir tekne gibi yok oldu.
Su madre estaba histérica y destrozó mi inocencia como si fuera un barquito en medio de una tormenta.
Ross, sorun hala tekne, değil mi?
Piensas en eI barco, ¿ verdad?
Oh, afedersiniz. Söyleyebilir misiniz, bu tekne "Bounty" mi?
Perdón. ¿ Podrías decirme si este bote es el Bounty?
Tekne filan kiralamayacaksın, değil mi?
¿ No alquilará otra barca?
Benim güvencem tekne.
Este barco es mi seguridad.
- Bu tekne eğik mi? - Hayır.
- ¿ Este barco está inclinado?
Belki çok sıkıcı ve basmakalıp bulacaksın ama babamın bir tekne almasına yetecek kadar kazanmak istiyorum.
Te parecerá una tontería y algo vulgar pero quiero ahorrar para comprarle un bote a mi padre.
Şaşılacak şey değil mi? Tekne suyun üzerinde kaldıkça insan da kalabiliyor.
¿ No es maravilloso que un cuerpo flote mientras pueda?
Eğer balık arabanı satarsan ve ben de büyükbabamın saatini satarsam bir tekne alıp Çin'e gidebiliriz diye düşündüm.
Se te caería la piel. Pensaba que, si vendes tu carretilla de pescado y yo vendo el reloj de mi abuelo, podemos comprarnos un barco para irnos a la China.
Bir tekne mi dedin?
¿ Dijiste un barco?
- Ben mi dedim? - Bak! Bir tekne.
- ¿ Dije eso?
Oraya Hobie Cat için para biriktirmeye gittim, bir tekne.
Fui allí porque quería ahorrar mi dinero para conseguir un Hobie Cat, un barco.
Israrcılığımı bağışlayın, fakat tekne bekliyor.
Perdone mi insistencia, pero la lancha está esperando.
Tekne beni beklemeyecekse, eşyalarımı verin götürsün.
Si la lancha no puede esperarme, entonces envíen en ella mi equipaje.
İşimi bıraktım, tekne yolculuğu yapıp buraya geldim, klimaları çalışmayan bir otel odasında
deje mi trabajo, viajamos en barco.
Etrafta başka bir tekne olsaydı bu konu hakkında konuşmaya başlamazlardı. Ama bu Harry'yi durdurmadı, değil mi? Evet, her şeyi kayıt etti.
No tenía acceso a la conversación, no había otro bote en el horizonte pero eso no detuvo a Harry, el grabó todo.
Tekne pervanesi mi?
¿ La hélice de un bote?
Güreşçi tekne hareket ettiğinde, midem yukarı çıktı ve taştı.
Luchador... ... con el movimiento, mi estómago se alteró y vomité.
Güresci tekne hareket ettiginde, midem yukarï çïktï ve tastï.
Luchador con el movimiento, mi estómago se alteró y vomité.
Bu tekne benim!
¡ Aquél es mi barco!
Güzel bir tekne, değil mi?
Claro que es un bonito barco, ¿ no?
Her zaman Jersey'de bir tekne ev almaktan söz edersin, değil mi?
Siempre hablas de dejar este barrio Y comprarte una casa flotante en Nueva Jersey.
Tekne yarışları yüzünden mi?
¿ Cansada de las carreras?
Erkek kardeşini kaybettiğini söyledi. Tekne kazasıydı, değil mi?
Me dijo que tu hermano murió en un accidente de barco, ¿ no?
- İşte benim tekne de orada.
- Sí. - Bueno, ese de ahí es mi barco.
- Benim hayatım tekne.
- Toda mi vida.