English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ T ] / Telefon mu

Telefon mu translate Spanish

750 parallel translation
Telefon mu?
¿ Teléfono?
Telefon mu?
¿ Llamar?
Bana telefon mu var?
¿ Es para mí la llamada?
Anneme telefon mu ettin?
¿ Te telefoneó mi madre?
- Opal sana telefon mu etti?
¿ Te llamó Opal?
- Telefon mu?
- ¿ Quién me telefoneó?
Telefon mu bekliyorsun?
¿ Esperas una llamada?
- Telefon mu etmeliydim?
- ¿ Debí llamar?
Telefon mu?
¿ Un teléfono?
- Ona telefon mu ettin sen?
- ¿ La llamaste por teléfono?
Telefon mu?
- ¿ Teléfono?
Elinde telefon mu varmış, dedin?
¿ Has dicho que tenía el teléfono en la mano?
Bağırma alıştırması yapmak için sabahın beşinde telefon mu edilir?
¿ Me llamas a las cinco para que grite? No.
O bizi... Telefon mu?
Quiere...
Telefon mu çalıyor?
¿ No está sonando el teléfono?
- Telefon mu? - Biliyorum ama...
¿ Un teléfono?
- Telefonu var. - Telefon mu?
Hay una llamada para él.
- Telefon mu?
- ¿ El teléfono?
- Telefon mu istiyorsun?
- ¿ Quiere un teléfono?
- Bir telefon mu bekliyordun?
- ¿ Esperabas una llamada?
birinden telefon mu bekliyordun?
- ¿ Esperas a alguien?
Buralarda bir telefon var mı? Telefon mu?
- ¿ Hay un teléfono por aquí?
"Herr" Kolb istasyondan telefon mu etti demiştin?
¿ Dijiste que "Herr" Kolb hizo una llamada de teléfono desde la estación?
- Telefon mu? - Evet.
- ¿ Teléfono?
Bir telefon mu?
- ¿ Un teléfono?
Telefon mu?
¿ Llamada telefónica?
Telefon bu mu?
¿ Es el teléfono?
Sergeant Thompson'a telefon et, olur mu?
Llame al Sargento Thompson.
O mu önce telefon etmek zorunda?
¿ Tiene que llamarte primero?
- Tamam, ne yapmamı istiyorsun? Bir yerde telefon kulübesi bulup, durup büroyu mu arayayım?
¿ Quieres que busque un teléfono y llame a la oficina?
Bunun için bana bozukluk ver, olur mu? Telefon görüşmesi yapmak istiyorum.
- Cámbieme, haré una llamada.
Telefon görüşmesi yapmak bu kadar zor mu?
¿ Tan difícil es hacer una llamada?
Karıma telefon et, olur mu?
Llame a mi esposa, ¿ quiere?
Telefon kulübeniz yok mu?
¿ No tiene una cabina?
- Tamam. - Sabah arayan oldu mu? - Telefon çaldı.
Abrimos una colecta y la enterramos en el panteón familiar.
Şehirlerarası bir telefon bekliyordum. Arayan oldu mu?
- ¿ Me han llamado por teléfono?
- Şu size tanıdık bir telefon görüşmesi gibi geliyor mu?
- ¿ Le suena esto? - ¿ Qué?
Bu telefon çalışıyor mu?
¿ Funciona ya el teléfono?
- Telefon mu?
- Teléfono?
Yani, daha çabuk olurdu, hem telefon ücretini öderim de! Duydun mu?
Sería más rápido, y yo pagaré la llamada.
- Bayılırım. - Üst kattan telefon görülüyor mu?
- ¿ Ves la cabina desde arriba?
Benim kaba bir iş adamı olduğumu mu düşünüyorsun? Telefon açıp bana istediğimi getiren bir sekreterim olduğunu mu düşünüyorsun?
¿ Me tomas por uno de esos empresarios groseros... que tiene una secretaria que hace todo lo que quiero?
- Ama annene telefon etme olur mu?
- Pero no la llames.
- Telefon çalışıyor mu?
- ¿ Funciona el teléfono?
- Telefon mu çalıyor?
- No es el teléfono?
Santral, adada telefon yok mu?
Operadora, ¿ no hay teléfono en la isla?
Böyle bir'telefon mu geldi?
- ¿ Ha recibido usted esa llamada?
Telefon kulübeniz yok mu?
- ¿ No hay cabinas?
Telefon kuruluşu hemen anlayamaz mı! Aşağıdan bir hat geçmiyor mu?
¿ No se entera la teléfonica inmediatamente de cuándo hay una línea cortada?
Telefon yok mu?
¿ No hay?
Bn. Mars'la çalışırken, aranızda hiç tehdit amaçlı, ya da tiksindirici telefon alan oldu mu?
¿ Alguna de Vds. Ha recibido llamadas amenazantes u obscenas relacionadas con su trabajo?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]