Viski mi translate Spanish
497 parallel translation
- Viski mi?
- ¿ Whisky?
- Viski mi içeceksin hayatım?
- ¿ Quieres un whisky?
Viski mi? Çekilin!
¡ Preste atención!
Viski mi?
¿ De whisky?
Birinin içinden altı şişe viski çıkmış. Viski mi?
Contenían seis botellas de whisky.
Sen söyle. Silah mı verdin, yoksa viski mi?
Dígalo. ¿ Armas o whisky?
Viski mi içiyor?
¿ Dónde está Steve?
Ne istersiniz, viski mi?
¿ Whisky?
- Viski mi, cin mi?
- ¿ Whisky, ginebra?
Viski mi?
¿ Whisky?
Viski mi burbon mu?
- ¿ Quiere escocés o Borbón?
Viski mi sipariş etti?
Apuesto que pidió whisky.
Ne içersin, viski mi?
- ¿ Whisky?
- Viski mi istiyorsun?
- ¿ Quiere whisky?
Ben bir erkeğin,... sarışın mı, esmer mi viski mi, bira mı 21 mi, poker mi sevdiğini paçoz mu...
En cuanto un hombre entra por esa puerta sé si las prefiere rubias o morenas si bebe whisky o cerveza si juega al blackjack o al póquer si está sin blanca o es rico.
- Bir şişe viski mi?
- ¿ Una botella de whisky?
Viski mi, yoksa Monestier Special mi?
¿ Whisky, Alexandra, nuestro Monestier especial?
- Viski mi Dao mu?
- ¿ Whiskey o dão?
Viski mi, şeri mi?
¿ Whisky o guindado?
Viski mi Cin mi?
¿ Es Whisky o Ginebra?
Viski şişeme doğru tam gaz.
Navega con ayuda de mi whisky.
Hiç biriniz azcık cesaret gösterecek kadar viski de mi içmediniz?
¿ Ninguno de ustedes ha tomado bastante para atreverse?
Arkadaşım bir viski tüccarıdır.
Mi amigo es viajante de whisky.
- Viski yok değil mi?
- Pero ¿ hay whisky?
Şu viski şişesi bitti mi?
¿ Se acabó esa botella de whisky?
Joe, ofisimde viski var. Çabuk ol. - Charlie.
Joe, tengo una botella de whisky sobre mi mesa.
- Viski, değil mi?
- Whisky, ¿ no?
Yine viski içmeye başlamayacaksın, değil mi?
- No empieces con el whisky otra vez.
Elbette. Ve müşterim bana yumruk attı. Sırtlayıp arabama taşıdı, arabayı kaldırıma sürüp üzerime viski döktü ve sonra polisi arayıp sarhoş sürücü ihbarında bulundu.
Claro, y mi cliente me golpeó... me llevó al carro, lo dejó al lado de la calle y me echó whisky encima... y luego llamó a la policía para informar de un conductor borracho.
Viski mi istersin?
¿ Qué te apetece, whisky?
- Viski kokteyli mi?
- ¿ Me das un Tom Collins por favor?
Viski, değil mi?
Whisky, por favor.
Ve bir şişe viski. Öyle değil mi Shorty?
Y la botella de whisky, ¿ verdad, Shorty?
Bana bir viski daha.
Para mi un whisky, como antes
Bir saat içinde viski soda içmek için otelime gelmeye ne dersiniz?
¿ Por qué no viene a mi hotel y tomamos un whisky con soda?
Yüzbaşı, geldiğim yerde viski en sevdiğimiz şeydir.
Capitán, en mi pueblo, amamos mucho nuestro güisqui.
- Viski mi? - Öyle dedim.
Whisky?
Londra'daki karım şimdi işe gidiyor olmalı. Ben viski içerken.
Mi mujer irá a trabajar en Londres, tendrá que soportar el bombardeo y yo me tomo un whisky con soda.
- Tamam. Bayan Templeton'a buzlu viski, bana da viski,... yanında biraz su olsun.
Escoces on the rocks para la Sra. Templeton y bourbon para mi y un vaso de agua.
- Viski şisesi gibi mi?
- ¿ Como una botella de whisky?
Viski erkek adam içkisidir demediler mi sana? Anneciğine dön sen.
¿ No sabes que el whisky es para hombres?
Otel faturasını, viski faturasını, kadın faturasını, her şeyin faturasını öde. Her şey benden.
Y cargue sus facturas de hotel, whisky, chicas, todo, a mi cuenta.
- Viski içilmez mi?
- ¿ Qué clase?
Viski kodamanlarının benim kapanmamı istedikleri doğru değil mi, Bay Lefferts?
¿ No es verdad que los traficantes de whisky quieren que me vaya?
- Viski değil mi? - Tamam.
- ¿ Whisky?
- Aha viski şişesini unuttum!
¡ Mi whisky!
Bana verdiğiniz o nefis viski nerede?
¿ Y mi botella de whisky?
Yanınızda viski yoktur değil mi?
¿ Por casualidad no llevan algo de whisky con Uds., muchachos?
# Viski, odur içkinin hası, sen yoksan İçim kurur, olur saman #
El whisky, es la materia, sin él mi corazón está seco como el heno.
- Viski değil mi?
- Nada, pero no llevan whisky.
Günde yarım şişe viski içerim. Yoksa bu elenmeme bir sebep mi?
Media botella de whiskey al día, ¿ o eso no es un mérito?