Ya babam translate Spanish
3,021 parallel translation
Ya babamı bir daha göremezsem?
¿ Y si nunca vuelvo a verlo?
- Peki ya babam, Beth?
¿ Qué hay de papá, Beth?
Ya babam bana güvenmekle hata ediyorsa?
¿ Y si no estoy a la altura? Quizá mi papá se equivoque al confiar en mí.
Ya babam var olduğumu bile bilmiyorsa?
¿ Qué pasa si mi padre ni siquiera sabe que existo?
Peki ya babam JD, bu sahte evliliği öğrenirse?
Si mi padre, JD, se entera de este matrimonio falso...
Peki ya babam?
¿ Y mi padre?
Babam yakında gelir ve annemin de nefretini kusacak biri olur.
Papá ya va a llegar, así tendrá alguien más a quién dirigir su odio.
BABAM DA SENI UYARMISTI... TANRI OL YA DA OLMA...
Y mi padre te advirtió que aún así...
Babam her tarafı ses geçirmez yaptı
Mi padre tuvo que hacer paredes insonoras. - Ya respira.
Ben çocukken, babam Collins ailesinin imparatorluğunu genişletmek için bizi Yeni Dünya'ya götürdü.
Cuando era sólo un niño mi padre nos llevó al Nuevo Mundo, para expandir el imperio de la familia Collins.
Ohio'dan sonra babamın yanına... Florida'ya geri döndüm.
Y después de Ohio, me mudé otra vez a Florida, donde vive mi papá.
Ya da babam?
¿ Era papá un mal pensado?
Çitlerde oturup, kafa sallayıp "Babam şöyle, babam böyle" diye çene çalabilirsin... -... ya da çitte oturmak yerine arabama binebilirsin.
Puedes sentarte en los troncos, mover la cabeza, decir : "papá esto y aquello" hasta enfadarte o puedes bajar de ahí, vivir un poco,
Babamın iblis ayı Mor'du'ya bacağını kaptırmasının hikayesi, efsaneye dönüştü.
Cómo Mor'du dejó a mi papá sin pierna se volvió leyenda.
Ve Lord Macintosh, zırhlı bir at üzerinde saldırıya geçip düşmanı durdurarak babamı kurtardınız.
Y Lord Macintosh, Ud. salvó a mi papá cuando atacó con su caballería y detuvo el avance.
- Annem ve babam, ikisi de gittiler.
- Mamá y papá ya no están.
Babam artık büyüdüğümü söyledi.
Papá dice que ya estoy grande para eso.
Babamı buldular mı?
¿ Ya encontraron a mi papá?
Babam eskiden maden ocağında çalışırmış. Ama sorunlar baş göstermeye başladığında oradan ayrılıp iş bulmak için Avustralya'ya gitmiş.
Mi padre trabajaba en la mina, pero cuando todo el problema comenzó, él se fue a buscar trabajo en Australia.
Veya aslında, biliyorsun, babamı hiç tanımadım, yani... kim biliyor?
O en realidad, ya sabes, que yo-yo nunca conocí a mi padre, así que... ¿ Quién sabe?
Babam her yaz beni buraya getirirdi. Chatcolet adındaki Hintli bir genç kızın yakışıklı bir avcıya aşık olduğunu söylemişti.
Mi papá solía traerme aquí cada verano y me contó que Chatcolet era el nombre de una muchacha india que se enamoró de un apuesto trampero.
Ailemle tanışmış oldun. Babam ona Bill demeni isteyecek ama aslında Bay Thornton'ı tercih eder.
Ya conoces a mis padres pero mi papá dirá que lo llames Bill, pero prefiere Sr. Thornton.
Babam nalları dikti.
Él ya pateó el bote.
Çünkü üvey babam FBI'da çalışıyordu ya da CIA'de veya ikisinden birinde.
Porque mi padrastro estaba en el FBI o la CIA o una de ésas.
Sizinle kalabilirim diye umuyordum. Sadece Peter ve ben biraz uzlaşana kadar, ya da babamın yerini bulana kadar, hangisi önce olursa.
Esperaba poder quedarme contigo hasta que Peter y yo arregláramos todo o hasta que encuentre a mi padre, lo primero que ocurra.
Peki ya annemle babam?
¿ Qué pasará con papá y mamá?
Eger babam olmasaydin... ayagini koparip boynuna baglardim.
Si no fueras mi padre.. .. ya habria roto tu Dhoti ( ropa ) y atado en tu cuello.
Babam öğrencilerinden biri yüzünden bizi terk etti. Penny ya da benim için kılını bile kıpırdatmadı.
Mi padre nos dejó por una de sus alumnas, nunca movió un dedo por Penny ni por mí.
Sen ne... Babam onunkini aldığımı düşünecek.
Ya vamos. ¿ Qué...
Ayrıca Harvard ya da Stanford'a giremezsem babam beni öldürür.
Y si no ingreso a Harvard o Stanford... mi padre me matará.
Belzoni, neden babam Machu Picchu'ya gidiyor?
Belzoni, ¿ qué va a hacer el profesor en Machu Picchu? ¿ ¿ Qué?
Ya babam öğrenirse?
¿ Qué va a hacer?
Babam dışarı çıkıp, "Neler oluyor burada ya?" demişti.
Mi padre sale, "¡ ¿ qué diablos está pasando aquí? !"
O öldü. Babam öldü!
¡ Mi Papá ya no estaba!
Ömrüm boyunca babam gibi bir kanun adamı olmak istemiştim.
Ya sabes, toda mi vida lo único que quise hacer fue ser un oficial de la ley como mi padre.
Annemi almak için geliyordum, ama babam çoktan birine bindiğini söyledi.
Venía a buscar a mi madre, pero mi padre dice que ya está en uno de esos.
Annemle babam, kısa bir zaman önce Florida'ya taşındı aslında.
Mis padres se mudaron a la Florida hace poco.
Anladım, babam kahve istiyor.
Oh, ya veo que papá quiere un poco de café.
Babam görse var ya, çıldıracak zevkten rahmetli.
Papá estraía muy orgulloso de mí.
Babam diyor ki hazır olduğunda aşağıya gelsin.
Papá dice que bajes cuando estés lista.
Ama ya benim babam var olduğumu bile bilmiyorsa?
¿ Y si mi padre no sabe que existo?
Eğer yakalanırsam ya da gerçeği anlatırsam babamı ve kız kardeşimi öldüreceklerini söylediler.
Dijeron que si me pillaban o decía la verdad, matarían a mi padre y a mi hermana.
Dünyaya gözlerini yumduğu anın nasıl olduğunu anlarsınız, bilirsiniz. Ne kadar zor olduğunu bilirsiniz. Babam için ne kadar zor olduğunu.
Usted puede ver cómo cuando murió, ya sabes, como... lo difícil que fue y, ya sabes, lo difícil que fue para mi papá.
Ya da Babamın benim için söylediği hikayelerin listesinden bulabirim?
¿ O puedo preguntar con una lista de historias que me contó papá?
Babam gelecek. Ya da Jamie'yi.
O quizás Jamie.
Bilirsiniz, babam, bugünün hayatımın en güzel günü olacağını söylemişti.
Ya sabes, mi, mi padre dijo que hoy debería ser el mejor día de mi vida.
Bunu her sene yapıyoruz, ve bu sene o tekneye annem babamı, babam da annemi atmak istiyor eminim. Peki ya ben?
Lo hacemos todos los años y este año veo que mi mamá quiere tirar a mi papá y que mi papá quiere tirar a mi mamá ¿ y yo?
Hayır, çünkü o zaman izinlerle, vizelerle falan uğraşmanız... Babam filmlerin sadece Los Angeles'da çekildiğini söylerdi, ya da New York'da.
No, porque tendrías que pedir permisos, visados.... mi padre dice que solo se ruedan películas en Los Angeles y Nueva Yorck, claro.
Biliyorsun, babam ve Clay menajerlik şirketinde başta çok zor zamanlar geçirdi.
Ya sabes, papá y Clay tuvieron una situación difícil con su agencia al principio.
Babam daha gelmedi mi?
¿ Está papá ya en casa?
Babamıza, Papa'ya ihanet etti.
Traicionó a nuestro padre, el Papa.
babam 1009
babam gibi 16
babama 39
babamın 68
babam geldi 53
babam nerede 162
babamı 46
babamla 21
babam dedi ki 23
babamız 55
babam gibi 16
babama 39
babamın 68
babam geldi 53
babam nerede 162
babamı 46
babamla 21
babam dedi ki 23
babamız 55
babam da 18
babamı istiyorum 35
babam nasıl 37
babamdan 21
babam öldü 106
babam mı 100
babam için 21
babamı öldürdün 18
babamdı 18
babam haklı 24
babamı istiyorum 35
babam nasıl 37
babamdan 21
babam öldü 106
babam mı 100
babam için 21
babamı öldürdün 18
babamdı 18
babam haklı 24